Her devletin kendi bekasını koruması için olmazsa olmazları vardır. Geçmişte biz ona kırmızı çizgilerimiz diyorduk. Ama şimdilerde öyle bir olmazsa olmazımız maalesef yoktur. Büyük müttefik ABD nin emirleri doğrultusunda, bildiğiniz gibi çok önemli ve hassas meselelerimizden ödün vermeye devam ediyoruz . Sanki bu milletin hafızasından hiç ama hiç silinmesini istemedikleri bir sözü devletin en yetkili ağızları durmadan tekrar ediyor. ABD bizim müttefikimizdir. Beyler mızrak çuvalda gizlenmez. Ne yaparsanız yapın, sicili pek de sağlam olmayan bir ulusu yada milleti zorla sevdiremezsiniz.
Birilerinin dilinde tüyler bitti ; feveran etti durdular. Aman ha aman kırmızı çizgilerimizden vazgeçmeyin. Tavizlerin ardı arkası kesilmez. kuzey Iraktaki varlığımız vatan savunması için vazgeçilmezimizdir; bir adım bile geri çekilmemeliyiz
Çünkü :ABD müttefikliği güven vermez. Onlar ancak kendi çıkarlarını düşünür. İnsan hakları, can güvenliği,namus emniyeti gibi şeyler onların kitabında yazmaz.
Ne diyordu devlet büyüklerimiz : Müttefikimiz ABD yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde söz aldık. Terörün kökünü kazıyacakmış. Kuzey Irakta bizim varlığımıza gerek yokmuş BTP kadroları ve Lideri sayın Porf. Dr. Haydar Baş her konuda olduğu gibi bu konuda da uyarmıştı. Kuzey Irakta yapılacak en küçük bir hatanın ilerde telafisi mümkün olmayan zararlar açacağını ; terörün önlenme yerine daha da artacağını hatırlatmıştı. Keşke toplumun herkesimi Onu takip etse de öngörü ne demekmiş , feraset ne demekmiş; anlamaya çalışabilse, Vatan adına millet adına fayda sağlanmış olurdu.
Gündüz saatlerinde Sayın İçişleri Bakanımızın demecini dinliyorum. Gülermisin, ağlarmısın? Terör örgütünün sınır ihlali yaptığından, bombalama eylemleri hazırlığında olduğundan; Mücadele için gerekenlerin yapılacağından bahsediyor.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Namık Tan Türkiye gerekli gördüğü tedbiri, gerekli gördüğü zamanda alır. Bunun aksi de düşünülemez.dediğini ABD'nin sınır ötesi operasyon konusunda yaptığı uyarı hatırlatıldığında ise Tan, "ABD'nin PKK konusundaki yaklaşımı gayet açıktır. ABD, PKK'yı terör örgütü ilan eden ülkelerin başında geliyor. PKK konusunda ABD'li yetkililerle en ufak bir sorun yaşadığımızı söyleyemeyiz" diye konuştuğunu öğreniyoruz.
Orgeneral Başbuğ, Sıcak takip ve sınır ötesi harekat konusunda da BM Güvenlik Konseyi kararlarının temel alındığını kaydettiğini, bir soru üzerine de ABD'nin PKK terör örgütüne karşı bir şey yapma niyetinin bulunduğunu, ancak bunun karar haline gelmediğini söylediği. Asker askere yapılan görüşmelerde ABD yetkililerinin bu konuda Türkiye'nin endişelerini anladıklarını aktaran Orgeneral Başbuğ,''Bir terör örgütüne karşı yapılacak çok şey var. Yakalayın lider kadrosunu. Bu konuda, lider kadro ile ilgili ciddi niyetleri, niyetlerin ötesinde kararlılıkları var. . Lider kadronun yakalanması için direkt talimat verdiler. Bu olumlu noktadır''dediği basına yansıyor.
Türkiyemizde en tepede bunlar konuşulurken ana kuzuları, vatan evlatları şehit düşerken; büyük müttefikten haber gecikmiyor.
ABD'nin Avrupa'dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried, terör örgütü PKK'ya yönelik sınır ötesi bir operasyonun yapılacak en iyi hareket olmadığını savunarak, '''PKK sadece Türkiye'nin değil, ABD'nin de problemi'' dedi.(gel de inan)
Hemen peşinden soğuk duş etkisi yapacak bir şok açıklama daha geldi, müttefikimizden: ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Adam Ereli, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğun, PKKnın lider kadrosunun yakalanması için ABDnin emir verdiği yönündeki açıklamalarına ilişkin olarak Emir verildiği yönünde bir bilgimiz yok diye (gördüğünüz gibi müttefikimiz bizi oyalamaktan başka bir şey yapmıyor ve de yapmayacaktır.
Müttefikimiz ve Avrupadaki sahte dostlarımızın bizden istedikleri ödünler, içte ve dışta bizi meçhule giden çıkmaz yola sürüklemiştir. Devletin bekası İçte ve dışta itibar kaybına uğramaya devam etmektedir. Bize bizden başka dostun olmadığını daha ne zaman anlayacağız. Asker sivil, devlet millet bütünlüğünü acilen sağlayacak daha mili bir yapıya kavuşmaktan başka çıkar yol kalmamıştır.Kaybedecek ne zaman ,nede çizgimiz kalmıştır. Müttefiklik kavramı sorgulanmalıdır. Hemen şimdi ; yarın geç olabilir.
Şimdi soruyoruz : Kırmızı çizgi neymiş anladınız mı ? Sadece kırmızı çizgimiz mi kaybettiklerimiz? Dönün geriye bir bakın nelerimizi kaybettik. Ve daha nelerimizi kaybedeceğiz !
Her şeye rağmen umutlarınızı yitirmeyin; aklınıza da sahip çıkın. Bu vatan toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlarındır