Âlemlere Rahmet Hz. Muhammede ümmet olma şerefine nail olmanın yanında miraç gecesine erişmenin de mutlu gururunu yaşamaktayız. Bunun şükrünü eda etmeye takatimizin da yetmeyeceği kanaatindeyim.
Miraç gecesinin kadrini kıymetini Miracın sırrına ermek isimli makalemizde gücümüz nispetinde izaha çalıştık. Dilerseniz artık uygulama bölümüne yani bu bilgiler ışığında gecenin değerlendirme kısmına geçelim.
Esas itibariyle Miraç hadisesi Aşık ile Maşuk arasında cereyan eden bir lütuf, bir ihsan, bir ikram gecesidir. Yani Allah ve Habibi Hz. Muhammed arasında geçen bir hadisedir. Bize düşen, hadise olarak Hz. Ebubekir Sıdık Efendimizin O dediyse doğrudur deyip; bizi daha çok ilgilendiren tarafına bakmamız lazımdır.
Miracın bizi daha fazla ilgilendiren kısmı; Peygamber efendimizin hediye olarak getirdikleridir. Miraç gecesi Peygamberimiz bizleri de unutmayıp
Yarabbi Ümmetime ne götüreyim hitabına karşılık Allahu zülcelâl Hazretlerinin biz ümmetine hediye olarak şunları göndermişti:
1. Beş vakit namaz
2. Bakara suresinin on iki ayetleri (Ameneresulu diye başlayan ayetler)
3. Allaha ortak koşmanın dışında kalan büyük günahların bile af edilebileceğine dair müjde.
İnsaf sahiplerinin malumudur ki birileri tarafından verilen hediyeye, hediyeyi alanın en az o hediyeyi baş tacı edip saygıyla kabul etmesi edeptendir. O zaman Muhammede ümmetlik iddiasında bulunanların ümmete getirilen hediyelere de saygıda kusur etmemesi lazımdır.
Uzun lafın kısası bu gece namaz konusunu ciddi manada ele alıp kendimizle muhasebemizi derinleştirmek zorundayız. Taifden gelen bir heyet Allah Rasulune bir teklifte bulunur. Ey Muhammed biz dininizin emir ve yasaklarını inceledik. Orada bize en zor gelen namazdır. Eğer bize namazsız bir din müsaadesi veriyorsan dinini kabul edeceğiz
Bakın Hz. Muhammedin verdiği cevap çok manidardır.
Hayır namazsız din olmaz
Şimdi namazını düzenli kılmayan kardeşlerimizin başını iki elinin arasına koyup ciddi ciddi düşünme zamanıdır. Ne oluyor onlara ki şu fani dünyada namazsız yaşamaya kalkıyorlar. Kuran ve Sünnetten edindiğimiz bilgilere göre işleri zora sokuyorlar. Geliniz yeter artık namazsız yaşantı ile kendimizi, kendi ellerimizle tehlikeye atmayalım.
Beklide bu gece vereceğiniz karar la hayatınızı akışı değişebilir. Geçmiş günahlarımıza tevbe edelim bu kapı bu geve sonuna kadar biz Muhammed ümmetine açılmıştır. Ana babalarımızı yakınsa ziyaret, değilse telefonla hal hatır sorarak hayır dualarını almamız lazımdır. Allahın rızası onların rızasından geçmektedir. Namazlarımızı mutlaka cemaatle namaz kılınan yerlerde kılmaya çalışalım. Allahı bol bol zikredelim. Varsa kaza namazlarımızı kılalım. Kuran okuyalım, bol bol dua edelim. Mümkünse diğer gecelere nazaran daha az uyuyalım.
Eğer sağlığımız yerinde ise mutlaka yarını yani Perşembe gününü oruçlu geçirelim. Sünnet olan oruç budur. Allah cümlemizi nice mübarek gün ve gecelere kavuştursun. Bu fakiri de duadan unutmayın. Allaha emanet olunuz.
UĞUR KEPEKÇİ