Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Spor
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
14:14
Kedi ve Köpekler İçin Kuduz Aşılama ve Kimliklendirme Çalışmaları Devam Ediyor
13:46
Bir Şampiyonluk Haberi de Karateden
10:35
Hayvansal Üretim Sinyal Veriyor
09:13
Tarım Zehiri Kullanımı Tarım İhracatını Tehdit Ediyor
08:43
Altın fiyatları 10 Ağustos 2022
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Uğur Kepekçi
  3. TARİH YENİDEN CANLANIYOR
00 0000 - 00:00
Güncelleme: 09 Mayıs 2013 - 17:42

TARİH YENİDEN CANLANIYOR

00 0000 - 00:00
Güncelleme: 09 Mayıs 2013 - 17:42
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
TARİH YENİDEN CANLANIYOR
Uğur Kepekçi

İnsanların genelde yediği, içtiği; aldığı, sattığı; gezdiği, gördüğü yerlerin dışında fazla bir şeyle pekte ilgilendikleri söylenemez. İlgili oldukları konuları bile ancak kendilerine yetecek kadar öğrenirler. Şehirde yaşayan köydekinden; köyde yaşayan şehirdekinden çokta fazla haberdar değildir. İlgisi, menfaati kadardır. O zaman da “gözden ırak olan; gönülden ırak olur” düsturu tecelli etmiş; birbirinden habersiz ve ilgisiz bir toplum meydana gelmiştir. Toplumda cereyan eden bu durum, en hassas konularda bile kendini göstermiş. Komşuluk ilişkileri bile bozulmuştur.  
Vatan, millet sevgisi dendiği zaman hiç kimse mangalda kül bırakmaz. Yolunda fedakarlık denince de kaç kişi kalır bilinmez. Ülkesini ve milletini sevdiğini iddia eden, mutlaka o uğurda fedakarlık edebilmelidir.
Prof. Dr. Haydar Baş bir makalelerinde, ”İman bir iddiadır. İbadetler ise onun ispatıdır” tespitiyle iddia sahibinin mutlaka iddiasını ispat etmesinin gereğini ortaya koymuştur. Yani, insanın iddiasında ne kadar samimi olup olmadığını; ispat edince değer bulacağı haber verilmiştir.
Hikaye edilir: Leyla Mecnun’a haber salar, “Mecnun eğer beni sevdiğini iddia ediyorsa kolunu kessin ve bana yollasın” diye.
Mecnun hemen bıçağa sarılır kolunu kesmeğe teşebbüs eder. Birde bakar ki kol kendinin değil Leyla’nın kolu. Vazgeçer kesmekten ve Leyla’ya  haber salar:
“Söyleyin Leyla’ya, bende ona kesip gönderecek kol yoktur. “ diye... Burada Mecnun Leyla’dan kolunu esirgediği manası çıkarılmasın sakın. Mecnun Leyla’ya öyle aşık olmuş ki kendi kolu, Leyla’nın kolu olmuş.
Resulullah’ın (sav) şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: ”Bütün mü’minleri birbirlerine merhamette, muhabbette, lütuf ve âtıfet hususlarında sanki bir vücut misâli görürsün. O vücudun bir uzvu hastalanınca, vücudun öbür azaları birbirlerini ,hasta azanın elemine uykusuzlukla, harâretle iştirâke çağırırlar (hasta uzvun elemini paylaşırlar)“ (Buhari 1976. hadis). Bu hal; sevginin toplumsal boyutudur. ’Senin derdin, benim derdim’ diyebilmektir!
Toplumda bu sevgi ve ülfet sağlanmadan hiçbir meselenin hallolmayacağı bilinmesi gerekmektedir.   Sen beni, ben seni, anlayacak ve sevecek. Bu kolay bir hadise değildir.
Fertlerin bu konuda ciddi bir eğitime tabi tutulması lazımdır.
Prof. Dr. Haydar Baş “Bu milletin tarihteki eski kudret ve şerefini bulması için yeniden Kuva–yı Milliye hareketine ihtiyaç vardır”  diyerek, başlattığı İkinci Kuva–yı Milliye hareketindeki nükte beklide burada yatmaktadır. Milletin içindeki kuvveti harekete geçirmek. ”Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” sözündeki gibi...
Yine hikaye edilir: Arif bir zat padişahın sarayının damında gürültülü bir vaziyette gezinir. Durumdan rahatsız olunca arif zat yakalanıp getirilir. Padişah sorar “Bre adam damda ne gezersin?”. Arif zat ona “devemi kaybettim onu arıyorum“ der. Padişah “deve damda mı aranır, sen onu damda mı kaybettin?” Arif zat çok manidar bir  sözle padişahı mat eder, ”A, padişahım, sen köşkünde sarayında rahat yatağında Mevla’yı ararsın abes olmuyor da ben damda devemi arıyorum neden abes olsun”
BTP Liderinin kadrolarına verdiği milli ruh güzel ülkemizi köy köy, dağ taş demeden dolaşıyor. Bu bağlamda geçtiğimiz hafta içerisinde Kuvva neferleriyle birlikte birkaç köy ziyaretine katılma şerefine layık oldum. Oralarda yaşayan insanların yaşadığı şartları görmek ve dertlerini bizatihi dinlemek... Hele hele bunu bir menfaat gözetmeden sadece ve sadece vatan için millet için yapmak inanın insana bir başka haz veriyor.
Köy yollarında klimalı araçlar içerisinde bile yorulurken hep Mustafa Kemal’i düşündüm. O bazen küçük bir sandal içinde, bulabilirse bir at sırtında ya da  yaya; aç bi–ilaç bir vaziyette dolaşarak, bu aziz vatanı; yeniden bağımsızlığına kavuşturmuştur.
Ve anladım ki, sevgi kuru bir iddia değildir. Sevmek, hem de ölesiye sevmek; yolunda ölebilmeyi gerektirir zira; “Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”.
Ve yine anladım ki, Kuva–yı Milliye sözle değil fiilledir. BTP saflarında bu çok net anlaşılıyor. Teşekkürler Sayın Haydar Baş Bey, iyi ki varsınız; iyi ki seninleyiz. Çünkü: Kuva–yı Milliye bizim için tarih olmaktan çok; şimdi bir “hâl” oldu. Sayenizde tarih yeniden canlandı ufkumuzda. Biz de seninle ve davanla bütünleştikçe mana kazanıyor; şeref buluyoruz. Kuvva Liderine ve neferlerine selam olsun.


Bu yazı 243 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Kerbela Ehl-i Beyt'in soykırımdır - 08 Ağustos 2022
  • Tasua nedir bilir misiniz? - 07 Ağustos 2022
  • Meleklerin yardım etmek istediği İmam Hüseyin - 06 Ağustos 2022
  • İmam Hüseyin bilerek şahadete gitti  - 05 Ağustos 2022
  • Kıyamda emr-i bil maruf nehy-i ani'l münker etkisi - 04 Ağustos 2022
  • Hüseyni duruş nedir? - 03 Ağustos 2022
  • Muharrem matemdir - 30 Temmuz 2022
  • Siyaset mi, ibadet mi? - 25 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -8- - 24 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -7- - 24 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -6- - 24 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -5- - 22 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -4- - 20 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -3- - 19 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -2- - 18 Temmuz 2022
  • Gadir-i Hum Bayramı analizi -1- - 17 Temmuz 2022
  • Arefe günü ve teşrik tekbirleri hakkında -2- - 08 Temmuz 2022
  • Arefe günü ve teşrik tekbirleri hakkında -1- - 07 Temmuz 2022
  • Süper kahramanımız Atatürk'tür - 06 Temmuz 2022
  • Hak ve adaletten şaşmayın - 05 Temmuz 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 139
Köşe Yazarları
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Hz. Yusuf misali
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
"Kalpleri sizinle kılıçları size karşı"
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Gelin Bugün Ağlayalım!
Kerbela Ehl-i Beyt'in soykırımdır
Uğur Kepekçi
Kerbela Ehl-i Beyt'in soykırımdır
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Sabit-i Kadem Olmak
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Su Kuyruğunu da Gördük
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Selim Baytürkmen
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Arifler ölmez maruf olur, aşıklar ölmez maşuk olur (Akın Aydın)
Misafir Kalem
Arifler ölmez maruf olur, aşıklar ölmez maşuk olur (Akın Aydın)
Çok Okunan Haberler
49 Filminin Kilis Çekimleri devam ediyor
49 Filminin Kilis Çekimleri devam ediyor
Lütfi Dabanıuzun vefat eti
Lütfi Dabanıuzun vefat eti
Kilis Polateli OSB'de ilk fabrikanın temel kazma çalışmaları başladı
Kilis Polateli OSB'de ilk fabrikanın temel kazma çalışmaları başladı
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Spor
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • İlçeler
  • İslam
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.