Peki, insan veya insanlar neden hırsızlık yapar? Ya ihtiyacından dolayı ya da ihtirasından dolayı.
Son yıllarda hırsızlık üst başlığının altına başka başlıklar da açıldı; akademik hırsızlık, tez hırsızlığı, fikir hırsızlığı.
Dün akademisyenler, siyasetçiler herhangi bir konuda konuşurken, yazarken, anlatırken alıntı yaparlardı bugün çalıntı yani fikir hırsızlığı yapıyorlar.
Nedir fikir hırsızlığı? Kitaplarda fikri hırsızlık, bir yazarın daha önce başka bir yazar tarafından yayımlanmış olan kelimelerinin ve düşüncelerinin kendisine aitmiş gibi sunulmasıdır şeklinde tariflendiriliyor.
Bu konuda medyada binlerce haber ve yapılan araştırmalar var. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Araştırma ve Uyguluma Merkezi (BEPAM) bu kapsamda 2007-2016 yılları arasındaki tezleri inceliyor. Tezlerin üçte biri çalıntı.
Araştırmacı Dr. Ziya Toprak, yaptıkları bu çalışma neticesinde öğrencilerin tez yazmayı, akademisyenlerin de tez yazdırmayı bilmediğinin ortaya çıktığını belirtmişti.
Siyasetteki durum ise daha vahim. Dünya ve ülkemizin siyasi, sosyal, sağlık ve ekonomik olarak geldiği nokta siyasi liderlilerin acziyetini ortaya çıkardı.
Çözüm üretemiyorlar, çare bulamıyorlar, yeni bir bakış açısı getiremiyorlar. Milli ve manevi değer ve kutsalların kullanılması ise bir yere kadar alkış alıyor.
Tabi siyaset dünyası da bunun farkında. Halkın takdirini almak daha doğrusu oyunu alıp, koltuklarını muhafaza etmek için bir bakıyorsunuz daha önce hiç kullanmadıkları söylem, tarif ve projeleri dillerinden düşürmüyorlar.
Ama bu söylemlerin patentine bakıyorsunuz, söyleyen kişiye ait değil. Kimden alıntı yapıldığı da açıklanmamış. Yani çalıntı yapmışlar.
Örnek mi istiyorsunuz! Parti ayırımı yapmaksızın hepsinin söylemlerine bir bakın. Akademisyenlere, sendika, örgüt başkanlarının açıklamalarına bakın. Dün söylemediklerini bugün söylüyorlar.
Hepsine bir anda ilham mı geldi? Hayır. Kolaya kaçtılar. alıntı yapma yerine çalıntı yapmayı tercih ettiler.
Kimden? Prof. Dr. Haydar Baş'tan, eserlerinden, açıklamalarından, çıkışlarından, duruşundan, bakışından.
Sizlere adam gibi adam, emeğe, kul hakkına saygılı ve hesap verme şuuru taşıyan bilim adamlarından örnek vereyim.
Kasım 2019'da Azerbaycan İktisat Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruşen Guliyev hocamız 14 yıl öncesine dikkat çekerek şöyle diyordu:
"14 yıl önce Prof. Dr. Dünyamali Veliyev hoca bana bir kitap verdi. Bu kitabın adı Milli Ekonomi Modeli'ydi. Kitabı açıp okudukça, 'Bir kitapta bu kadar yeni fikir olabilir mi? Bir bilimsel eserde bir yenilik olabilir, ancak bu kadar yenilik olamaz' diye düşünürdüm…
Milli Ekonomi Modeli'ndeki yeniliklerden biri kapitalizm sonunun geldiği hakkında olan tespitti. 2005 yılında kapitalizmin sonunun geldiğini kimse ifade edemiyordu.
Milli Ekonomi Modeli'ndeki ikinci yenilik ise Prof. Dr. Haydar Hocamın 'ihtiyaçlar sınırlı kaynaklar sınırsızdır' tespitiydi. Ki, bu tespit kapitalist ekonominin köküne baltayla büyük bir darbe vurulması anlamına geliyordu."
Nisan 2019'da ise Doç. Dr. Rauf Memmedov Prof. Dr. Haydar Baş'ın, bizlere bıraktığı mirası üç başlıkta mütalaa ediyordu:
"1- Türkiye'yi, dış tehlikeler konusunda haberdar etmek ve tedbirli olmasını sağlamak.
2- Türkiye'nin, milli birliğini sağlayan değerleri ortaya koymak ve onları bozanların kimliğini, iç yüzünü göstermek.
3- Türkiye'nin, bir ulusal devlet olarak sosyal-ekonomi kalkınmasının yollarını belirlemek."
BRICS Ülkeleri İş Geliştirme Merkezi Başkan Vekili Prof. Dr. Vladimir Gorbanovsky ise tarihi itiraflarını şöyle sıralıyordu:
"1- Hindistanlı ve Çinli arkadaşlarımız yeni iktisadi uygulamalar için Rusya'ya bakıyorlar, Rusya ise size bakıyor.
2- BRICS olarak bizleri ayağa kaldıran dünya lideri sizin içinizden çıktı.
3- BRICS ülkeleri olarak bizler, kendi aramızda Milli Paralarla Ticaret yapıyoruz ve bu Milli Para'nın mucidi Prof. Dr. Baş'tır.
4- Emperyalizmi ülkelerimizden Prof. Dr. Baş'ın Modeliyle kovduk.
5- Bugün Prof. Dr. Haydar Baş, sistemiyle emperyalizmi tarihe gömmüştür.
6- Prof. Dr. Baş, 2005 yılında iktisat literatürüne kazandırmış olduğu Milli Para ile yeni bir dünya düzeninin doğmasına neden olmuştur.
7- Prof. Dr. Baş'la BRICS birliği olarak gurur duyuyoruz."
Prof. Dr. Haydar Baş'ı, Hakk'a uğurladık. Ama mirası aramızda ve bu miras sahipsiz değildir.
Bağımsız Türkiye Partisi, BTP'nin Genel Başkanı ve bu davaya gönül verenler bu mirasın sahipleridir. Çalamazsınız, çaldırmayız.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş Beyefendi geçen gün sosyal medya hesabından; "Yeni bir bakış açısı lazım" dedi.
O bakış açısı, Milli Ekonomi Modeli'dir. Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Vicdanı hür Genel Başkan'ıdır, kadrolarıdır.
Akın Aydın
Yeni Mesaj Gazetesi
(Kilis Postası Haber Merkezi)