Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim haram bir mal kazanırsa Allah ondan ne bir zekât, ne bir köle azad etmek, ne bir hac, ne bir umre kabul eder. Aziz ve Celil olan Allah, bu işlerin sevabı miktarınca ona günah yazar ve bu maldan ölümden sonra kendisi için baki kalan şey cehennem ateşine doğru azık olur. Her kim de haram bir mal elde edebildiği halde, Aziz ve Celil olan Allah'ın korkusundan onu terk ederse, Allah'ın rahmet ve sevgisine mazhar olur ve cennete götürülmesi emredilir."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dört yoldan mal elde eden kimseden dört şey kabul edilmez: Her kim ganimet çalmak, faiz, emanete hıyanet etmek veya hırsızlık sebebiyle bir mal elde ederse, ondan ne zekât kabul edilir, ne sadaka, ne hac ve ne de umre…"
İmam Ali (a.s), Haris Hemdani'ye yazdığı mektubunda şöyle buyurmuştur: "Nefsini kulluğa alıştır, ona yumuşak davran, ezip azarlama! Sana Kitapta farz kılınmış olanlar dışında onu hoş tut ve istekli zamanında müstehab ameller için faydalan. Çünkü farzların, vaktinde ve yerinde eda edilmesi gerekir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İbadetin afeti gevşekliktir."
İmam Seccad (a.s), bir duasında şöyle buyurmuştur: "Senden şahadetin en adil olanını ve ibadetin en şevkli olanını dilerim."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İbadetten gücünüz yettiğince alınız. Zira Allah siz yorulmadıkça asla yorulmaz."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İbadeti nefislerinize zorla yüklemeyin."
İmam Ali (a.s), melekleri nitelendirirken şöyle buyurmuştur: "Onlar Senin katındaki yerlerindedir, yerleri Senin yanındadır. İstekleri Sende toplanır. İbadetlerinin hepsi Sanadır. Emrinden gafletleri azdır. Eğer kendilerine gizli olan hakikatinin künhüne erseler, amellerini hiçe sayıp kendilerini kınarlar, kendilerinin Sana gereği gibi ibadet ve itaat etmediklerini anlarlar."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurmuştur: Benim sevabım için amel edenler, yaptıkları amele dayanmamalıdırlar. Zira eğer bütün bir ömür boyu Benim ibadetim hususunda çaba gösterseler ve kendilerini sıkıntıya atsalar, yine de hakkımı eda edemezler. İbadetimin künhüne (hakikatine) ulaşamazlar."
İmam Kâzım (a.s) şöyle buyurmuştur: "Sürekli olarak çalış ve kendini Allah'a ibadet ve itaat hususunda kusursuz sanma! Zira Allah'a, ibadete layık olduğu şekilde ibadet edilmemektedir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
(Kilis Postası Haber Merkezi)