Dört buçuk yıllık AKP iktidarı, uyguladıkları İMF politikaları ile halkı canından bezdirmiştir. Çiftçi ürettiği tarım ürünlerini satamamış, satsa dahi emeğinin karşılığını alamamıştır ve çiftçi perişan olmuştur. Türkiyede tarımla uğraşan nüfusun genel nüfusa oranı %35tir yani bu oran yirmi beş milyona tekabül eder.
Hayvancılıkla uğraşan insanlarımız bugün itibarıyla 450 bin liradan arpa alarak besicilik yapmaktadırlar, yetiştirdikleri hayvanları satacak pazar bulamayan insanımız pazar bulsa bile emeğinin karşılığını alamamaktadır. Hayvancılıkla uğraşan nüfusun genel nüfusa oranı ise % 15tir, bu da yaklaşık on milyon insana tekabül eder. Bu durumda hayvancılıkla uğraşan insanımızda perişan olmuştur. Doğuda hayvancılık bitmiş ülkemiz dışarıdan et ithalatı yapar hale gelmiştir. Doğuda işsiz kalan insanımız PKKnın kucağına itilmiştir.
KAMU SENin son yaptığı araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2.285 YTL, açlık sınırı 825 YTLdir, bu ülkede asgari ücret ise 405 YTL olduğuna göre beş milyon işçimiz de açlık sınırının altında yaşamaktadır. Kaldı ki bugün içinde üniversite mezunlarının da dâhil olduğu, resmi olmayan rakamlara göre 19 milyon insanımız asgari ücretle çalışacak iş bulamamaktadır ve işsizdir.
BAĞ KUR emeklisinin aldığı maaş 450500 YTL arasıdır, emekli sandığı ve SSK emeklisinin aldığı maaş ise 700 ile 800 YTL arasıdır. Türkiyede yaklaşık beş milyonun üzerinde emeklimiz var buna göre emeklilerimiz de açlık sınırının altında yaşamaktadırlar.
Memurlarımıza gelince bazı yüksek memurlar hariç birçok memur 800 ile 1200 YTL arası maaş alıyor, yoksulluk sınırının 2.285 YTL olduğu göz önüne alınırsa memurlarımız da yoksulluk sınırının altında yaşamlarını sürdürmektedir. Şimdi bazı okuyucularımız gelir düzeyi çok düşük veya işsiz olduğundan memurun maaşını çok görebilirler. Bana göre azdır memur yoksuldur çünkü büyük memleketlerde en düşük ev kirası 700 YTLdir, geri kalan parayla bu adam büyük memlekette ne yapar nasıl geçinir. Şimdi sana gelince ey işsiz kardeşim veya asgari ücretle yaşayan çilekeş insanım, kötüyü kötü ile mukayese etme. Benim anlattığıma göre memur perişan, ise sen sürünüyorsun, eğer anan baban sana yardım etmese veya bu milletin zekâtı ve toplumsal dayanışması olmasa sen de sefilleri oynarsın. Kısacası sayıları beş milyonu bulan memurumuz da perişandır.
Büyük balık küçük balığı yutar demişler. Hiper marketlerin açılması ile küçük esnaflarımız iş yapamaz hale gelmiştir. İşte bu kuralın ekonomide uygulanması neticesinde küçük esnafımız küçük balık haline getirilerek büyük balık olan hiper marketlere yutturulmuştur. Aslında büyük balıklar ya küresel yabancı sermayeler, ya da yabancı sermayeyle şirket evliliği yapan yerli sermayelerdir. Bu durumda esnafımızda büyük küresel sermayeyle rekabet edemeyerek bir bir işi terk ederek işsiz duruma düşmüşlerdir. Kalanlar ise son ana kadar ayakta kalmak için veya yapacak başka işleri olmadığından direnmektedirler ama nereye kadar sıfırı tüketene kadar. TESK in yayınladığı rapora göre 2006 yılında 986 bin esnaf maliyeye işi terk dilekçesi vermiştir Uzun lafın kısası sayıları yedi milyonu bulan esnafımızda perişandır uzatmaları oynuyorlar birçoğu bağ kur primlerini dahi ödeyememektedirler.
Şimdi gelelim AKP hükümetinin dört buçuk yıllık icraatına. ABnin ve ABDnin bütün emirlerini uyum yasaları adı altında meclisten geçirerek yasalaştırmış ve uygulamaya koymuş bunun neticesinde yukarıdaki büyük holdingler, bazı ithalatçı firmalar ve AKPden nemalananlar hariç milletin büyük çoğunluğu mağdur olmuştur. Bütün bu mağduriyet göz ardı edilerek, belli medya grupları ve sivil toplum örgütleri AKPnin kaybettiği halk desteğini yeniden kazandırmak için bilinen oyunlar sahneye konulmaktadır. Bu oyunun adı da laik anti laiktir. Güya Abdullah Gül Müslüman olduğu için Cumhurbaşkanı olmasına müsaade edilmemiş, sevsinler sizi! % 99u Müslüman olan bu milleti perişan eden AKP mi mağdur, yoksa millet mi mağdur?
Mehmet İnekçioğlu