2024 Yılı, Ramazan ayının ilk haftalarında, puslu İstanbul’un her günü, tanyeri ağarmadan sadece onun sayfalarını çevirdim ve seher serinliğinde, soluk soluğa okuyarak, kutsal bir kitap gibi yapraklarını külliyen hatmettim.
Baştan sona kelime atlamadan, keyifle okuduğum ve şu sıralarda bitirdiğim bu kıymetli eser: İktidar ve Teknoloji.
“İktidar ve Teknoloji” teknoloji ve refah üzerindeki binyıllık mücadelemizi anlatıyor.
Kitap, geçen yılın sonunda Doğan Yayıncılık tarafından piyasaya sunulan ve tutkuyla her gün okunduğunda tadı ortaya çıkan muhteşem bir inceleme ve araştırma.
İki şöhretli ilim insanının hünerle hazırladığı, iktidarın gücü ve teknolojinin gelişmesi arasındaki mücadeleyi bin yıllık tarihi dönem içinde özetleyen bu çalışmanın bulguları, her sabah tutkuyla okuyanlar gibi sayfa sayfa okunmalıydı.
Bilhassa sabahları, güneşin sıcak çehresini göstermeye başlamasıyla, bahçedeki çiçek açmış ıhlamur ağacının taze yapraklarına düşen çiğ tanelerini buharlaştırmasına fırsat vermeden bu hünerli eserin olgularından hap gibi faydalanılmalıydı.
Bihakkın kitabın her sayfası, her ilaç saatinde, küçük küçük yırtılarak, mümkünse bir bardak zemzem suyu ilave edilerek yumuşatılmak suretiyle yutulacak ölçüde şifalı bir reçete oluyordu.
Günümüz dünyasının en ünlü iktisat bilim insanları arasında yer alan, okuyucusuna daima gürül gürül akan kuru kastel suyu tadı sunan, kitabın aziz iki kalem erbabı, Daron Acemoğlu ve Simon Johnson şimdi iktidar güçleri ve teknolojik ilerleme arasındaki, dünyayı kökten değiştiren bin yıllık mücadele döneminin kaynaklarını veriyor.
Mücadele Manzaralı Merhaleler
Bu 516 sayfalık ayazmanın kaynak suyu, bin yıllık devir ve çağdaş bütün bulgular ışığında, ülkelerin ilerleme ve gelişmesinin kendiliğinden olmadığını, bunun teknolojiyle ilgili olarak karar veren kişilerin yaptığı tercihlere bağlı olduğunu, susuzluğu gideren ve dertlere derman, on bir çeşmenin musluk başındaki serin merhalede göstermektedir.
İktidar ve Teknoloji, ana yolun en başındaki Giriş yönlendirme levhasıyla, okuyucusuna “İlerleme Nedir?” Sorusunu yönelterek, on bir kilometre taşıyla, iktisat, işletme, pazarlama, sanayi, siyaset, hukuk, tarih, ticaret, teknoloji, yapay zeka, yönetim ilkeleri ve mücadele manzaralı, nefes kesen keyifli bir yolculuk sunmaktadır.
1nci Bölüm: Teknolojiye Hâkimiyet, 2nci Bölüm: Bir Görüş, İki Kanal, 3ncü Bölüm: İkna Gücü, 4üncü Bölüm: Istırap Tarlaları, 5nci Bölüm: Orta Karar Bir Devrim Ateşi, 6ncı Bölüm: İlerleme Zayiatı, 7nci Bölüm: Mücadeleli Yol, 8nci Bölüm: Dijital Hasar, 9ncu Bölüm: Yapay Mücadele, 10ncu Bölüm: Çatlayan Demokrasi, 11nci Bölüm: Teknoloji İçin Yeni Bir Yön başlıklarını taşımaktadır.
Usta yazarlar Daron Acemoğlu ve Simon Johnson’un yoğun emek harcayarak hazırladıkları anlaşılan bu ayrıntılı inceleme eserinde vardıkları sonuca göre, bir ülkede üretimi ve iletişimin kaynaklarını düzenlemenin tercih edilen yeni yolları ya seçkinlerin çıkarlarına hizmet edebilmekte ya da yaygın refahın temeli olabilmektedir.
Kaynak Kullanımı Kuralları
Kitapta verilen, kaynak kullanımına yönelik yapılan tercihlere yönelik açıklamaya göre, Orta Çağ Avrupa tarihinde köylüler açlıktan can çekişirken, Kilise tarımsal ilerlemeden elde edilen gelirin çok büyük bir kısmını ele geçirdi ve bu geliri dev katedrallerin inşaatı amacıyla kullandı.
Aslında orta çağın çok öncesinde, Göbeklitepe’de yerleşik tarımın kök salmasından günümüz dünyasına kadar, her topraktaki güncel göstergeler, kaynak kullanımı tercihlerinin toplum ve yönetim biçimini etkilediğini ispat etmektedir.
Dijital teknolojiler ve yapay zeka, aşırı otomasyon, büyük veri toplama ve vatandaşların mahrem hayatına müdahale eden sürekli izleme ve gözetleme yoluyla toplumsal eşitsizliği artırmakta ve demokrasileri zayıflatmaktadır.
İktidar ve Teknoloji eseri teknolojide öncelikle seçilen yolun kontrol edilebileceğini göstermektedir.
Son elli yıldaki bilgi işlem teknolojilerindeki muazzam ilerlemeler, ülkeleri güçlendiren ve demokratikleştiren araçlar şekline gelebilir.
Buna karşın bütün önemli kararlar, birkaç kibirli teknoloji liderinin tezgah kurma becerilerine ve şahsi insafına kalırsa bu durum gerçekleşmez.
Sanki Samimi Salname
Meslektaş ortak yazarlar Acemoğlu ve Johnson, çığır açan iktisat kuramlarını geniş bilgelikle kitabın edebi paragraflarında, çok güzel bir Cem Duran çevirisi ve samimiyetle okuyucularına takdim ediyor.
Daron Acemoğlu, “MIT-Massachusetts Institute of Technology” İktisat Bölümü Profesörüdür. Makro İktisat, Siyasi İktisat, Çalışma Ekonomisi, Kalkınma İktisadı ve İktisat Teorisi temel araştırma alanlarıdır. Velut bir akademisyendir.
Ulusların Düşüşü ile Dar Koridor (James Robinson’la birlikte) başlıklı iki bilimsel eseri okuyuculara Doğan Yayıncılık aracılığı ile sunulmuştur.
Simon Johnson ise “MIT Sloan School of Management” Girişimcilik Profesörüdür. Küresel İktisat ve Yönetim alanlarında nitelikli bilimsel çalışmalar üretmiştir. Alanında önemli akademik araştırmalar yapmış ve çok satan değerli inceleme kitapları yazmıştır.
Binyıllık katmanlı salnamenin satır araları iki yazarın derin niyetlerini düşünmemizi gerektiriyor.
Bu çok satan yazarlar, okuyucularını düşündüren kelimelerini, daha iyi bir toplumsal düzen için kamuoyuna sunulan büyülü bir bildiri için özellikle seçmiş.
Böylece ortaya karışık olarak sunulmayan, lakin tutarlı cümleler, zamanın ruhunun daha iyi anlaşılması ihtiyacına hizmet ediyor.
Uzun soluklu ve sanki belgesel niteliğindeki paragraflar, okuyucusuna herkes için gerçekleşecek, toplumsal refahı yaygınlaştırmak için nasıl yaratıcı yenilikler yapıldığını, teknolojik gelişmelerden gerçekte kimlerin yararlanabileceğini, geleceği yeniden şekillendiren samimi bir anlayış ve çağdaş bakış açısıyla birlikte veriyor.
Serüvenlerin Sahici Sözleri
Bu iki tarafsız kalem erbabı, İktidar ve Teknoloji ilişkisinin sözlerini, büyülü bir üslup, sahici serüvenler ile serd ederek yazıya döküyor.
Bu bin yıllık mücadele macerasını daha iyi anlamak için, dikkatle, rikkatle, kutsal düstur gibi sayfalarına sarılmaları ve bu incelemeyi kitaplıklarının en üst tereğinde sahici bir nimet olarak bulundurmaları şart.
Neden bu kitap iyi okunmalıdır?
Neden pınar gibi akan zamanın yaprağının ucundaki çiğlerin uçmasına bile fırsat bırakmadan bir kitap okunmaya başlanmalı ve en son açıklamalı kaynakça sayfaları dahil özümsenmelidir?
Her okuma yazma bilen nefsin, hayatında tarihi bir çınarın altındaki sebilden akan içme suyunu tattığı vakit, bu gibi sorulara verebileceği insicamlı karşılıklar olabilir.
Bence şimdi zihinsel tuşları tetiklemeyi bir yana bırakalım.
İktidar ve Teknoloji kitabının Dördüncü Bölüm giriş sayfasındaki, Bertold Brecht’in “Okumuş Bir İşçi Soruyor” mısralarında bize sunduğu suallerin mealini ve çok derin katmanlarının arasına sızmış örtülü manasını düşünmeleri için okuyuculara zaman bırakalım (Acemoğlu ve Johnson, 99).
Peki ya defalarca yakıp yıkılan Babil’i/Kim baştan yapmış her seferinde /Altınlar saçan Lima şehrinin/ Hangi evinde oturmuş inşaat işçileri?
Şen ve esen kalın.
Kaynaklar
Daron Acemoğlu ve Simon Johnson, İktidar ve Teknoloji-Bin Yıllık Mücadele, Çeviren Cem Duran, Doğan Yayınları, İstanbul, 2023.
https://economics.mit.edu/people/faculty/daron-acemoglu/23.03.2024.
https://mitsloan.mit.edu/faculty/directory/simon-johnson/23.03.2024.
https://www.dogankitap.com.tr/kitap/iktidar-ve-teknoloji/23.03.2024.
Bu makalenin ön değerlendirmesi için Doğan Kitap editörlüğüne içtenlikle şükranlarımı sunarım.