Anayasanın ilk dört maddesi:
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 İnci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Anayasanın değiştirilmesi çalışmaları mecliste gurubu bulunan siyasi partilerce el birliği ve gönül birliği ile seferberlik başlatmışçasına hummalı bir şekilde devam ediyor. Bu değiştirilme çalışmalarında anayasanın ilk üç maddesi de var. Bütün partiler anayasayı değiştirme çalışmalarındaki gayretlerine gerekçe olarak şunu söylemektedirler. “12 Eylül 1980 anayasası darbe anayasasıdır, biz darbe anayasasından kurtulup sivil anayasa yapmak istiyoruz” diyorlar.
Hemen şunu belirtelim Anayasanın dördüncü maddesine göre bu çalışmaya katılan bütün siyasi partiler suç işlemektedirler. Yukarıda anayasanın ilk üç maddesinden hangisi siyasi partilerimizi rahatsız ediyor acaba. Sonra bu maddeleri değiştirip yerine neleri koyacaklar, mesela bayrağın rengi kırmızı, yerine hangi renk olacak.
Geçenlerde işim gereği Adana’ya gittim kaldığım otelin sahibi Hüseyin beyle sohbet esnasında “ağabey bayrağın rengini değiştiriyorlar, kırmızı renk yerine turkuaz mavisi yapıyorlar. Milli futbol karşılaşmalarında bizim futbolcular kırmızı beyaz ay yıldızlı forma giyerlerdi son günlerde dikkat ettiysen bu renk turkuaz mavisine dönüştü. Akça kale sınır kapısı girişindeki kemerin üstündeki gümrük bakanlığının kabartma bayrak rengi turkuaz mavisi. Sağlık bakanlığına bağlı bazı kurumların tabelalarında bayrak renginin turkuaz mavisi olduğunu gördüm. Bunu topluma hazmettirme operasyonu ile yavaş yavaş yapıyorlar. Mesela turkuaz Türk kelimesinden geliyor dolayısıyla turkuaz Türk mavisi anlamına kullanılıyor diye de savunma yapıyorlar” dedi. Hüseyin Bey daha sonra “bayrağın rengi turkuaz mavisi olacak ayın ağzı 45 derece yukarıya kalkacak yıldızda onun ağzında elips şeklinde olacak” dedi.
Önceleri Hüseyin Bey çok abartıyor böyle bir şeyi yapamazlar diye düşündüm. Aynı gün akşam arabayla Adana’dan Kilis’e gelirken radyoda haberleri dinliyorum, spiker spor haberlerinde bir milli atletimizin uluslararası müsabakaya katılacağını, müsabakada atletimizin giyeceği mayonun renginin turkuaz mavisi olacağını söyledi. Bu haberi duyunca Hüseyin beyin kaygılarının haklı olduğuna kanat getirdim. Gelin şimdi Türk bayrağının ne manaya geldiğini bayrağa bakarak okuyalım. Kırmızı renk şehitlerimizin kanını, hilal Allah’ı (cc), yıldızda Muhammet Mustafa’yı (sav) temsil eder. Yani bu millet la ilahe illallah Muhammeden Resulullah uğruna şehit olarak bayrağa al kırmızı kanının rengini vermiştir. Bayrağın rengini değiştirmek ilayı-ı kelimetullah uğrunda kanlarını canlarını veren aziz şehitlerimize hakaret anlamına gelir. Siyasi partiler sakın ha böyle bir şey yapmaya kalkışmasınlar yoksa önce Allah’ın ilahi tokadını, sonrada milletin siyasi tokadını yerler.
Yazımızı Sefai’den güzel bir dörtlükle bitirelim: Bayrak sızlar bayrak sızlar Yere düşse bayrak sızlar Nerden bilsin kıymetini Soysuz sopsuz bayraksızlar
Mehmet İNEKÇİOĞLU