Son günlerde televizyon kanallarını ve gazeteleri haklı
olarak işgal eden bu görüntüyü bir meslektaşımın Temad
İnternet sitesinde yayınlanan yukarıdaki başlık altındaki
yazısını aynen sizlere yansıtmak istedim. Zira bu gün ülkemizde emeklisiyle ve muvazzafıyla 150 binin üzerinde
olan bu insanlarımızın artık sorunlarına el atmanın zamanı geldi de geçiyor diye düşünüyor ve bu sevgili arkadaşımız Cüneyt Özdemir’in bu yazısını içtenlikle okumanızı ve kararınızı vermenizi istiyorum:
“21 yaşındaydı. Şemdinli’nin Aktütün Karakoluna
atandığında yeni mezun Astsubaydı.
Aktütün’deki askerlerin genç komutanı, annesinin
küçük oğluydu. PKK terörü başladığında annesi onu
daha doğurmamıştı bile. Ve Aktütün’den cenazesi gelsin diye doğurmadı. Emrindeki 14 asker ile şehit düştüğünde 21 yaşında bir astsubaydı. Adı HAŞAN ÜNAL’dı. Cenazesine tüm devlet erkanı katıldı. Herkes
onu konuştu. O sustu. Ama onun silah arkadaşları, kıdemli komutanları artık susmak istemiyor. Yıllardır
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde en zor görevleri
üstlenen, en çok şehit veren rütbeli grubu astsubaylar
artık seslerini çıkartıyorlar. Türkiye Emekli Astsubaylar Demeği öncülüğünde bizim de söyleyeceklerimiz
var, diyorlar.
Görev yaptıkları dönemde, teröre karşı savaşan
her türlü zorluğa karşı dimdik ayakta duran astsubay-
lara bugün bir dokunduğunuz da bin ah işitiyorsunuz.
Hayatlarındaki her savaşı kazanmış olsalar da geçim
derdine karşı verdikleri savaşı kaybetmek üzereler.
Emekli astsubayların çözüm bekledikleri onlarca
sorunları var. Ama en büyük sıkıntılarından biri, kıdem uygulamasında yaşıyorlar. Onlar ne kadar eğitim alırlarsa alsınlar, ne kadar uzun süreli çakşırlarsa çalışsınlar devlet memurluğunda en üst seviyeye yükselemiyorlar. Bu durumda onların maaşlarından tazminatlarına kadar tüm gelirleri olumsuz etkiliyor.
Memurlukta en üst seviyeye ulaşamadıkları gibi,
kendi mesleklerinde de önleri her zaman önleri tıkalı
astsubay olarak başladıkları meslekleri ne kadar iyi
olursa olsun, en fazla kıdem alarak bitirebiliyorlar.
Astsubayların sadece yüzde beşi subaylığa geçebiliyor.
Genelkurmay, subay ihtiyacı olduğunda ise astsubayları terfi ettirmek yerine üniversite mezunu sözleşmeli subaylar alıyor.
ADALETİN SIZLAYAN VİCDANI
Askerlikleri döneminde subaylarla beraber, çalışan
yeri geldiğinde onlarla beraber savaşan ve sosyal hak-
lan geldiğinde ise ciddi bir adaletsizlikle karşı karşıya
kalıyorlar. Emekli oldukları zaman ise adaletsizliğin
uçurumu gittikçe büyüyor. Orduevlerine giremiyor,
kamplardan yararlanamıyor, hastanelerde sıkıntı çekiyorlar.
OYAK, “ÖZEL BİR ŞİRKET”
Ne yazık ki bu konu AİHM de görüşme sırası bekliyor. Halbuki bu adaletsizlik Avrupa’ya intikal etme-
den kendi bünyemizde pekâlâ giderilebilirdi.
VE MEYDANLAR ASTSUBAYLARIN...
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un astsubayları
30 Ağustos kabul törenine ilk kez çağırması bir adım
olarak yorumlanıyor. Fakat biriken tüm sorunlar bir
kabul töreni hasır altı değil. Özellikle emekli astsubaylar haklarını aramak için disiplinli bir kararlılık içinde.
Ankara’nın deyimiyle, Genelkurmay’a yakın kaynaklardan gelen haberlere göre Ordu Astsubayların sorunlarını çözmeye hazırlanıyor. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un emriyle düzenlemeler hazırlanıyor...”
Çok duyduk, çok işittik. Temennimiz bu hazırlıklarda
diğerleri gibi suya yazılmış olmasın. Zira bu konuda en
yetkili GENELKURMAYdır. Onların yanıtı daima geçerlidir ve uygulanabilir.