Gündüz saat onaltı sıraları, evimizin kapısının zili çalınıyor; hanım ve ben birlikte kapıya koşuyoruz. Kapının önünde otuz otuz beş yaşlarında bir delikanlı var. Elinde bir file ve bize doğru bir adım atarak:
-Nejat beyle mi, görüşüyorum, diyor?
Evet, diyorum ve adımı bildiğine göre onu dinlemeye başlıyorum.
Bu, filede diyor; köy yumurtası ile tereyağı var. ?Elinde ki fileyi hanıma doğru uzatıyor? ve hanım fileyi açmaya yeltendiğinde aman, diyor, derhal erimesin buzdolabına koyunuz, diyerek ilave ediyor. Eliyle şu karşı komşunuzun üst katta oturan bey bunları köyümüzden sipariş etti, bende aldım geldim ve size teslim etmemi söyledi.
Üst katta ki komşum aylardır yoktu, olmadığı gibide kendisiyle hiç bir konuşmuşluğum ve tanışıklığım yoktu, buna rağmen ola bilir, düşüncesiyle kapıyı kapatıp genci yolcu etmeye hazırlanırken; genç adam, bir dakika Nejat bey amca, dedi.
Durdum, 67.500 Tl. Bu getirdiklerimin parasını da sizden almamı söylediler; deyince birden ayılı verdim ve kendime geldim. Fileyi adamın eline tutuşturdum, yürü git işine, dedim. Dolandırıcılığın yeni bir modası başlamıştı. Adam fileyi kaptığı gibi hızlı adımlarla koşar adım ilerlerken, bende kendi kendime düşündüm. Adımı nereden biliyordu. Evet, bu konu çok önemliydi. O noktayı çözdüm, çünkü kapının üstünde iri harflerle adım ve soyadım yazılıydı. Kapıyı çalarken, işin birinci bölümü bitmişti. İkincisi de, bitişik komşumun perdeleri çekik, kapıları kapalı belki de bana gelmezden evvel, onun ziline basmış ve onun evde olmadığını öğrenince kurduğu senaryoyu uygulamaya başlamıştı.
İşte bunları yazıyorum ki, sevgili okuyucularım sizlerde bu konuda çok uyanık olunuz. Çünkü her gün bir yemi dolandırıcılık yazılıyor ve ortaya çıkıyor ve siz aldanmamak için kendinizi ne kadar zorlasanız da yine sizi buluyorlar. Benim anlamadığım neden ben, oluyorum, bu işlerde aşağı yukarı bir yıl geçmiyor ki, başıma böylesi bir devlet kuşu konmasın. Ama bütün bunlar beni bir tecrübeye yönlendiriyor ve bende sizlere; AMAN DİKKAT; diyorum.
Zira etrafta başı boş ve işsiz dolaşan o kadar çok insanlar var ki,işte o insanlar bu tür senaryolar yazarak karşınıza çıkıyor ve sizi hedef tahtası olarak kullanıyor. Ne var ki, bu defa tecrübeler konuştu ve olayı ucuz atlattık.
Aman çok dikkatli olunuz, kapı ve bacalarınızdan dost görüntüsü içinde sızmak isteyenlere fırsat vermeyiniz. Bu fileli delikanlımım filesinde ki malzemeyi hala merak ediyorum. Acaba ne vardı, içinde derken, taş ve toprak olmasın- diye düşündüm. Çünkü bir anda açmamızı önlemiş ve hemen buzdolabına kaldırmamızı salık vermiştir. Fileyi alıp koşar adımlarla uzaklaşırken hala sesi kulaklarında çınlıyor. AMCA PARANI YEDİK Mİ; SANKİ?
Paramı tecrübelerime tosladığın için, yeme fırsatı bulamadın. Çünkü emekli bir vatandaşın yüzde iki zamla geçinmeye çalıştığı bu ortamda sen onun kapısına dikilir ve bir haftalık geçim parasını almaya kalkarsan, işte böyle hezimete uğrarsın. Âmâ ne var ki, bu konuda başından hayli olaylar geçmiş bir emekliye rastladığın için, bu sefer tökezledin. Kim bilir benden ayrıldıktan sonra hangi kapıyı çaldın ve hangi mazlumun canını yaktın, onu da düşünmüyor değilim. Polise haber vermek için telefona sarıldım ise de, adam çoktan menzilini aşmış ve koşarak uzaklaşmıştı! Ama yine de içimden bir ses; bunlara aş ve iş imkânı sağlamış olsak acaba yine böyle uygunsuz işlere yönelirler miydi, diye gelmeye başladı?
Nejat Taşkın