Yıl 1942?
Kilis Şehit Sakıp İlkokulu 5. Sınıf öğrencisiyim. 23 Nisan Bayramını kutlama hazırlığı içindeyiz.
O yıllar, il ve ilçenin üst düzey görevlileri bir günlüğüne görevlerini ilköğretim okullarına devrederek, 23 Nisan bayramlarında vali, kaymakam, belediye başkanı görevleri, görev verilen bu ilkokul öğrencileri tarafından üstlenilir ve 23 Nisan günü vali, kaymakam ve belediye başkanlığı görevleri bu öğrenciler tarafından yürütülürdü.
İşte o yıllarda, Şehit Sakıp İlkokuluna da Kilis Belediye Başkanı görevi verilmiş ve rahmetli öğretmenim Nimet Ertem tarafından bu görev müjdesi bana tevdi edilmişti.
Sınıfa giren rahmetli öğretmenim; haydi Taşkın demişti, nutkunu ve elbiseni hazırla 23 Nisan günü Kilis belediye başkanısın.
Sevinmek bir yana beni biraz hüzün kaplamıştı. Çünkü üzerimdeki yamalı önlükten başka bir giyeceğim yoktu.
Altı çocuklu kadınlar gardiyanı Gülfidan Taşkın?ın dört numaralı oğluydum, elbise ve ayakkabı hak getirmekteydi.
Ayağımda kırmızı Kilis yemenisi, yamalı bir önlük ve koltuğumda bir bez çantam vardı.
Ben bu düşünceler altında iken, öğretmenim sevinmedin mi Taşkın? Diyerek beni hüzünlü düşüncelerden kurtarmıştı.
Çünkü elbisemi Karabaş ailesinden temin etmiş, ayakkabımı, gömleğimi ve kravatımı kendisi hediye etmişti.
İşte bütün bu şartlar altında, giyindik, kuşandık.23 Nisan 1942 yılında Kilis Cumhuriyet meydanındaki protokolde yerimizi aldık.
Coşkulu bir gündü.
Atatürk?ün Türk çocuklarına emanet ettiği23 Nisan Bayramını heyecanla kutluyorduk. Sıram geldi, kürsüye yöneldim ve 23 Nisan nutkumu daha evvel hazırladığım kağıttan okumaya başladım. Zira o gün Kilis belediye başkanıydım.
Tören bitti yanıma Kilis Belediyesi?nin üç zabıta memuru geldi.
Buyur Başkan teftişe gideceğiz dediler. Esnafı kontrol edeceğiz. Yanımda zabıta memurları, doğru hurdacılar çarşısına doğru yol aldık. Oradan yolumun üstü olduğu için okula gidip gelirken hep geçerdim. Etlerin üzerlerine konan sinekler beni ürkütürdü. O yıllar buzdolabı filan olmadığı için, ilk bu sinirime dokunan kasap dükkânına girdim. Yanımdakilere başkan olarak emir verdim.
Ceza yazınız bu kasap dükkânına dedim?
O günkü şartlarda 2 TL ceza yazılmıştı. Sonradan biraz ahbap olduk bu kasapla, ama yılların içinde anılar hep taze kaldı.
Bugün yeni bir 23 Nisan 2012 yılı ve aradan geçen yetmiş küsur yılın hatıraları, işte böyle canlandı.
Dileğim, yüce Atamızın emaneti olan bu güzel bayramları çocuklarımız ve torunlarımız güle oynaya kutlayarak, daha ileriki nesillere coşku ve heyecanla teslim etsinler.
Bayramımız ve bayramınız kutlu olsun sevgili çocuklar. Bu eser, bu güzel bayramlar daima sizlerin sevinci ve heyecanı ile dolup taşsın.
Sevgili öğretmenler, sizleri de saygı ile anıyor, bir 23 Nisan gününde saygıyla anarken aramızdan ayrılanlara da rahmetler diliyorum.
NEJAT TAŞKIN