Bir televizyon programında onu Kilis’i anlatırken buldum. Öylesine duyarlı ve öylesine bir gönül rahatlığı içinde Kilis ve Suriye olaylarını dile getiriyordu ki, o an istedim bütün ülke bu kanala kilitlensin ve sayın doktorun ifadelerine bir göz atsın.
Evet, Mesaj TV ekranlarında Bağımsız Türkiye Partisi gündemdeki yerini alırken, çok haklı bir konu gözler önüne seriliyor ve bu ortamda Suriyelilerin ilimizde meydana getirdiği kaos dillendiriliyordu. Sayın Dr. A. Hamdi Kepekçi haklı olarak heyecanlıydı. Çünkü gündemde doğduğu topraklar Kilis vardı. Bu topraklar onun ana- baba toprağıydı. Oradaki her olumsuz hareket mutlaka onu etkiler ve doğal olarak heyecanlandırır.
Komşumuzda bir savaş var. Biz adeta bu savaşın taraflarında biri ile birleşmiş, destek vermiş ve yurdumuza her gün taşınan binlerce kişiyi barındırmak için adeta seferber olmuştuk. Kilis ilinin nüfusu 70 – 80 bin civarında, hududu aşarak iltica edenler ise belki bundan da fazladır. Kilis kendi yağı ve suyu ile hayatını idame ettiren bir il olduğu için, bu büyük artış Kilis’te büyük sıkıntılara vesile olmuş ve Sayın Kepekçi bu sıkıntıları bizzat yerinde izleyerek hayret etmiştir.
Dar kadrolu bir hastanede birkaç doktorun nezaretinde yüzlerce yaralı akın akın Suriye topraklarından bu dar kadrolu Kilis hastanesine taşınırken, o doktorların içinde bulunduğu çileyi bilmek elbette çok zordur. Kilis halkı bir perişanlık yaşıyor. Kendi hastasına el uzatamıyor. Birkaç ambulans ancak Suriye topraklarında Kilis’e yaralı taşımak zorunda kalıyor ve Kilis halkı ikinci plana atılıyor.
Suriye’den gelen yaralıların üzerinden bazı silahlarla birlikte patlayıcı savaş malzemeleri çıkıyor ve bir can güvenliği dramı yaşanıyor. Bu drama dur demesi gerekenler şimdi tatilde olduklarından, Kilis kendi içindeki yönetim kadrosu ile önlem almaya çalışıyor, belki de gücü yetmiyor.
Kilis ilinde yaşanan bu olayları bire bir izleyen sayın doktorum, bu arada ülkenin çıkmaza doğru sürüklenmesinin işaretleri de yansıdığı için endişeliydi. İşte bu bakımdan Sayın Prof. Dr. Haydar Baş’ın başında bulunduğu BTP’nin sunduğu öneriler halkın geleceği için çok önemli ifadelerdir.
Yapılacak iş Milli Ekonomi Modeli’ni tüm halka duyurarak, halkın refah yolunu açmaktır. Bunun için çıkar yol demokrasilerde işaret edilen halkın hür iradesini sandık başında kullanmasıdır.
Yaklaşan seçimlerde bu fotoğrafları yansıtan değerli adayları ile ülkenin gündeminde yer alacaklardır.
Nejat Taşkın