Bir güzel Kilis dostu ve aynı zamanda Kilis iklimi ve görüntüsü ile dolu bir insan. Yüreğinde ki heyecan hep Kilis için çarpar, duygulu ve heyecanlı anlar yaşayarak zaman dilimleri içinde Kilis’i diline getirir.
Ankara yeni mahallede ki evinin iki odası kapılarını araladığımızda Kilis heyecanı ve Kilis görüntüsü verir. Bu vesileyle birkaç gün önce vakfımızı ziyaretinde yeni bir oluşum içinde 1947 yılının sanat okulu ile Kilis’i hatırlayarak bir büyük fotoğrafla aramıza katıldı. Bu fotoğrafta 120 öğrenci vardı ve 1947 yılının sanat okulu göstergesiydi bu fotoğraf. İşte bu fotoğraftan yola çıkan bir kitapçık hazırlamak üzere elinde 120 kişinin isim listesi ve şu an bulundukları yer, diye konuşmaya başladığında bir ara isimleri sıralarken gözlerinin yaşardığını gördüm.
Çünkü isim listesinde aldığı yanıt birçoğunun öğretmenler dahil artık hayatta olmayışlarıydı. Evet o sevgili arkadaşlar artık yaşamıyordu. 120 kişilik sanat okulu öğrencileri o yıllar bir han köşesinde okul hizmeti veriyor ve bunların arasında Faruk Elhan bugün yıllar yılı evvelin hatıralarını taşıyor.
İşte Mehmet Zelzele, İşte Suphi Aşçıoğlu, İşte Abdullah Özkamer ve İşte Şükrü Koçarslan ve diğerleri 120 kişiden geriye kalan bir elin parmakları kadar az sayıda insan. Bu tablo şimdi Faruk Elhan’la yeniden canlanacak ve Faruk Elhan bir tarihi imza daha atıyor.
Evet bu güzel görüntüler içinde Faruk Elhan’ı dinlerken onun mantık ilmi hakkında ki derin görüşlerini düşünüyor ve Faruk Elhan’a bu konuda el verilmesini istiyorum. Hakikaten samimi bir Kilis kültürü içinde bulunan Faruk Elhan’ın bu arşivine mutlaka sahip çıkmak gerekir.
Kilis valiliği, Kilis 7 Aralık üniversitesi ve daha birçok eğitim kuruluşları bu şahsın bu özel kütüphanesine sahip çıkmalı ve bu kütüphaneyi Kilis’e taşımaları gerekir. Zira yıllar akıp gidiyor. Bir gün Allah geçinden versin ummadığımız bir anda hayat son bulduğunda, bir de bakarsınız her şey son bulmuş ve eyvah deyişler neticesiz kalmıştır.
Onun için bu güzel insana mutlaka sahip çıkalım ve onun kütüphanesini yarınlara taşıyalım. Zira bu kütüphanede Kilis’in muhteşem mantığı var. Evet elindeki Mustafa oğlu Mustafa kitabı 225 yıl önce yazılmış bir kitap, bu kitapla birlikte daha onlarca eser var onda. Bu eserleri mutlaka Kilis arşivinde görelim ve Kilis’e taşıyalım. Bunun için artık zaman gelmiş geçmektedir. Bir koca Kilis bir Faruk Elhan arşivine eğer sahip çıkmıyorsa doğrusu büyük bir kayba imza atmış olacaklardır.
Onun için yıllar evvelin sanat okulundan yetişerek hayata atılan bu Kilis sevgisiyle dolu insanımızı ne olur, karşınıza alınız veya zaman ayırıp Ankara’da ki evini ziyaret ediniz.
O zaman benim yazdıklarıma hak verecek ve az bile yazdığımın kararına varacaksınız. Onun için zaman geldi çattı bu sanat okulu mezunu arşivleri Kilis’le dolup taşan insanımızı hayata bağlayarak onu sevindirelim.
İşte bir yazı böyle tamamlandı Faruk Elhan’la ilgili çok yazı yazdım ve yazıları okuyanlar okumayanlar bir daha bir daha düşünerek Faruk Elhan’ı ve arşivini değerlendirmelidirler. Son eseri olan 1947 sanat okulu kitapçığına mutlaka sahip çıkalım ve onu sanat okulu mezunlarına armağan edelim.
Nejat Taşkın