Sözlükte “uzaklaşmak, haktan ve hayırdan ayrılmak, muhalefet
etmek” anlamındaki şatn (şütûn) veya “öfkesinden yanıp tutuşmak” manasındaki
şeyt kökünden türediği ileri sürülen şeytan kelimesi (çoğulu şeyâtîn) “hayırdan
ve rahmetten uzaklaşmış yaratık; yanıp helâke maruz kalmış varlık” demektir.
(Diyanet İslam Ansiklopedisi)
Kur’an’da şeytanla insan türü arasındaki ilişkiye veya
mücadeleye temas eden birçok ayet bulunmaktadır. Âdem’e melekler secde ettiği
halde şeytan kibirlenip ilâhî emre karşı çıkmış, gerekçe olarak da kendisinin
ateşten, Âdem’in çamurdan yaratıldığını ileri sürmüştür. İlâhî iradenin Âdem’in
zürriyetine bütünüyle iyi ve bütünüyle kötü arasında takdir ettiği konumun bir
gereği olmalıdır ki Cenâb-ı Hak hayırdan ve rahmetinden uzaklaştırdığı şeytana
insanoğluna vesvese vermeye, çeşitli hile yöntemleriyle bâtılı hak gibi
gösterip insanları doğru yoldan saptırmaya izin vermiştir.
İlahi mesajlar kitap ve peygamberlerle insanoğluna
ulaştırılmış ve şeytanın hileleri, konumu, gücü kudreti yanında zaafları,
onunla mücadele yolları da bildirilmiştir.
Şeytanın hileleri hakkında, onun kime ne zaman ne şekilde
zarar verebileceği ya da onun bütün kötülüklerinden korunmanın yolları
belirtilmiştir. Şeytan hakkında bilgiler, ilim sahiplerinin bilgisi
dahlindedir.
Şeytanın bütün mahareti insanları tahrik etmek ve kendi
yoluna çağırmaktan ibarettir. Ona uyup uymamak ise kişinin elinde olan bir
şeydir. Şeytanın Salih kişiler üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla
insanların yaptıkları kötülükler için şeytanı bahane etmeleri gerçekçi olmadığı
gibi Allah katında da herhangi bir değere sahip değildir.
İlahi kaynaklarda bahsedildiği kadarıyla şeytan, insanoğlu
tarafından görünmeyen ve sadece düşünce boyutunda faaliyet gösterebilen,
etkileyebilen bir kudrete sahiptir.
Bu da insanoğlunun dünya imtihanında bir etken olarak
Allah’ın verdiği kararla alakalı bir durumdur.
İnsana düşen görev; nedeni, nasılı, niçini, sorgulamak değil
hikmetini aramak şeklinde derine dalmadan bilgi sahibi olmaktır.
Aslında şeytan “Euzubillahimineşşeytanirracim” ifadesine
açıkça beyan edilen bir varlıktır. Anlamı: “Kovulmuş şeytanın şerrinden Allaha
sığınırım.”
Şeytan denilen varlık Allah tarafından kovulmuş, her türlü
şerle donatılmış ve korunmanın yolu da Allah’a sığınmak olduğu beyan edimiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Ehl-i Beyt Külliyatında En
büyük fitnelerin ve günahların sebebi şeytan vesvesesinden Allah'a sığınmak
duaların içinde defalarca bahsedilmiştir:
“Allah'ım! Bâtıni
kötülükten, küçük günahları nâciz görmekten, şeytanın bize musallat olmasından,
zamanın kötülük ve bedbahtlığından ve sultanın zulmünden sana sığınıyoruz.”
(Sahife-i Seccadiye) (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Muhammed bakır (a.s.) /sayfa
423)
Uğur Kepekçi