Zekâtın hakkı ve adabı hakkında gerçekten de çok önemli bir
konuyu şahsen Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın zekât şaheserinden başka bir yerde
bulmak mümkün değildir. Konunun akışı içerisinde sizler de fikrimi
destekleyeceğinize inanıyorum:
İmam Zeynelâbidin (aleyhisselam) buyurdu ki:
"Zekâtın hakkına gelince; onun, Rabbin katında kendin
için bir yatırım; yanına bıraktığın ve şahitlere ihtiyaç duymayacağın bir
emanetin olduğunu bilmendir. Bunu böyle bilince, gizli verdiğine açık olarak
verdiğinden daha çok ümit bağlamış olursun; herkesten gizli olarak Allah'a
teslim ettiğini herkese ilan etmezsin. Bu konu seninle Rabbin arasında sır olarak
kalır.
Zekât ve sadaka olarak kullarına verip O'na bir emanet gibi teslim
ettiklerine, herkese göstererek ve duyurarak adeta şahit tutma ihtiyacı
hissetmez, böylece emanetini sanki sana iade etmeyecekmiş gibi Allah'a
itimatsızlık edip âciz kulların gözüne girmeye çalışmazsın.
Sonra, sanki gerçekte senin malınmış gibi verirken minnet
edip hiç kimsenin başına kakmazsın. Zira onunla minnet ettiğinde, asIında karşı
taraf gözünde kendini küçük ve gözden düşürmüş olursun. Ayrıca, bu senin o
zekât ve sadakayı gerçek menfaatin için vermediğinin bir işaretidir. Çünkü eğer
gerçekten ahireti düşünseydin, kimseye minnet edip başa kakmazdın. Kuvvet ve
başarı sadece Yüce Allah' tandır."
Din edepten ibarettir. Her ibadetin kuralları olduğu gibi, riayet
edilmesi gereken edebi de vardır. İbadetler Allah'ı anmak, hatırlamak, tanımak,
rızasına kavuşmak için yapılır.
Namazı Allah'ı hatırlamak için kılıyoruz. Orucu, Allah'ı
bilmek, hatırlamak için tutuyoruz. Haccı, Allah'ı hatırlamak, O'nun beytini
tavaf etmek, ziyaret etmek için yapıyoruz. Yani ibadetlerin temelinde olan
hikmet Allah'ı tanımaktır, unutmamaktır. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
"Muhakkak ki ben, yalnızca Ben Allah'ım. Benden başka
ilâh yoktur. Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl." (Taha /14) Yani
namazdan murad, maksat Allah'ı zikirdir. Onun için gaflet hâlinde kılınan namaz
da namaz değildir. Gaflet hâlinde kılınan namaz, kılanın huylarını,
davranışlarını, tabiatını etkilemez.
Cenab-ı Hak; bir ayeti kerime de: "Yazıklar olsun o
namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. (Namazlarından
gâfildirler)" buyuruyor. "Ne yaptığını bilmeden namaz kılanlara
yazıklar olsun" diyor. Demek ki, ibadetlerde temel husus, insanın Allah'ı
unutmaması, devamlı Cenabı Hak ile beraber olmasıdır. Bu namazda da böyledir,
oruçta da böyledir, hac ve zekâtta da böyledir. Allah'ı unutmamak içindir.
Bütün bunlar sürekli Cenabı Hakk'ı yaşamak, O'nunla beraber olmaktır. (Prof. Dr. Haydar Baş,
Kur’an ve Sünnet Işığında İslam İlmihali Zekât, Sayfa/127-130).