Ülkemizdeki son gelişmeler Dünyanın başka bir ülkesinde yaşansaydı yer yerinden oynardı herhalde, bizde ise, iç kamuoyunun tepkisin önüne geçer vaziyette caklı - cıklı açıklamalardan öteye gidilemedi. İnsani yardım için giden gemilere çıkarma yapan İsrail askerleri dokuz insanımızı öldürüp, on altısını da yaralamıştır.
Cumhurun başı Abdullah Gül diyor ki;İsrail neler kaybettiğini ilerde görecektir sayın Başbakan da buna benzer bir açıklama yapıp devam ediyor İsrail ile yapılacak futbol maçını ve askeri tatbikatları iptal ettik sayın Arınç ise kimse bizden İsrail ile savaşmamızı beklemesin diyor dışişleri bakanımızda BM, Nato, ve AB i göreve çağırıp acilen İsrail aleyhine karar veya kararlar almak için toplantıya çağırdı.Hemen hatırlatmakta yarar görüyorum,BM İsrail hakkında yetmişten fazla karar almıştır,1967 yılında almış olduğu en sert kararını yani 242 nolu karardır, şimdi sıkı durun kararda ne var görelim İsrail, uluslararası karasularda seyir eden yabancı gemilerin hakkına riayet etmelidir.Ne karar ama.Bunlar yetmedi Papada da devreye girmesi istendi ,bunların hepsi oldu, sonuç 9 vatan evladının cansız bedenleri ve yaralı oldukları halde elleri kelepçeli 16 vatandaşımız
Ülkemizin saygınlığı ve onuru böylece kurtulmuş oldu!
Peki başka ne yapıla bilir, insanin aklına çok şeyler geliyor ama en güzel çözümler yine Prof Dr Haydar Baştan geldi; bakınız ne diyor Sayın Baş:İsrail defalarca gemilere askeri müdahale yapacağını beyan etmesine rağmen korunmasız gönderildi.Organizasyonu yapan İHH hükümete yakın bir dernek ve böyle bir organizasyon ABD tarafından estirilen Kılıçdaroğlu rüzgarına karşılık paniğe kapılan iktidarın yeniden one minute tiyatrosuyla AKPnin prestijini arttıra bilmek maksadıyla yapıldı ama beklenmedik bir sonuçla karşılandı .İsrail i bu noktalara taşıyan Türkiyedir. Erbakan döneminde yapılan onlarca anlaşma, stratejik maden şirketlerimizin İsrail bağlantılı global şirketlere devredilmesi, İsrail ile olan ticari faaliyetler, İsraili bu noktaya taşımıştır. Hükümetin bu anlayışla bir şey yapması asla mümkün değildir, esasen burada ifade etmemiz gereken bir gerçek daha var, oda Büyük Orta Doğu projesinin asıl mimarı ABD değil, İsraildir. Yani işin baş aktörü İsraildir. ABDdeki Yahudi lobileri ve sahipleri Yahudi dev şirketler vasıtasıyla BOP un taşeronluk görevini ABD yapmaktadır. Mimar İsrail, taşeron ABD Bu noktada Türkiyenin izlemesi gereken politika ne AB,ne ABD,nede İsrail tek Çözüm Bağımsız Türkiye işte o zaman sadece Ortadoğunun değil kainatın köz kamaştıran ülkesi oluruz. Umarız bu yaşananlardan diyalogcu ve medeniyetleri birleştirenler ders alırlar.