Tarım kesiminin bitirildiği ülkemizde ,çiftçimizin her geçen gün daha fakir hale geldiği şu günlerde,bir darbede zeytin üreticisi yedi.Maraba iş bulamaz ,eken biçemez,biçen satamaz oldu.
Bunların başlıca sebebi;her işini AB ye danışan,ABD ye soran beceriksiz kadroların iş başında olmasından kaynaklanıyor.AB ve ABD sevdalısı bu zevatlar , kendi çiftçisi ve köylüsü yerine ,akıl sordukları yerlerin köylü ve çiftçisinin ürettikleri mamulleri ithal eder oldular.AB çiftçisini 50 milyar avro,ABD 50 milyar dolar teşvik ile desteklerken,bizimkiler de geçen yılın altında fiyat vererek destekliyorlar çiftçimizi!
Kilis yöresi denilince akla ilk gelen tarım ürünleri,üzüm ve zeytindir,üzümün ,tekel suma fabrikasının özelleşmesiyle ruhuna Fatiha okundu,geride kalan yegane zeytin oldu.Zeytin de aynı kaderi paylaşmamak için çırpınır oldu, zira;yılda bir ürün alan üreticinin ağzını bıçak açmıyor,geçen sene 8 lira olan zeytin yağı,bu yıl 4-5 lira arasında alınıp satılıyor.Bu fiyatlar üreticinin ancak masrafını karşıladığından olacak ki,bir çok üretici zeytinini söker ,kimisi de Türk alıcı bulursa satmayı şans sayıyor kendini,zira,yabancılar her yerde olduğu gibi Kiliste de arazi alımları had safhada...
Hemen, hemen her programlarında köylüsüne,çiftçisini bir karış toprağınızı satmayın diye feryat eden Prof. Dr. Haydar Başı zaman haklı çıkarmış oldu,ne diyelim Kilisimizin güzel bir türküsü var, zeytin yaprağı yeşil,altında kahve pişir
söyleyerek ben nerde hata yaptım diye düşünüp kendimize gelmemizin zamanı gelip geçmektedir.
Yusuf YAKUT