Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panele konuşmacı olarak BTP Kilis İl Başkanı ve BTP MYK Üyesi Alaaddin Özkar, BTP Şanlıurfa İl Başkanı ve BTP MYK Üyesi Muzaffer Yağmur ve BTP MYK Üyesi Ersin Polat katıldı.
Birşeylerin yanlış
gittiğini biliyorduk
Panelde ilk olarak söz alan BTP Şanlıurfa İl Başkanı Muzaffer Yağmur, Rus bilim adamlarının Prof. Dr. Haydar Baş’ın tezi olan Milli Ekonomi Modeli ile ilgili görüşleri ile başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Dünya yıllarca Kapitalizmin karşısına koyacak bir model bulamadı. 2005 yılında Genel Başkanımızın MEM’i dünyaya deklere etmesi ile dengeler değişti. BRİCS ülkeleri ticaretten sorumlu yetkilisi şöyle diyor: ‘Birşeylerin yanlış gittiğini biliyorduk. Görüyorduk ama yanlışın karşısına neyi koyacaktık. Bu noktada dünya insanlığına sunacağımız bir düşüncemiz de yoktu. ABD gücünü kapitalizmden, kapitalizm de gücünü dolardan alıyordu. BRİCS ülkeleri olarak bizim şansımız 2005 yılında Sayın Haydar Baş beyle tanışmak oldu’ diyor. Rus Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye teklif ettiği “Milli Paralarla Ticaret” projesinin temelinin Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş’a dayandığını unutmamak gerekir. Türkiye ekonomisini düzeltmek ve gerçekten Milli paralarla ticaret yapmak istiyorsa, Genel Başkanımızın Milli Ekonomi Modeli’ni hayata geçirmelidir.”
Bütün Türkiye
FETÖ’ye karşı mücadelemize şahittir
FETÖ terör örgütünün geçmişten günümüze faaliyetleri ve bunun karşısında verdikleri mücadeleyi anlatan BTP MYK Üyesi Ersin Polat, “Biz Genel Başkanımız ile birlikte bu terör örgütüne karşı 20 senedir önemli bir mücadele veriyoruz. O kripto FETÖ’cüler denilen ekip devreye giriyor ve şu anda Prof. Dr. Haydar Baş Beyi bu terörist faaliyetle ilintilendirmeye çalışıyor. Ama öyle bir yerden girdiler ki konuya, yani bu attıkları çamurun leke tutması mümkün değil. Çünkü bütün Türkiye vermiş olduğumuz mücadeleye şahittir. Bunlar yaptıkları bu hareketle asıl kendilerini deşifre etmiş oldular. Bu seslendirenlerin hepsi buradan ihbar ediyoruz kripto FETÖ’cülerdir. O gizli kalan, kendilerini saklamayı beceren FETÖ’cülerdir.
Papa’yı ziyaret
ile BOP’un temelleri atıldı
Tarihin arşivinde Fettullah Gülen’in Papa’ya verdiği mektup ve bunun karşısında Prof. Dr. Haydar Baş’ın Fettullah Gülen’i ikaz eden mektubu! Papa ziyareti ile yeni bir süreç başladı. BOP’un temelleri atıldı. Dinlerin kardeşliği adı altında bir anlayış pompalanmaya başlandı Papa ziyareti ile birlikte! FETÖ’nün bu proje dahilinde faaliyetleri sürerken, bir tek meydanlarda biz vardık. Televizyonlardan insanımızı bu harekete karşı uyaran Prof. Dr. Haydar Baş vardı. Bunun Milli bütünlüğümüzü yıkacak hareket olduğu, Devletimize zarar vereceği anlatıldı bu ekip tarafından. Bununla ilgili Prof. Dr. Haydar Baş iki tane önemli eser ortaya koydu: 1-Din Tahripçilerine Kur’an-ı Kerim’in Cevabı, 2- Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler. Sonrasında siyasilere, bütün kanaat önderlerine ekipler gitti, ikazlar yapıldı. Biz bunları 18 sene önce söyledik. O zaman Fettullah Gülen’in yanında olanlar, 15 Temmuz sonrası kanal kanal gezip FETÖ’yü deşifre ediyorlar. FETÖ ile verdiğimiz mücadelede, devletin içine sızan bu adamlar 18 yıl bizimle uğraştılar ve bizimle adeta savaş halinde oldular. Ama buna rağmen Sayın Prof. Dr. Haydar Baş ve ekibi hiçbir zaman bu anlayışla mücadeleyi bırakmadı. Kim diyebilir ki, Sayın Baş’ın dedikleri çıkmadı? Yani bu konuda hiç kimse bize çamur atamaz” dedi.
Şam’ın düşmesi
Türkiye’nin düşmesidir
Panelde son konuşmacı olarak kürsüye gelen BTP Kilis İl Başkanı Alaaddin Özkar, Türkiye’nin bir savaşta olduğu uyarısını yaparak başladığı konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “Güneydoğu’da PKK ile, Suriye’de terör örgütleriyle. Bu bölgede Batı’nın gözü var. Böylesine ciddi tehditler altında olan bir ülkeyi ancak ve ancak yüksek bir öngörüye sahip olan bir lider gerektiği gibi yönetip, savunabilir. Ancak görüyoruz ki, ülkemizde yaşadığımız günler her geçen gün daha da karanlık bir hal alıyor.
Suriye’de öyle bir batağa girdik ki, kiminle karşılaşacağımız belli değil! Nereden ateş gelecek bilemiyoruz. Yanlış yanlışı getirir. Komşuda yangın çıkarsa, bu ateş ergeç sana sirayet eder. Genel Başkanımız Sayın Prof. Dr. Haydar Baş, “Şam’ın düşmesi Türkiye’nin düşmesidir” demedi mi? Sen ülke olarak komşunu emniyete alacaksın. Ama yapmadık. Bugüne geldik, komşumuz IŞİD, ÖSO, PYD oldu.
Ama bunlar bu işi görmediklerinden kaynaklanıyor. Bunlar Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir dahiyi dinlemediklerinden kaynaklanıyor. 1990 yılında ilk daha Irak işgal edildiğinde Sayın Baş, “Bu hareket Türkiye’ye yapılmış bir harekettir” dedi. Bugün başımıza ne geliyorsa geçmişte yaptığımız yanlışlardan geliyor. Ekonomik yönden çok zayıf ve kırılgan olduğumuz için adeta her denileni yapıyoruz. Ancak biz sahip olduğumuz zenginliğin de farkında değiliz. Tarım deseniz var, maden deseniz var, genç insan gücü derseniz milyonlarca var. Ama niye bir türlü düze çıkamıyoruz. Çünkü emaneti ehline teslim etmiyoruz da ondan! Yahu bu milletin önünde her dediği çıkan, sizi zengin edeceğim diyen bir lider var. Ama gel görelim ki kulaklarımız sağır, anlayışımız kıt! İşte herşey gözümüz önünde yıllar boşa geçti gidiyor, artık bu millet için canını ortaya koyan, herkesin boyun eğdiği güçleri karşısına alacak kadar cesur ve vatansever olan Prof. Dr. Haydar Baş’ın sözünü dinlemek zorundadır.”
(Kilis Postası Haber Merkezi)