Sağlık Bakanı Fahrettin Koca AK Parti TBMM Grup Toplantısı
sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. Sayın Cumhurbaşkanı konuşmaya
müdahale ediyor. Sayın Bakanın Hekimlerle ilgili konuştuğunu öğrenince, gazetecilere
ısrarla “Ne söyledi? Para pul söylemedi mi?” diye soruyor.
Ardından Sayın Bakanın nazikçe cevabı “Söyler miyim
efendim, siz izin vermeden söyler miyim?”
Tabii gazeteciler ne oluyor, işin aslı nedir deyince Sayın
Cumhurbaşkanı “5 bin, 2 bin 500... Bu tür zamlar geliyor" diye cevaplıyor.
İşte böyle öğreniyoruz hekimlere zam yapıldığını.
Sağlık çalışanı olmak, sadece meslek değil,
kutsal bir görevdir
İnsan sağlığı anayasa ile güvence altına alınmıştır. İnsan
sağlığının korunması, mevcut sağlık sorunlarının giderilmesi, tüm toplumların
en önemli hedefidir. Bu nedenle Doktorluk mesleği önemini hiçbir zaman
kaybetmemiş, hep kutsal bir meslek olarak kabul görmüştür.
Ama ne var ki; özellikle son yıllarda hükümet kaynaklı ve
basın yayın destekli beyaz gömleklilere dönük aleyhte propagandalar, arkası
arkasına gelmiştir. Provakatif içerikli yanlış, araştırılmadan masa başı
yapılan haberler ile sağlıkta şiddetin tırmandırıldığını biliyoruz. İşte şimdi
de hekimlerin ek ödeme ve ek göstergelerindeki değişikliğin sanki hediye
veriyormuşçasına “Para pul söylemedi mi” diyerek aşağılayıcı bir ifade ile
açıklanması hekimler için onur kırıcı bir durumdur.
Şunu çok iyi bilelim, sağlık alanında hizmet veren
personelinden hekimine, idarecisine herkes bu mesleğin ne kadar fedakârlık
gerektirdiğini bilirler. Hekimlik sadece bilimsel bilgi ve metodolojinin
“teknik olarak” uygulanmasından ibaret bir meslek değildir. Hekimlik, hikmet
kökünden türemiştir. Hikmet, yani doğru bilgi, inanç ve düşünce gibi zihni
birikimin mümkün olan en mükemmel şekilde hayata geçirilmesidir, mânaları idrak
etmektir. Hekimlik zengin olmak için yapılan bir meslek değildir. Hekimliğin
tercih edilen bir meslek olma sebebi, itibarıdır, parası değildir. En azından
eskiden. Ama şimdi itibar mı? O ne? Sonuçta daha iyi çalışsınlar diye önüne
2.500 – 5.000 para pul atılan birileri!
Sağlık çalışanlarının ücretleri nasıl hesaplanır?
Ülkemizde hekimler ücretlerini çeşitli başlıklar altında
alırlar:
· Aylık ücret
· Nöbet ücreti
· Sabit ek ödeme (sabit döner)
· Ek ödeme (ek döner)
Şu an sağlık sistemimize göre, devlet hastaneleri de özel
hastaneler gibi verdikleri tüm hizmetleri SGK’ya ya da ilgili kurumlara fatura
eder ödeme alırlar. Yani devlet, bir cebinden bir cebine para koyar. İşte
Sağlık Bakanlığı çalışanlarının da yukarıda bahsettiğim 4’e bölünmüş
ödemelerinin ilkini hazine karşılarken; diğer üç ödeme bu faturalardan elde
edilen gelirlerle sağlık çalışanın çalıştığı kurum tarafından ödenir. Bu 3
ödemenin detayı “Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesislerinde görevli personele
ek ödeme yapılmasına dair yönetmelik” ile belirlenmiştir. İşte şu an artırılan
ek gösterge (13 binden 33 bine, 17 binden 40 bine artan rakamlar) var ya. Bunlar
birer katsayıdır. Buna göre bu ücretler hesaplanır. Bu katsayıların artışı her
meslek erbabı için tahmin edilenden çok daha az olarak ücretlerde artışa
tekabül eder.
Neden bu kadar karışık bir sistem uygulanıyor da; hak edilen
ücretler direkt verilmiyor anlaşılması güç ama biraz sistemden bahsetmem lazım.
Şu kesilen faturalar var ya; onlar gelen gelirler (hazineden
kuruma ödenen ödemeler); tekrar hazineye devredilir. Niye her türlü sağlık
çalışanına ödenecek sabit döner ödensin diye. Herkes ek göstergesine (meslek,
kıdem vb.) göre, sabit döner alır. Bu sabit döner belirttiğim gibi
hastanelerden hazineye devredilen paralarla karşılanır. İşte eğer hastanelerin
ellerinde sabit dönere destek için hazineye gönderdikleri paradan sonra bir
para kalırsa ve bunu kurum giderleri için kullanmamışlarsa ek döner olarak
çalışanlarına dağıtırlar. Sakın hepsini sanmayın. Küçük bir oranını. Sınırsız
mı? Yo hayır! Kıdem ve mesleğine göre belirlenmiş bir tavan vardır. Onu
geçemezsin. Ve tabii unutmadan söyleyeyim, doğal olarak her kuruştan da vergi
dilimine göre anında vergi kesilir.
Şunu ifade edeyim, ideal olunan hak edilen ücretin tek
kalemde verilmesidir. Tabii ki sadece hekimlere değil, tüm sağlık çalışanlarına
daha doğru ifade ile tüm vatandaşlarımıza. Ama dedim ya böyle 4 parçada verilen
bir ödeme sistemi var. Bu sabit döner uygulaması ile amaçlanan iyi çalışan
hastanelerle, hastası olmayan küçük hastanelerde çalışanların aldıkları ücret
arasındaki farkı kapatmak idi. Bu yönü ile çok düşük ücret alanların
desteklenmesi açısından doğru bir hareketti. Ama neden birinden alıp diğerine
veririz de neden herkese vermeyi yeğlemeyiz, düşünce meselesi herhalde.
2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem
Toplu Sözleşme
Şimdi biraz geriye gidelim. 25 Ağustos 2021 tarihli Resmi
Gazete'de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 ve
2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme ile doktorların dışında kalan
sağlık çalışanlarının hastanelerin döner sermayelerinden aldığı sabit ek ödeme
payı yüzde 20 artırılmış idi. Buna göre 2022 Ocak ayından itibaren "ebe,
hemşire, sağlık memuru, laborant, anestezi, radyoloji, tıbbi sekreter,
tekniker, teknisyen, mühendis, VHKİ, hizmetli, şoför, memur, şef vb. genel
idari hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlar ve Adli Tıp Kurumu
çalışanları gibi sağlık çalışanlarının" yaklaşık 400-420 TL bir ücret
artışı olacağı tahmin ediliyor.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi bu kararla, hazineye aktarılan
sabit döner payı artacağı için, hastanelerin elinde kalan para azalacak ve
hekimlere dağıtılacak “ek ödeme” rakamları aşağı inecek idi. Bu değişiklik
olduğunda açıklama yapan Sağlık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı ve bir
hastanede mutemet olan Menderes Özer şunları ifade etmiş idi: “Bu değişiklik
ile bir hastanede çalışan hemşirenin 400 TL zam alması anlamına gelirken, aynı
hastanede çalışan hekimin ise döner sermaye gelirinin 2-3 bin TL azalması
anlamına gelebilir.”
Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş ise "Hekim dışı
personele toplu sözleşmeden kaynaklı ek ödeme zammı, kamuda çalışan hiçbir
hekim arkadaşımızın gelirlerinde bir eksilmeye sebep olmayacak" diyerek bu
kararı savunmuş idi o zaman. Ama yönetmelik çok net. Madde 5’in 3. Fıkrasından
bir bölüm:
“209 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net
tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro
ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibariyle belirlenmiş olan ek ödeme net
tutarından az olamaz. Bu kapsamda yapılacak ödemeler, tabip dışı personele
herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın aylıklara ilişkin hükümler uygulanmak
suretiyle her ay aylıklarla birlikte ödenir. Bu şekilde yapılan ek ödeme tutarı, bu Yönetmelik kapsamında aynı aya
ilişkin yapılacak ek ödeme tutarından mahsup edilir.”
İşte şu para pul diye ilan edilen Ağustos’taki düzenlemenin
açtığı yaraları kapamak. Yardımcı sağlık personelinin sabit dönerindeki artış
nedeni ile kaybedecekleri ek ödeme rakamı var ya, o rakam sabit dönere
aktarılacak. Böylece zaten alınan ama Ocaktaki kaybedilecek ödeme şimdi
kaybedilmemiş olacak. Hepsi bu!
Sonuç kazanç mı kayıp mı?
· Sabit
döner haricinde ek döner almayan hekim arkadaşların ücretleri evet artmıştır.
· Tam tavan
ücret civarlarında yüksek ek döner alan hekimlerin ücretleri, sabit dönere
aktarılan paydan dolayı azalacaktır.
· Zaten
yüksek döner alıp, tavandan dolayı sınırlananların ücretleri değişmeyecektir.
· Sabit
döner haricinde, ek gösterge artışı ile artacak sabit döner civarı zaten ek
döner alan hekimlerin ücreti değişmeyecektir.
· Sağlık
çalışanlarının büyük bir kısmını oluşturan Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı
Çalışanları zaten bu düzenlemenin tamamen dışındadır.
· Eğitim
kadrosundaki akademik personelin ek göstergelerinde gerekli düzenlemelerden
bahsedilmemiştir.
· Uzun
lafın kısası, birçok kişinin zaten aldıkları ücretin adı değişmiştir, az kalsın
ocak ayında kaybedecekleri gelirlerini artık kaybetmeyeceklerdir, çok küçük bir
kısmın ücreti artmıştır, yine küçük bir kısmın ücreti azalmıştır. Ha bu arada
Sağlık sisteminin bel kemiği Aile Hekimleri ve Aile Sağlık Çalışanları. Zaten
onları şimdiler de düşünen yok.
· Biraz da
kazandıklarımız! Çok çalışan hastane hekimleri az hastası olan hastanelerin
çalışanlarına, hekimler yardımcı sağlık çalışanlarına, yardımcı sağlık
çalışanları hekimlere benim hakkım benden alınıp onlara veriliyor diye
içerlenmeye başlanmış, kamplaşmalar başlamıştır. Al sana bir ötekileştirme
daha.
Çözüm tektir! Bu
ülkenin vatandaşı olan herkes ama herkes hakkı olan çalışma koşul ve
ücretlendirilmesine kavuşmalıdır, buna göre kökten ekonomik sistem
değişikliğine gidilmesidir.
Doç. Dr. Ali Bestami
Kepekçi (@dralibestami)