Bizim toplumumuzda klişeleşmiş sorular vardır, bu sorulara da genellikle klişeleşmiş cevaplar veririz. Mesela iki tanıdık arkadaş karşılaştıklarında birbirlerine hal hatır sorarlar ?nasılsın? cevap hemen hazır hiç düşünmeden ?elhamdülillah çok iyiyim sen nasılsın? cevap yine klişeleşmiş ?çok şükür bende iyiyim?.
Ben bu soruların ve cevapların samimi olduğu kanaatinde değilim. İçinde yaşadığımız toplumda gerek fert bazında gerekse toplum bazında o kadar çok sorun var ki insanın bu kadar sorunların içinde iyi olması mümkün değil. Bu sorunları soruyu soranda yaşıyor soruya muhatap olanda yaşıyor. Ama biz gerek inancımızın gerekse kültürümüzün bize verdiği terbiye ile isyan etmiş olmamak için ne kadar zor durumda olsak da halimize hep şükrediyoruz.
Birçok dost ve arkadaşlarımızla karşılaştığımızda aynı sorulara bende muhatap oluyorum Geçenler hali vakti gayet iyi olan biriyle karşılaştım bana ?nasılsın iyimisin? dedi. Benim verdiğim cevap ?Allah bu günümüzü aratmasın iyi olacağız inşallah? oldu. Adam bana bir açıldı ?ne var günümüzde her şey güllük gülistanlık maşallah her şey bol ne istesen var daha bundan iyisi var mı? Kilis postası sitenizi okuduğum zaman hep şikâyet ettiğinizi hiç şükretmeğinizi görüyorum oysa bunun ne kadar günah olduğunu bilmiyor musunuz? dedi. Şaşkınlık içinde şöylece yüzüne bir baktım ?benim bu sözümün neresinde isyan var, kaldı ki sen, beni ve Kilis postası ekibini çok iyi tanırsın, bu kanata nereden vardın? dedim. Mahcup bir eda ile başını öne eğdi, belli ki sistemin çanak yalayıcı asalakları tarafından doldurulmuş saf bir kardeşimiz.
Aslında biz şükürle zilleti birbirine karıştırıyoruz Zalimin zulme karşı gelmek ve bu zulümden ortaya çıkan zillete itiraz etmek isyan değildir.
Şimdi benim ülkemde nüfusun yarısı açlık sınırının altında %25 de yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa ben nasıl iyi olayım.
Benim ülkemin insanının 150 milyar TL borcu varsa ve bu gurubun içinde bende varsam bu borç içerisinde ben nasıl iyi olayım
Askerliğini bitirmiş koç yiğitler asgari ücretle çalışacak iş bulamıyorsa ve genç enerji heba olup gidiyorsa ben nasıl iyi olayım.
Geçim sıkıntısı yüzünden bazı insanlarımız 15-20 liraya en değerli varlıklarını satmak zorunda kalıyorsa ben nasıl iyi olayım
Benim Kilis imde dahi kredi kartı borcundan dolayı intihar olayları yaşanıyorsa veya ismet paşa mahallesindeki gibi bir insan cinnet geçirip dört çocuğunu ve eşini öldürüp sonrada intihar ediyorsa ben nasıl iyi olayım.
Benim ülkemin gelir getiren bütün zenginlikleri ve üç katrilyon dolar değerindeki yeraltı kaynakları özelleştirme adına yabancı sermayeye ve yandaş kuruluşlara peşkeş çekiliyorsa ben nasıl iyi olayım.
Büyük Ortadoğu Projesi dâhilinde ülkeme özelde İran?a genelde İslam âlemine karşı kullanılmak üzere ABD tarafından füze savunma siste kuruluyorsa ben nasıl iyi olayım.
ABD ve Avrupa devletleri tarafından desteklenen PKK askerimi şehit edip koç yiğitlerimi bir bir vatan toprağına düşürüyorsa ben nasıl iyi olayım.
PKK?nın siyasi uzantısı olan bir siyasi partinin yöneticileri ve milletvekilleri Türkiye Cumhuriyeti Devletine kafa tutup ülkenin doğu ve güneydoğu bölgesini KÜRDİSTAN diye bölmek istiyorsa ben nasıl iyi olayım.
Kıbrıs?ı Rumlara, egeyi yunanlılara vermek için kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılıyorsa ben nasıl iyi olayım.
Azınlık vakfı yasası ile ermeni ve Rumlara vakıf mallarını vermek için yasal düzenleme yapılıp fener Rum patriği Bartelemaus?a ekümenik sıfat verilmek için ortam hazırlanıyorsa ben nasıl iyi olayım.
Ülkemin ve insanımın sorunlarını sıralamaya kalksam beklide sayfalar dolusu kitap yazılır. Şimdi bu sorunları bildiğim halde ben nasıl iyi olayım işte bunun için ?Allah bu günümüzü aratmasın iyi oluruz inşallah diyorum? çünkü ümit varım. Şimdi ben size soruyorum bütün bu olumsuzluklara rağmen nasılsınız.
Mehmet İNEKÇİOĞLU
[email protected]