Kilis Tekel suma fabrikasının 2003yılında özelleştirilmesinden sonra Kiliste üzüm üreticilerinin yetiştirdiği ürünler yarı fiyatına düştü. Fiyatlar yarıya düşmesine rağmen, tekel üreticinin ürününün tamamını almadı ve dolayısıyla ürün üreticinin elinde kaldı.
Kilisin ekonomisi üzüm, zeytin ve sınır kapısındaki valiz ticaretine bağlıdır. Üzümün elde kalması üreticiyi Alternatif Pazar arayışına sevk etti. Pazar arayışının münferit olarak olamayacağını gören üreticiler kendi birliğini oluşturarak 2005 yılında üzüm üreticileri birliğini kurup başkanlığına da Kilis sevdalısı, halkına hizmet etmeyi zevk haline getirmiş adı gibi kendiside kahraman olan kamu emeklisi Ecz. Kahraman ÜNLERi getirdiler.
Kahraman bey Kilisin üzümüne Pazar bulmak için elinde çantası ile diyar diyar gezerek birçok görüşmeler yaptı. Küreselleşme sürecine süratle giren Türkiyenin ekonomik yapısı gereği fiyatların her taraflarda aynı olduğunu gören Kahraman Bey, üzümün ham olarak değil de işlenmiş olarak pazarlanması gerektiğini dile getirerek, pekmez sanayinin geliştirilmesini, AKPli 2 milletvekiline ve belediye başkanına ve de sanayicilere iletti ve destek istedi.
Fizibilite çalışmalarını tamamlayarak, raporlarını bakanlık makamına kadar ulaştıran Kahraman Bey somut bir neticeye ulaşamadı. Bu kadar olumsuzluk Kahraman Beyi yıldırmadı. Arayışlarına devam ederek, bir Şıra Festivalinin faydalı olacağını düşündü ve bir rapor hazırlayarak Kültür ve Turizm Bakanlığına sundu. Geçenler kendisiyle yapmış olduğum görüşmede, bana Kültür Bakanlığına yaptığı müracaattan olumsuz yanıt aldığını söyleyerek, şaşkınlığını gizlemeden Mehmet Bey bu festival Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgi alanına girmiyormuş dedi. Çok şaşırdım kültürel bir faaliyet olan festival hangi bakanlığın ilgi alanına giriyor. Kültür Bakanlığının ilgi alanı nedir?. Diye düşünürken, AKP Hükümetinin bazı kültürel politikalarını gözümün önüne getirerek şu kanaate vardı.
AKP hükümetinin kültürel faaliyetlerinin ilgi alanı şu anda Medeniyetler arası (Kültürler arası) ittifaka odaklanmıştır. Üzümcünün şıra festivali onların umurunda değil. Onlar için varsa yoksa kültürler arası ittifak. Aslında bu anlayış, AB Kopenhank Kriterlerinin kültürel ayağını oluşturuyor. Bu ne demektir?
Medeniyetler arası ittifak, dinler arası hoşgörü ve diyalogdur. Dinler arası diyalog 1962 yılında Vatikan (Papalık) tarafından oluşturulan misyondur. Yani misyonerlik faaliyetleridir. Sayın Başbakan bir konuşmasında Dinler arası Diyalog hükümetimizin resmi misyonudur demişti. Bununla beraber bir dizi AB uyum yasaları çıkardı. Bu yasalardan bir tanesi de her apartmanın altında ibadethane açılması yasası idi. bu yasa ile birlikte Türkiyede bugüne kadar 43000 Kilise evi açıldı. Geçen günler çıkan bir yasa ile Nüfus Kâğıtlarından Dini İslam ibaresi kaldırıldı. Buda uyum yasaları gereği olarak çıkarıldı. Ayrıca Türkiyede ne kadar eski, harabe Kilise ve Havra varsa hepsinin imarı gündemde.
Yani Kahraman Bey, Kültür Bakanlığının bu kadar işi varken senin Şıra Festivalinde nerden çıktı. Olacak şey mi? Sayın Başbakanımızı ve Kültür Bakanlığımızı niye Dıbıkla meşgul ediyorsun!.
Mehmet İnekçioglu