Siyaset biliminde, siyaset ?idare etme sanatı? olarak tarif edilir. İdare etmek iki manada kullanılır; birinci mana yönetmek, sevk etmek, organize etmek anlamınadır. Aile, okul, vakıf, dernek, şirket, siyasi parti, hükümet, devlet gibi bütün kurum ve kuruluşlar bir siyasetle yönetilir, idare edilir, bu anlamda herkes siyasetçi yani idarecidir.
İkinci manada idare etmenin halk arasında ıstılahı anlamı vardır ki oda şudur: Hatayı, yanlışı, eksiği, gördüğü ve bildiği halde görmezden gelip idare etmek anlamınadır. Bu manada kişi hata yapanın hatasını ya sevdiğinden ya korktuğundan ya da menfaati icabı ses çıkarmayıp görmezden gelip örtbas etmek suretiyle idare eder.
Her iki manada göz önüne alındığında aslında bizler idare edilirken aynı zamanda da idare eden konumundayız. Birileri bizleri idare ederken beklide bizler farkında olmadan bizleri idare edenleri idare ediyoruz. Mesela iktidar milleti ve devleti birinci manada yönetip idare ederken aslında millette iktidarı ikinci manada idare ediyor. Nasıl mı? Gelin bunu şöyle bir irdeleyelim.
Tarım çökmüş, çiftçi traktörüne koyacak mazot bulamıyor, mahsul para etmiyor, çiftçi ektiğinden biçtiğinden zarar ediyor, zarar ettiği içinde tarlasını boş bırakıyor işsiz kalan çiftçi iş bulmak umuduyla şehre göç ediyor, böylelikle tarımla uğraşan nüfus her geçen gün azalıyor. Bu durumda iktidar çiftçiyi birinci manada idare ederken, çiftçi de iktidarı ikinci manada idare ediyor.
Hayvancılık batmış, girdiler yüksek, besiciler para kazanamıyor, banvit gibi, koç gibi 12,500 büyükbaş hayvanı olan firmalar para kazanamadığı için besiciliği bırakma kararı almışken küçük ölçekli besicinin ayakta durması mümkün mü? Bu durumda iktidar hayvancılıkla uğraşanları birinci manada idare ederken, hayvancılıkla uğraşanlar da iktidarı ikinci manada idare ediyor.
Esnaf siftahsız dükkân kapatıyor birçoğu iflas etti, büyük Gros marketler küçük esnafı bitirdi, sanatkâr fabrikasyon üretim karşısında eridi gitti, kısacası esnaf ve sanatkâr çöktü. Bu vaziyette iktidar esnaf ve sanatkârı birinci manada idare ederken esnaf ve sanatkârda iktidarı ikinci manada idare ediyor.
İşsizlik aldı başını gidiyor DİSK?in yaptığı açıklamaya göre Türkiye?de işsizlik oranı % 21 aslında gerçek rakam bu oranın çok üstünde, içinde üniversite mezunlarının da bulunduğu milyonlarca insan işsiz. Buna rağmen iktidar işsiz insanları birinci manada idare ederken işsiz insanlar da iktidarı ikinci manada idare ediyor.
635 TL asgari ücretle çalışan işçilerin sayısı milyonlarla ifade edilirken açlık sınırının ortalama 1000 lira olduğu ülkemizde asgari ücretli 635 TL ile yaşamaya çalışıyor. İktidar asgari ücretle çalışan işçilerimizi birinci manada idare ederken asgari ücretle çalışan işçilerimizde iktidarı ikinci manada idare ediyor.
Yoksulluk sınırı 2940 TL olan ülkemizde 1200 ile 1800 TL maaşla sürünerek geçinen memurlarımızı iktidar birinci manada idare ederken, memurlarımızda iktidarı ikinci manada idare ediyor.
Bütün yeraltı yer üstü zenginliklerimiz özelleştirme adına yabancılara ve yandaş kuruluşlara peşkeş çekilirken hazine üzerinde oturan dilenci misali olan milletimizi iktidar birinci manada idare ederken milletimizde iktidarı ikinci manada idare ediyor.
PKK terörüne otuz bin şehit veren bu milletin gözünün içine baka baka terör örgütü mensuplarını kandilden getirtip Silopi?de davulla zurnayla karşılayarak seyyar çadır mahkemelerinde sözde yargılamayla serbest bırakan uygulamayı da bu millet yüreklerinde şehitlerinin acısını yaşaya yaşaya bağrına taş basarak iktidarı ikinci manada idare ediyor.
Şimdi siz söyleyin bu ülkede iktidar mı milleti idare ediyor yoksa millet mi iktidarı idare ediyor. Söyleyin kim kimi idare ediyor. Unutulmasın ki bu idarenin de bir sınırı vardır.
Mehmet İNEKÇİOĞLU
[email protected]