Ekonomik darboğaza giren insanlarımızın umudu olan şans oyunları insanımızı sömürmek için kullanılan bir araç halini almıştır. Adına milli denen piyango idaresi tarafından tertip edilen bu kumar milli piyango bileti, şans topu, sayısal loto, süper loto, iddia, altılı ganyan gibi isimlerle haftanın belirli günlerinde oynatılmaktadır. Ekonomik sıkıntıdan bunalan insanımıza bir umutmuş gibi gösterilip tahrik etmek için devletin televizyonlarından reklâmlar yapılarak halkın bu oyunları oynaması özendirilmektedir.
Toplanan paraların büyük bir kısmının çeşitli kurumlara ve vergilere ayrıldığı bu oyunlar belli ki kapitalist sömürge sisteminin bir parçasıdır. Son günlerde milli piyango idaresinin de özelleştirilmesi gündeme getirilerek bu sahadaki sömürülen insanımızın verdikleri paralarında yabancılara aktarılması düşünülmektedir.
Şans oyunlarını oynamayı alışkanlık haline getiren birçok insanımızla görüştüğümüzde çok ilginç gerekçelerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bazıları eğer altıyı tutturursam işte şu işi kurarım, büyük ikramiye bana çıkarsa şu kadar gayrimenkul alır kirasıyla geçinirim. İşte şu kadar para çıkarsa şunu yaparım bunu yaparım diye kendilerine göre hoş hayaller kuruyorlar.
Peki, bu ikramiyelerin çıkma ihtimali acaba kaçta kaçtır hiç hesap edildi mi? Cebir dersinden hatırladığım kadarıyla mesela 49 rakamlı lotonun tutma ihtimali 49 üzeri 49 dur. 54 rakamlı süper lotonun tutma ihtimalide 54 üzeri 54 dür. Bunları rakamsal boyuta indirgediğimize ise tutma ihtimalleri milyarda beklide trilyonda birdir. Yılbaşında 35?40 milyon milli piyango bileti satıldığı düşünülürse milli piyangonun çıkma ihtimalide 40 milyonda birdir.
Bizim bir fikri ustamız var, beklide 15?20 yıldan buyana her hafta şans oyunları oynar, cebinde bir deste kuponla dolaşıp gördüğü arkadaşına hemen, kendisi için birkaç kolon sayısal loto oynaması için ricada bulunur.
Bir gün bir arkadaşın yanında fikri ustayla karşılaştık hal hatır, söz sohbet derken bizim fikri usta cebinden bir deste sayısal loto kuponu çıkardı içinden bir tane bana uzatarak al bakalım bu hafta şansını dene dedi. Ben bu oyunları oynamadığımı söyleyince bu defa öyleyse benim için bir kupon oyna dedi, ben yine ret edince bari bir kolon söyle de ben yazayım dedi.
Anladım benden vazgeçmeyecek peki dedim. Birden 49 a kadar altı sayı söyle dedi, ben başladım bir, başka dedi ben yine bir dedim onu söyledin başka dedi, ben yine bir dedim, bana şöyle manalı bakarak sen benimle dalgamı geçiyorsun dedi. Estağfurullah ne haddime sana mesaj veriyorum dedim ve başladım anlatmaya:
?Bu lotonun tutma ihtimali beklide trilyonda birdir siz bu gibi oyunlara umut bağlayıp şansınızı arıyorsunuz, oysa Türk milleti olarak ne kadar şanslı olduğumuzun hiç farkında değiliz. O kadar zengin yeraltı kaynaklarına sahibiz ki işlenmemiş ham olarak parasal değeri üç katrilyon dolardan fazla, dört mevsimin yaşandığı ender ülkelerden biriyiz. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli arazilere sahibiz, irili ufaklı onlarca akarsularımız var. Üç kıtayı birleştirip köprü vazifesi gören stratejik öneme sahip bir ülkede yaşıyoruz. Böyle bir ülkede doğmaktan daha büyük bir şans olabilir mi? Bu kadar büyük şansa sahip olan insanımız şimdi umudunu çıkma ihtimali bilmem kaç milyarda beklide trilyonda bir ihtimal olan şans oyunlarına bağlamış, bu ne gaflet bu ne delalet.
Bütün bu zenginlikleri işleyip değerlendirecek anlayışa, bir lirde, bir kadroya ihtiyacımız var. O lider ve o kadro ki ABD den ve AB den icazet almayan, vatanını milletini seven, Allahtan başka hiçbir şeyden korkmayan, yaptığı her işi ibadet mantığıyla yapan, kişiliğe sahip olmalıdır. İşte o lider Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projesinin sahibi Bağımsız Türkiye Partisinin genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosudur.
Geleceğini şans oyunlarına bağlayan 35 milyon insan önümüzdeki seçimde banko bir diyerek oylarını BTP ye versin bakın bu milletin şansı nasıl dönecek. Denemesi bedava.
Mehmet İNEKÇİOĞLU
[email protected]