Sayın Hüsamettin Cindoruk, Sayın Yekta Güngör Özden…
Evet, geçtiğimiz 23 Nisan günü binlerce insanımız yukarıda adını verdiğim salonda toplanarak bütün ülkeye Anayasa Platformunun hakiki rengini duyurdular…
Atatürk’ün dünya çocuklarına hediye ettiği bu günde, eski Meclis Başkanlarımızdan Sayın Hüsamettin Cindoruk ve unutulması güç bir isim olan Sayın Yekta Güngör Özgen ve 26 arkadaşı toplanarak on binlerce Türk’ün oylarını aldılar ve Anayasayı halkın hazırlaması koşulu ile yola çıkarak ses verdiler, duygulu anlar yaşattılar.
Binlerce kişi gençlik teşkilatları ile birlikte bir araya gelmiş, ülkenin bugünkü durumunu masaya yatırarak sen ben kavgası yapmadan birleşmeyi önerdiler. Bütün muhalefet partileri ses vererek halkın birleşimiyle ülkeyi refaha çıkarmak için büyük gayret göstermelidirler.
İşte bu arada Sayın Prof. Dr. Haydar Baş projelerini hatırladım ve bu toplantılarda mutlaka onun da söz sahibi olmasını istedim. Çünkü onun da gündemindeki Anayasa projesi ülkemizin geleceği için en büyük yatırımdır. Ama bu yatırım tek taraflı olmuyor, birleşerek ses veren bu ülkenin sergilenmesi gerekmektedir.
Atatürk, bayrak ve vatan sevgisiyle dolu olan insanlarımızın bir araya gelerek hiçbir parti düşüncesi olmadan dik durmaları ve Anayasamızı halkın özgürlüğü altında yapmaları gerekir. İlk dört maddesi asla değiştirilmemelidir. Çünkü Türk kimliği bu ulusun simgesidir. Birçok etnik köken Türkiye adı altında kardeşlikle birleşmelidirler. Bu ülke sınırları bu birleşme ile kan ve gözyaşı ile çizildi.
Bugünkü iktidar yüzdece çoğunlukla gelmiştir ama geride yine %50 vardır. Ses ancak birleşildiğinde mana kazanır. Onun için önümüzdeki belediye seçimlerinde bilhassa bu tabloyu çizmek ve gündeme taşımak gerekir. Birleşme olmazsa oylar, bu düzenle yeniden iktidar partisinin oylarına yansır. Birleşelim ve bu ülkenin bayrağını ve anayasasını çiğnetmeyelim…
Önümüzde 1 Mayıs bayramı var. Sahalara Türk bayrakları ile inelim ve o sahada Ata’nın bayrağını ve demokrasinin heyecanını yaşayalım. Ama kimseyi incitmeyelim, serinkanlı olalım. Atatürk’ü baş tacı ederek onu hep ayakta tutalım, ebedi istirahatgahında incitmeyelim.
Adalet mülkün temelidir. Bu temel Silivri’de, Sincan’da, Balyoz,Ergenekon ve 28 Şubat davaları ile bu temel halkın gözünde zedelenmiş, darbelerle mücadele adında ama kolu kanadı tıraş edilmiş hazin bir adalet görüntüsü vardır.
İşte deneyimli politikacı Hüsamettin Cindoruk başkanlığında kurulan bu sesli tablo, Sayın Anayasaya Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden’le birlikte diri ve olumlu bir tablo halinde yansımış ama daha çok ses vermesi için daha çok birleşme olması lazımdır.
Onun için Sayın Prof. Dr. Haydar Baş ve ekibine güveniyor ve bunu siz başarırsınız sevgili ve saygın hocam diyorum. Çünkü siz ta Rusya’da Ne Mutlu Türk’üm dedirten bir ışık yansıtarak, Atatürk’ü ve bayrağı hep ön planda halkın gündemine taşıdınız.
O halde ses ve görüntü sizde…
Nejat Taşkın