Öğretmenler günü dolayısı ile yazılı ve görsel medya sağ olsunlar öğretmenlere layık görüntüler sergilediler.
Öğretmenler bir ulusun aynasıdır. Ellerine teslim edilen o minicik yavrular, yarınların Türkiye’sinde söz sahibi olmak ve cumhuriyeti medeni ülkeler seviyesinde tutmak için uğraşacak ve çaba gösterecekler.
İşte babam merhum ilkokul öğretmeni Osman Nuri, cumhuriyetin daha ilk yıllarında büyük Atatürk’ün açtığı okullarda öğretmenlik mesleğine gönül vermiş ve o günün koşulları altında Kilis’in Oylum ve Tılbabeş köylerinde yaz-kış demeden sabah namazını eda edip, merkep sırtında ahşaptan yapılma okuluna doğru yola çıkmıştır. Okulun tek öğretmenidir. Beş sınıf birden okutmaktadır. Öğrencileri öyle çalışkan ve yurt sevgisi içindedirler ki, babam geç kaldığında meraklanıp yollara düşerek bu meraklarını gidermeye çalışmışlardır.
Bu köy okullarından hekim, öğretmen, kaymakam olarak birçok öğrenci hayata atılmış ve Cumhuriyetin bu günlere gelişinde büyük hizmetler vermişlerdir.
Babam, her ay muntazam alamadığı 15 TL maaşlı bir ücretle görevini seve seve yürütmüş, hiçbir zaman şikâyetçi olmamıştır.
Öğretmen, her zaman Türk çocuğu için bir büyük yol gösterici olarak düşünülmüş ve karşılanmıştır. Hükümetler onları her zaman düşünmek, maddi-manevi ihtiyaçlarını gidermek mecburiyetindedir. Öğretmenlik ikinci bir işe zorlanmamalı ve hiçbir zaman maddi mahrumiyet çekmemelidir. Çünkü ülkenin geleceği ve her yönden kalkınabilmesi öğretmenin görüş zaviyesi ile mümkündür.
Babam merhum öğretmen Osman Nuri ve bu dünyaya veda eden tüm öğretmenlere Tanrı’dan binlerce rahmet diliyor, sevgili öğretmenlerime bu vesileyle en derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Bu sıcak mesajımı bir fıkra ile bağlamak istiyorum.
İlkokul öğretmeni sınıfa girer ve öğrencilerine bir soru yöneltir:
-Kimler cennete gitmek istiyor?
Bütün öğrenciler hep bir ağızdan evet derken öğrenci Ali’den ses çıkmaz. Öğretmen Ali’ye neden cennete gitmek istemediğini sorar.
Ali mutsuzca öğretmenine cevap verir:
-Öğretmenim, annem sıkı sıkı tembih etti. Okul haricinde hiçbir yere uğrama, ders bitince de doğru eve gel, dedi. O yüzden gidemem.
Bu güzel cumhuriyetimizi emanet ettiğimiz güzide öğretmenlerimizin mutlaka ve mutlaka ülkemizi daha zengin, daha medeni bir Atatürk Türkiye’si haline getireceklerine inanıyor, öğretmenlerimizin güzel günü ve bayramını kutluyorum.
Atama bekleyen öğretmenlerimizi de Sayın Milli Eğitim Bakanımıza saygı ile arz etmek istiyorum.
Nejat Taşkın