Hamd, bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün alemleri
yoktan var eden ve her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah Teala’ya,
salatü selam O’nun habibi ve üsve-i hasene olan Hz. Muhammed Mustafa’ya, onun
pak Ehl-i beyt’ine ve güzide ashabına olsun. Selam ayrıca kıyamete kadar Resüllulahın ve ashabının yolundan gidenlerin
üzerine olsun.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) 571
yılında Mekke’de doğmuştur. Bu yıl yani 2017 itibariyle doğumunun 1446.
Yıldönümüdür.
Her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında Efendimizi
an(la)mak adına çeşitli kurum ve
kuruluşlarda kutlu doğum programları
düzenlenmektedir. Bu programların olması hatta son yıllarda çoğalması son
derece sevindirici bir hadisedir. Özellikle okullarda öğrencilerle yapılan etkinlikler
çok daha anlamlı ve yerinde bir kazanım olmaktadır.
Bu konuya değinmemiz ve anlaşılması için çaba
harcamamız gerektiği kanaatindeyim. Günümüzde insanların en çok sorun yaşadığı
konulardan birisinin “çocuk eğitimi “ olduğunu
gerek günlük hayatta gerekse okul hayatlarında gözlemlemekteyiz. Anne babalar
çocuklarını eğitirken onların bireysel ve kültürel gelişimlerine katkıda
bulunabilmek için nasıl bir yol izlemeleri konusunda biraz sıkıntı yaşıyorlar
maalesef. Sosyal medyanın ele geçirdiği ve üzerinde otorite kurulması zorlaşan
çocukların eğitiminde bir yerlerde yanlış yapılıyor gibi! Henüz kendi benlik bilincine varamayan ve
özsaygısını kazanamayan bireylerden bir başkasına annesine, babasına, öğretmenine,
büyüklerine saygı sevgi göstermesini beklememeliyiz. Peki çocuğun benlik
saygısını kazanması ve bilinçlenmesi
için neler yapabiliriz ?
Çocuğun hayatına örnek olacak, rol model alacağı
birisini tanıtmak anlatmak bu konudaki en doğru ve büyük adımdır. Bu yüzden
bütün insanlığın en üstünü ve rol modeli Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed(s.a.v) anmak onu çocuklarımıza anlatmak çok önemli ve kıymetlidir. Bunun
yanı sıra çocuklarımıza Sünneti Seniyyeleri aşılayarak da onlara iyilik ve
güzelliği aşılayabiliriz.(sünnet: kelime anlamı olarak
“yol-adet-huy-karekter-mizaç davranış” anlamına gelir. Terim olarak sünnet, Hz.
Peygamber’e nisbet edilen her türlü söz, fiil ve takrirlerin tamamına verilen
isimdir).Hz. Peygamber’in sözlerine kavli sünnet, davranışlarına fiili sünnet, sahabilerinin
yaptıklarını onaylamasına ise takriri sünnet denir.
İnsanoğlu “bakmak ile görmek” arasındaki farkı
anladığında “anmak ile anlamak”
arasındaki farkı da çok iyi algılayacaktır. Çünkü nasıl her baktığımızı tam
anlamıyla göremiyorsak; anmakla da
anlıyor sayılmayız. Efendimiz’i başta kutlu doğum programlarında ve mübarek gecelerde bolca anıyor ve salavat
getiriyoruz şükür ama asıl mesele her an, yapacağımız işlerde, gündelik
hayatımıza O’nu örnek alabilmektir. Efendimiz’i anmak güzel ama yaşayabilmek ve
çocuklarımıza da yaşatabilmek için –anLAmak
şart!
Bu mübarek günlerde Rabbim Peygamber Efendimiz
Hz. Muhammed (s.a.v.) anlayarak
anan kullardan olmayı nasip etsin
inşallah…