Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Spor
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
22:44
Elbeyli ve Musabeyli'ye Yeni Kaymakam Atamaları
12:40
İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Okul Kütüphanelerine Kitap Desteği
11:50
Elbeyli'ye Yeni Otogar
10:01
Kilis Belediyespor Yeni Sezona Günde İki Antremanla Hazırlanıyor
09:41
Altın fiyatları 12 Ağustos 2022
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. İnandım diyen her insanın hedefi olmalıdır
05 Kasım 2021 - 10:11

İnandım diyen her insanın hedefi olmalıdır

05 Kasım 2021 - 10:11
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Rahmet-el lil Alemin eseri 2. Ciltten alınmış yazısıdır.

Fert bazında da, toplum bazında da, iyi ahlaka sahip olmamak bir yıkımın ifadesidir. Zira ahlaktaki zafiyet, zamanla ibadette zafiyete, ibadetteki zafiyet de imandaki zafiyete götürür ki, bu da insanın yaşayan ölü haline gelmesidir.

Toplumsal yönden de durum aynıdır. Ahlaken çökmeye doğru giden bir toplumda yaşayan dindar insanlar, iman ve ibadet yönünden düzenli bir hayat yaşamaya çalışmakla yetinip, toplumun gidişatına karışmazlar, insanlığın ıslahına gayret etmezlerse, zamanla ne kendilerini, ne de nesillerini o toplumun çirkinliğinden koruyamayacak duruma gelecekleri için hem kendilerini, hem nesillerini, hem de o toplumun insanlarını katletmiş olurlar.

Öyleyse, güzel ahlak fert ve toplumun dengeli bir yapıya sahip olabilmesinin dinamiği ve teminatıdır.

Güzel ahlak, iman ve ibadetin de temel dinamiği ve teminatıdır. Vücut organlarına can veren kan dolaşımına benzer. Bu dolaşım olmaksızın nasıl ki organların varlığı bir işe yaramazsa, iyi ahlaka sahip olmaksızın ibadetler ve iman sahih olmaz.

Nitekim Resulallah Efendimiz, "Allah-u Teala buyurur: Benim için bir amel işleyip, başkasını bu amele ortak eden kimsenin bu ameli tamamen kendisi içindir. Ben bu amelden beriyim. Ben ortaklıktan müstağni olanım."

"Ümmetimin şirke düşmesinden korkuyorum. Gerçi onlar puta, Ay'a, taşa tapmazlar. Ancak, amelleri ile riyakârlık yapar"  buyurmuşlardır.

Nefsi bir hastalık olan riyanın imanı nasıl zedeleyip ibadetleri de geçersiz kıldığını görüyoruz. Yine, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Ateşin odunu erittiği gibi haset de amelleri iptal eder" buyurarak da aynı hakikate dikkat çekmişlerdir. Bütün nefsi afetlerle ilgili benzeri ayet ve hadis pek çoktur.

Demek ki nefis terbiye edilerek, ıslah olunmadan iman ve ibadet sahih olmamaktadır.

Güzel ahlak, Kur'an'ın temel dinamiği ve teminatıdır. Zira nefsini ahlak-ı zemimeden kurtarıp, ahlak-ı hamideyle bezememiş olan insanlar, belki Kur'an'ın metnini değiştiremezler ama onu kendi eksik akıllarıyla ve nefisleri istikametinde yorumlayıp, aktararak ve de yanlış fiilleri sergileyerek sahip oldukları bozuk itikat, yanlış amel ve istismar ile beraber Kur'an'ın mana ve madde alanındaki mükemmelliğine gölge düşürebilirler.

Bu akıbet de, en nezih hayat tarzını insanlığa sunan Kur'an'dan insanları soğutup uzaklaştıracağı gibi yeryüzünde İslam'ı gerçek manada yaşayıp anlayan ve insanlığa aktaran insanların azalmasına, böylelikle Kur'an'ın metninin aynı kalmasına rağmen hükmünün yeryüzünden silinmesine sebebiyet verecektir. Bu ise, kıyamet alametidir.

Misallendirmek gerekirse, yüzlerce sapık itikadı mezhep doğarken hepsi de mezheplerini Kur'an ayetlerine bina etmişlerdir. Her biri de dalaletlerinin faturasını Kur'an'a çıkarmışlardır. Yine mesela, cihat haktır, fakat Allah için değil de nefsi için çarpışanlar, cihadı katle dönüştürüp İslam'ı kötü gösterebilirler…

Peygamber Efendimizin, "Vücutta bir et parçası vardır. O iyi olursa bütün vücut iyi olur; o kötü olursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin, o kalptir" buyurduğu gibi, kalbin ıslah edilmiş olması cemiyette ise güzellikler tamamen nüfuzunu yitireceği için toplumun huzursuz ve hiçbir organı işlemez bir hale gelmesi söz konusu olacaktır.

Güzel ahlak, İslam'ın nesilden nesile taşınarak çağlara damgasını vurmasının da teminatı ve temel dinamiğidir. Şöyle ki, kişinin güzel ahlaka kavuşması nefis tezkiyesini, o da nefsi terbiye olmuş bir insanın terbiyesinden geçmeyi gerektirir.

"Beni, Rabbim terbiye etti. Ne güzel terbiye etti!" buyuran Resulallah Efendimizin bu sözünü, Cenab-ı Hak, bizzat Kur'an-ı Kerim'de kendisine, "Nefisleri tezkiye eden" sıfatını vererek teyit etmiştir.

Ahlakı kemâle erdirmede mutlaka nefsi terbiye edecek bir mürşide ihtiyaç vardır. Ancak bu irşat olunmanın neticesinde kişinin iman ve ibadetteki derinliği zirveye çıkacaktır.

Yani, kişi kalbî hastalıkları, kibir, riya, haset, cimrilik, tembellik vs.'yi izale edip bunların yerine tevazu, ihlâs, kardeşlik, muhabbet, cömertlik, çalışkanlık gibi sıfatları yerleştirdiğinde kalp nurlanacaktır. Dolayısıyla akıl, Allah'ı her şeyiyle kabul edecek, insan, iradesizlik ve tembelliğin neticesi olan ibadet etmeme ya da zoraki ibadet etme eksikliğinden kurtulmuş olacaktır.

Kısacası, nefis tezkiyesi iman ve ibadet zevkinin neticesi kul olma hazzının yaşandığı bir hazine odasının kapısını açan anahtar mesabesindedir. Şayet ihmal edilirse, taklid-i iman ve geleneğe dönüşmüş bir ibadetle İslam'ı yaşayan insan toplulukları gündeme gelir.

Halbuki İslam'ın hem vitrinlenip yaşanması, hem de gelecek nesillere taşınması kabuktan öze inebilmiş, imanını taklitten tahkike yükseltip ibadeti vecd derecesinde icra eden aşk ehli insanların yetişmesiyle mümkün olacaktır.

Nefsi terbiye edilmemiş bir Müslüman ise iç âleminde bu güzellikleri yaşayamadığı için insan sevgisinden, hizmet aşkından, Allah korku ve sevgisinden ve cihat ruhundan uzaklaşarak İslam'ı günübirlik yaşamanın hesabı içerisinde boğulup, şartların esiri olacaktır. Bu ise, İslam ile gelecek nesiller arasında rahmet köprüsü olmak yerine perde olmayı getirecektir.

Öyleyse, İslam satırdan satıra sonrakilere ulaştırılmaz. Burada esas usul, gönül ehli insanlarla İslam'ın sadırdan sadra nesillere ulaştırılmasıdır…

Şunu hemen belirtelim ki, hem böyle bir terbiyeden geçmek nefsine ağır geldiği için, hem de kalpteki hastalıklar insanlar tarafından görülüp kınanamadığı veya kolay örtülebildiği için, nefis terbiyesine gereken ehemmiyeti vermemesi, kişinin kendisine, toplumuna ve nesline en büyük darbeyi vurmasının ifadesidir.

Öyleyse, özlenen kardeşlik ve insanlığa tekrar kavuşabilmenin teminatı olan bu kalbî terbiye ve tekâmüle yönelmek inandım, diyen her insanın hedefi olmalıdır."

Bu yazı 553 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Merhamet ve merhamette ölçü -2 - 12 Ağustos 2022
  • Merhamet ve merhamette ölçü -1 - 11 Ağustos 2022
  • Hz. Yusuf misali - 10 Ağustos 2022
  • MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez - 09 Ağustos 2022
  • İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti - 08 Ağustos 2022
  • Hangi saftayız? - 07 Ağustos 2022
  • Ortadoğu'da değişmeyen senaryolar - 06 Ağustos 2022
  • Başörtüsü cambaza bak mı oluyor? - 05 Ağustos 2022
  • Yaşayan şehit Hz. Zeynep -2- - 04 Ağustos 2022
  • Yaşayan şehit Hz. Zeynep -1- - 03 Ağustos 2022
  • Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt - 02 Ağustos 2022
  • İmam Muhammed Mehdi (a.s) - 2 - 01 Ağustos 2022
  • İmam Hasan El-Askeri (a.s.) - 30 Temmuz 2022
  • İmam Hadi (a.s.) - 29 Temmuz 2022
  • İmam Muhammed Takî (a.s) - 28 Temmuz 2022
  • İmam Rıza (a.s.) - 27 Temmuz 2022
  • İmam Musa Kazım (a.s.) - 26 Temmuz 2022
  • İmam Ca'fer (a.s.) - 25 Temmuz 2022
  • İmam Muhammed Bâkır - 24 Temmuz 2022
  • İmam Zeynelabidin - 23 Temmuz 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 49
Köşe Yazarları
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Merhamet ve merhamette ölçü -2
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Yüzü Hüseyin'e dost, sözü O'na düşman olanlar
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Gelin Bugün Ağlayalım!
Kerbela'da saflar belirlendi
Uğur Kepekçi
Kerbela'da saflar belirlendi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Sabit-i Kadem Olmak
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Al Eline Kalemi!
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Selim Baytürkmen
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Arifler ölmez maruf olur, aşıklar ölmez maşuk olur (Akın Aydın)
Misafir Kalem
Arifler ölmez maruf olur, aşıklar ölmez maşuk olur (Akın Aydın)
Çok Okunan Haberler
49 Filminin Kilis Çekimleri devam ediyor
49 Filminin Kilis Çekimleri devam ediyor
Lütfi Dabanıuzun vefat eti
Lütfi Dabanıuzun vefat eti
Ayşe Yenici Vefat Etmiştir
Ayşe Yenici Vefat Etmiştir
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Spor
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • İlçeler
  • İslam
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.