***
Demokratik olmayan fakat önümüzdeki seçimde uygulanacak olan baraj siteminin mutlaka aşılması; düşüncelerin önündeki prangaların kırılması açısından gereklidir. Bu da kararlı ve gayretli çalışmaları gerekli kılacak bir iştir. Aslında; fikirlerin önünde baraj diye bir şey olamaz, baraj kişinin kafasında, baraj kişinin kalbindedir. İnsanoğlu fiiliyatta çözülmesini istediği bir işi önce gönlünde niyet olarak çözmek zorundadır. Niyet gayreti, gayret neticeyi doğurur.
***
Arif zatın biri talebelerine;
Evimin bahçesindeki havuza bu akşam sabah namazına kadar her talebe bir kova süt döksün! Ben sabah kalktığımda bu havuzu süt ile dolu bir vaziyette görmek istiyorum.
Der. Akşam talebelerden biri;
Havuza bir kova su dökerim. Nasılsa herkes süt dökecektir. Benim bir kova su da arada kaynar gider.
Diye düşünür. Akşam kimse görmeden havuza bir kova su döker. Sabah arif zat talebelerini havuzun başında toplar. Bir de ne görsünler havuzda bir damla süt yok. Havuz ağzına kadar su ile dolu. Talebeler birbirinin yüzüne bakar dururlar. Görünen manzara o ki; herkes bir havuz sütün içinde benim bir kova su belli olmaz mantığıyla davranmış, neticede de vahim manzara meydana çıkmıştır.
Arif zat;
Bakınız evlatlar, asıl olan yapılması gerekeni kimse yapmasa bile, ben tek başıma yapmalıyım, mantığını gütmedikçe, toplumun ıslahı mümkün değildir
Diyerek talebelerine önemli bir ders vermiştir.
***
İşte baraj sorunları da böylece hallolur. Aman benim bir oyumla ne olur ki? dememeli, gayret sahipleri; benim oyum barajı aşıracak tek oydur mantığı güdülmelidir. Bu mantık toplumsal bilinç haline dönüştürüldüğü taktirde, bırakın % 10 barajını, çok daha yüksek barajların aşıldığı görülecektir. Unutmamalıdır ki, büyük çığların ilk parçası en küçük kar tanesidir.
UĞUR KEPEKÇİ