Seçim çalışmalarının hızlandığı son günlerde, alışılagelmiş çoğu partinin görüntülü ve sesli propagandalarına hız vermesi, bazı vatandaşların farklı tepkilerine sebebiyet vermektedir. Siyasi partilerin ve milletvekili adaylarının elbette kendilerini tanıtmak için yazılı sözlü görüntülü propaganda vasıtalarını; vatandaşı taciz etmeden, hukuk ve saygı kurallarını aşmadan kullanmaları en doğal haklarıdır.
Hazine yardımı adaletten uzak
Tabii ki, biz de buna itiraz edecek değiliz. Ancak, vatandaşlarımızın rahatsızlık duyduğu, benim de tepkimi çeken şey şudur ki: Seçim çalışmalarında kullanılmak üzere devlet tarafından bazı partilere verilen seçim yardımının başlıbaşına adaletsiz olduğunu iddia ediyorum. Biraz irdeleyelim
Bildiğiniz gibi, bütçelerden partilere belirli kriterlere göre Hazine yardımı yapılması yasa gereğidir. Yasaya göre, son genel seçimlerde yüzde 10 barajını aşmış partilere, o yılki genel bütçe gelirlerinin 5 binde 2'si oranında devlet yardımı yapılması gerekiyor. Ayrıca yasa; seçimlerde yüzde 10 barajını aşamasa bile, geçerli oyların yüzde 7'sinden fazlasını alan partilere de Hazine yardımını veriyor. Bu yasa gereği 22 temmuz seçimi için siyasi partiler arasında dağılan yardımlar şu şekilde olmuştur.
- AK Parti: 94,1 milyon YTL
- CHP: 53,2 milyon YTL
- DYP: 26,2 milyon YTL
- MHP: 22,9 milyon YTL
- Genç Parti: 19,9 milyon YTL
Bu yasanın ne kadar demokratik olduğu tartışma konusudur. Meclise gelen siyasi partiler genelde kendi işlerine geldiği için (daha fazla para almaktan memnun oldukları için) bu yasayı değiştirmek işlerine gelmemektedir. Maalesef kullanılan paralar bu milletin etinden tırnağından artırarak verdiği vergilerden, gelirlerinden kullanılmaktadır.
İyi fikirler imkansızlık yüzünden saklı kalıyor
Bu yasanın sakıncaları hakkında fikirlerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğer verilen bu paralar demokrasinin önünü açmak ve katılımı teşvik etmek adına yapılıyorsa seçim yardımının hukuki özelliğini yerine getiren tüm partilere verilmelidir. Demokrasiyi temsil hakkını sadece % 7 oy alanlara tahsis ederseniz, demokrasi kısır kalır, diğer partilere hayat hakkı tanınmamış olur. Reklam için olmazsa olmaz harcamaları yerine getiremeyen siyasiler, kendi imkanlarıyla reklam harcamalarını yerine getirmeye çalıştığından, belki de vatandaşa ulaşsa mutlak kabul görebilecek fikirler imkansızlık yüzünden maalesef saklı kalabilmektedir. O zaman eşitlik ilkesine de zarar gelmektedir. Madem dağılımda adaletsizlik oluşmuştur, o zaman bu saçma sapan yardımın ya ıslah edilmesi ya da kaldırılması lazımdır.
Ey milletim oyunlara gelme!
İktidar sahipleri sadece aldıkları seçim yardımlarıyla da kalmayıp, devlet imkanlarını da seferber etmekte, hele bir de belediye hizmetleri eklenince üstüne kaymak hükmünde olmaktadır. Sosyal yardımlaşma vakıfları, seçim yaklaştıkça vatandaşa verilen, sözüm ona, yardımlarını abartarak artırmakta, şimdi yaşanmakta olduğu gibi; yazın başlangıcında kömür dağıtmak gibi komik durumlara düşülmektedir. Sanki babasının malını dağıtırcasına pervasızca devlet malını kullanarak seçime giren iktidar sahipleri, suni de olsa vatandaşın gözünü boyamaktadır. Vatandaşa sesleniyoruz; Sana, seçim yardımı diye verilen yardımlar zaten senin cebinden çıkan paralardır ve seni bir defaya mahsus sevindirip 5 seneni çalmak üzere oynanan bir oyundur.
Ey milletim bu oyunlara gelme!
UĞUR KEPEKÇİ