Gündemin en sıcak maddesi anayasa değişikliğidir. Vatandaş açlıktan kıvranıyor. Dış borç, iç borç ödenemeyecek dereceye gelmiş; sokaklar güvensiz, halk güvensiz, güvenliğimizi sağlayacak polisler güvensiz.
Kadınlar, çocuklar, polisler, kabarık suç kaydı olanlar tarafından yaralanıyor öldürülüyor. Yakalanan ve çökertilen çetelere bakılırsa ülkemiz çeteler cennetine dönmüş. Kendi iktidarları döneminde 22 yıldır adalet, ekonomi, ahlak, her gün daha kötüye gitmiş hükümet hala yeni düzenlemeler peşinde.
Sağından solunda kırparak, altından üstünden keserek, bir kuşa çevrilen anayasaya bu haliyle bile genel anlamda uyan yoktur. Anayasa Mahkemesi hukukta en üst makam olmasına ve uyulmak için var olmasına rağmen hala iktidar sahipleri hoşuna gitmeyen kararlara "benim için yok hükmündedir diyorsa" yeni anayasa yapmaya gerek yoktur.
Eskiye uymayan yeniye de uymayacaktır. O zaman bu işin altında bir bit yeniği aramak suç olmamalıdır.
Birileri çıkıp "anayasanın ilk dört maddesi değişmeli" diyor. Birkaç gün kamuoyunun tepkisi ölçülüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ya da Sayın Bahçeli "anayasanın ilk dört maddesi hakkında bir sorun yoktur. Değişmeyecektir" diyor.
Birileri "anayasanın sadece 4. Maddesi değişsin" diyor. İktidar kanadı birkaç gün susuyor. Sonra yine" bizim böyle bir sorumuz yok" diyorlar.
Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş "Anayasa'da yer alan 'Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür' tabiri bu perspektiften bakıldığında değiştirilmelidir. Çünkü devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz. Bu metnin, 'milletin gücü üzerine yükselen devlet anlayışı' ile yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum" diyor.
Kamuoyundan sert yanıtlar gelince Numan Bey hemen bir u dönüşü yapıyor. "Benim Gazi Üniversitesi'nde yaptığım konuşma çok bütünlüklü bir konuşmaydı. Orada iki noktaya dikkat çektim. Birincisi anayasanın ruhu, ikincisi darbeci, devletçi bir anlayıştan arındırılmış bir anayasa yapma gayesi. Bakın hiçbir şekilde 3. madde demedim o konuşmada. Bahsettiğim devleti önceleyen yaklaşım anayasanın en az 7-8 farklı maddesinde geçiyor. Ben bir zihniyetten bahsettim. Siyasilerin trol ağzıyla konuşması. İşte bu çok acı"
Kamuoyundan sert tepkiler gelince ağız değişiyor. Cumhurbaşkanı bir yandan Sayın Bahçeli bir yandan "bizim anayasanın ilk dört maddesiyle sorunumuz yok" diyor.
Türkiye'de tek hüküm sahibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan habersiz kimse değil böyle temel konularda konuşmak ağzını bile açamazken, Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş bunu kendi kafasından asla konuşamaz. Kimin kime ne kadar biat ettiği saklanan bir şey değildir.
Ama biz eskiden AKP iktidarı ve Sayın Erdoğan hakkında zehir zemberek konuşup da sonradan sadakat yemini eden birinden başka bir şey zaten beklemiyoruz. Bu tavır bize göre beklenen ve yakışan bir tavırdır.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un başlattığı 3. madde tartışmalarına değinen BTP lideri Sayın Hüseyin Baş, bakın ne kadar isabetli bir değerlendirme yapıyor: "Atatürk'ün büyük bir mücadeleyle kurduğu, millete armağan ettiği ve milletin karargahı olan Meclis'in başkanı, anayasanın 3. maddesi ile ilgili bir şeyler geveledi. Kelime oyunları yapıyor, anayasayı değişecekler ya; manasından değişemediler, içeriğinden değişemediler, maddelerinden değişemediler, şimdi noktalarını virgüllerini incelemeye başladılar. Anayasanın 3. maddesinin anlattığı ifade yanlışmış!"
Anayasa değişmeden önce kafa ve ruh yapısı değişmelidir. Ruh sağlığı yerinde olmayan, niyetleri dürüst olduğu belli olmayan, milli çizgiden yoksun kimselerin yapacağı değişim kimseye fayda sağlamaz. Bir ileri bir geri söylemlerle Türk milletinin hazmetme kapasitesi ölçülmek isteniyor. Bu süreç kimseye fayda sağlamaz.