Sayın Mehmet Şimşek'in Hazine Bakanı olarak atanması, Türkiye ekonomisi üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Bu atama hem iktidarın hem de muhalefetin desteklediği ortak bir isimde anlaşma sağlandığı için dikkat çekicidir. İktidar ve muhalefetin etkili olduğu kurum ve kuruluşların Mehmet Şimşek'in bakanlığına olumlu baktığı görülmektedir.
Ancak, Türk lirasının hızla değer kaybetmesi, Türkiye'de son 21 yılın en yüksek günlük devalüasyonunun yaşanmasının Bakan Şimşek’in görevi devralmasından hemen sonra olması bazı endişelere yol açmıştır. Bu yükselişin kontrollü ve bilinçli olup olmadığı tartışmalıdır.
Bazı ekonomistler, Türk lirasının değer kaybının hız kesmesi için ülkeye sıcak para çekilmesinin en hızlı çözüm olduğunu düşünmektedir. Ancak, bu süreçte Türkiye'nin büyük holdinglerinin yabancı firmalara satılması gibi gelişmelerin artması endişe yaratmaktadır. Bu durum, yerli kaynakların yabancı sermayeye geçmesine ve Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için cazip hale gelmesine yol açabilir. Ayrıca, son dönemde iktidarın yeni keşfedilen doğalgaz, petrol ve diğer yer altı kaynaklarını düşük maliyetlerle yabancı sermayeye devretme planlarının olduğu iddiaları da bulunmaktadır.
Bu tür satışlar, kısa vadede sıcak para girişi sağlasa da uzun vadede Türkiye'nin kaynak bağımlılığını artırabilir ve milli ekonomiye zarar verebilir. Benzer şekilde, büyük holdinglerin yabancı firmalara satılmasıyla yerli kaynakların yabancı sermayeye geçmesi ve halkın çoğunluğunun yabancı sermayenin işçisi haline gelmesi endişeleri de beraberinde getirebilir. Bu durum, Osmanlı dönemindeki Duyun-i Umumiye gibi ekonomik olarak ülkenin sonunu getirebilecek bir süreci tetikleyebilir.
Bu noktada, vatandaşların ve siyasi aktörlerin milli ekonomi modeline yönelmeleri ve Türkiye'nin öz kaynaklarına dönmesi gerekmektedir. Milli paralarla dönmek, enflasyon sorununu çözmek, dış ticaret dengesini sağlamak, yatırımları teşvik etmek ve merkez bankası rezervlerini güçlendirmek gibi adımlar atılmadıkça, ekonomide kalıcı bir iyileşme sağlamak mümkün olmayabilir.
Sonuç olarak, Mehmet Şimşek'in bakanlığı Türkiye ekonomisi üzerinde belirli etkilere sahip olabilir. Ancak, bu etkilerin uzun vadeli çıkarlarımızı gözeten, milli ekonomiye dayalı bir yaklaşımla değerlendirilmesi önemlidir. Yer altı kaynaklarının satışına izin verilmemesi, milli ekonomiye dönüş sürecinin hızlandırılması ve yabancı yatırımların kontrol altında tutulması gibi adımlar, Türkiye'nin ekonomik geleceği için kritik öneme sahiptir.
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi