Çocukken evcilik oynardık hani;
Küçücük evler yapardık
Yan yana dizerdik ya;
Sanki benim için oyuncak
Şehir kurmuşlar
Adını da Kilis koymuşlar.
Camiler, hamamlar, kasteller
Kabaltları, dehlizler
Hele o eski otantik Kilis evleri
Oval kapılar tağalar
Damlar, süllümler, tabakalar
Matmaklar, mahmiller
Havuşlar, duvarda sarmaşıklar
Havuzlar, kuyular, tulumbalar
Okşayasım gelir, içimi gıdıklar!
Bir kız çocuğunun oyuncak evini sevdiği gibi...
Sokaklarda tanıdık bir yüze rastlarsam hele birde evine
davet ederse
Değmeyin keyfime!
Önce hal hatır sorulur,
Sonra Halil İbrahim sofrası kurulur,
Allah ne verdiyse
Kölük aşı, öcce
Şıhılmahşe, miceddere
Ekşili yahni, yoğurtlu köfte,
Oruk, ayşe mıncık salata
Babam öyle diyordu
Sulu salataya.
Bazen de peynir, ekmek, çay,
Yaşanmışlıkları katık ederim.
Ev sahibi anlatır
Ben dinlerim.
Ben anlatırım
Ev sahibi dinler.
Açık yüreklilikle,
Coşkuyla,
Yaşadıklarımız örtüşür
Duygularımız sel olur taşar!
Akar, akar, akar
Gözlerimden,
Yüreğimden kabuk tutmuş yaralarım çözülür,
Yumuşacık olurum,
Yeniden doğmuş gibi ...
Güner ÖZBALCI
Şiirleriniz cok guzel. Bian mahsum çocukluguma gittim keske hep evcilik oynayan kizlar gibi kalsak
Kilislilere selam olsun..