Nilgün.......
Gelinimiz olacaktı Nilgün
İlk metin abimin nişanında görmüştüm.
Bir akrabamızın komşusuymuş.
Kocaman toz pembe küpeleriyle,
Toz pembe kloş eteği ile dikkatimi çekmişti .
Bir ara Mahmut abimle ,
Dans ederken gördüm.
Kıyafeti gibi toz pembe,
Hayalleri vardı Nilgün’ün .
Mahmut abim onun prensiydi.
Daha 17 sendeydi Nilgün
Hayatının ilkbaharında,
Hayat dolu sevgi dolu
Toz pembe hayalleri vardı
Mahmut abim onun prensiydi.
Akraba ziyaretine gittiğimizde
Nilgün ' de oradaydı,
Alt komşu yine hemşehrimiz,
Mehmet Elbeyli'nin kızıymış.
Çok güzel giyiniyordu Nilgün ben ona hayranlıkla bakıyordum.
Mehmet Elbeyli’nin kızıydı,
Mertti , cömertti.
Toz pembe hayalleri vardı.
Mahmut abim onun prensesiydi .
Misafirlik…
Nilgün elindeki fotoğrafı neredeyse fırlatarak
bir hışımla içerideki odaya geçmişti.
Bende peşinden gitmiştim.
Teybe Cengiz Kurtoğlu’nun kasetini koydu
"Gelin olmuş gidiyorsun
bana veda ediyorsun.
Sakın ağlama diyorsun
Ağlamamak elde değil."
Sigarasını yaktı
Gözleri hüzünlendi.
" Ne oldu?
Mahmut abime aşık mı oldun "
- Nereden biliyorsun?
“Ben anlarım ama
yanılmış olabilirsin abimi bir kere gördün ve kesin ilk defa bir erkekle dans ettin , iyice düşün ve bana haber ver , sana yardım edeceğim .
Anneme de bakma sen
Abim akrabadan kız almaz."
Görümce adayı olarak da arkadaş olarak da çok sevmiştim Nilgün' ü
Benimle akrandı,
Benim gibi dobraydı ,
Şeffaf dı , duygularını saklamıyordu
Mertti, cömertti.
Toz pembe hayalleri vardı
Abim onun prensiydi
Gelinimiz olacaktı Nilgün
Aksam gidince sevinçle
Abi ! Abi ! Sana bir haberim var Nilgün sana aşık olmuş
Ben o kara kızı almam dedi
Abim annemden etkilenmişti.
Ama çok tatlı değil mi dedim.
Evet şirin bir kız aslında güzelde ama bana vermezler
Onlar zengin ben fakir
O Mehmet Elbeyli’nin kızı
Gelinimiz olacaktı Nilgün
Aradan kısa bir zaman geçti
Akraba ziyaretine gittiğimizde Nilgün’le abimi bir köşede mektup alıp verirken gördüm
Abim Nilgün’ü sevdi çok sevdi .
Zengin kız ve fakir oğlanın aşkı başlamadı
Bir araya geldiklerinde de
Yalnızken de sürekli cengiz Kurtoğlu dinliyorlardı.
Ya o sıralar cengiz Kurtoğlu meşhur olduğu için yada kader ağlarını ördüğü için
" Gelin olmuş gidiyorsun bana veda ediyorsun ,
Beni de kucakla Musalla taşı "
Kısa zaman sonra Mahmut abimle, Nilgün’ün sözünü yaptık
Nilgün ' ün sürekli karın ağrıları varmış bir gün abime bahsetmiş karnım ağrıyor diye
Abimde ona bak kızım babanın yanındayken tedavini ol . Ben fakir bir adamım seni doktor doktor gezdiremem diyerek aslında şaka yapmış.
Nilgün buna alınmış babasına :
" Baba baba ne olur beni doktora götür !demiş.
Çapa hastanesine acil yatırılan Nilgün meğer dalak yani kan kanseriymiş.
Hemen ameliyata alınmış.
İki gün sonra Mahmut Mahmut diye sayıklayarak
Can vermiş Nilgün.
Topkapı , kale içi kan ağlıyordu!
Gelinlik örtülü tabut giderken
Gitme Nilgün bizi bırakıp nereye ! Diye haykırıyordu acı acı kale içi.
Abimin anlaşılmaz feryatlarında !
Gelin olmuş gidiyorsun
Beni de kucakla musalla taşı
Duyar gibiydim.....
-Güner Özbalcı-
Çok duygulandım