İki hafta önceki bir yazımızda "adam olmak" üzerine duygu ve düşüncelerimizi anlatmış ve adam olmayı kısaca şu cümlelerle ifade etmiştik: "Adam olmak makam, mevki uğuna kimliğini, düşüncelerini ayaklar altına almamaktır. Adam olmak kendini saklamamak, doğruluk yanında kendini ifade edebilmektir. Adam olmak, ucuz hesaplar peşinde koşmamaktır. Adam olmak kendini yapmacıklıkla ve yalancılıkla pazarlamamak demektir. Adam olmak, dayatılana karşı koyabilmek, sorgulamak, büyük çoğunluğa ters düşse de dimdik ayakta durabilmektir."
Bu hafta da "Kimine göre adam olmak" başlıklı yazının devamı niteliğinde, adam olmanın olmazsa olmazlarından karakteri konuşmak istiyorum.
İnsanların adam olma kriterlerini belirleyen en önemli özellik karakter ve aldığı eğitimdir. Hayatımızda karakterimiz çok önemli yer tutar. Bizleri diğer insanlardan ayıran, davranışlarımızı belirleyen ana unsur karakterimizdir. İnsanoğlunun hayatında eğitim de çok önemlidir. Ancak eğitimin yanı sıra asıl önem teşkil eden ise karakterimizdir. Eğitimle birlikte karakter eğitimi de gerçekleştirilirse işte o zaman Eğitim ve Karakteri değerlendirebiliriz. Çoğumuzun aklına şu soru geliyor:
Eğitim mi yoksa karakter mi önemli?
Bu soruya cevap vermeden Eğitimci Esra Atik Hanımefendinin sosyal medya hesabından paylaştığı bir hikayeyi anlatalım:
Padişah vezire sormuş:
- Vezirim! Eğitim mi önemli, karakter mi?
Vezir hiç düşünmeden cevap vermiş:
-Karakter padişahım.
Padişah memleketin her yerinde tellallar çığırtmış.
-duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın...
En iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş:
-Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?
-Altı ayda öğretirim padişahım.
Altı ay dolmuş, eğitici huzura alınmış. Padişah:
-Öğrettin mi?
-Öğrettim padişahım.
Saray erkanı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, tam vezirin önüne gelmiş; Padişah yine vezire sormuş:
-Vezir! Eğitim mi önemlidir. Karakter mi?
Vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış.
Kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış.
Vezir cevap vermiş.
-Karakter padişahım.
Karakter, toplumsal bir kavramdır, bir bireyin ya da topluluğun kendine özgü olan, onu başkalarından ayıran özelliktir. Bilim insanları tarafından, iyiyi bilme, iyiyi sevme ve iyiye ulaşma olarak da tanımlanır. Karakter insanın adam olma yolunda ihtiyaç duyduğu değerler topluluğudur.
Karakter küçük yaşlardan itibaren içinde yaşadığımız toplumun değer yargılarının benimsenmesi ile şekillenir. İnsan, İçine sindirdiği değerleri daha sonra davranışlarıyla bütünleştirir. Zamanı geldiğinde bir olay karşısında bunu uygular. Benimsediği karakterin doğru oluşu insanın daha iyi davranışlar sergilemesine sebep olur. Eğer benimsediğin karakter rol modelin; Hz. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Atatürk, Prof. Dr. Haydar Baş gibi milletimizin gönlünde yaşıyorsa adam olma istikametinde doğru yoldasın demektir.
Şimdi bu konuyu 0 (sıfır) 1 (bir) örneği ile açıklayalım:
Bir kağıda yada yazı tahtasına 1 yazın, bu bir rol modelindir, kişiliktir, hayatta sahip olabileceğimiz en değerli şeydir.
Sonra bu 1'in sağına 0 (sıfır) yazın. Bu başarıdır, başarılı bir kişiliktir. 1'i 10 yapar. Sağ tarafa bir sıfır daha yazın. Bu sıfırda tecrübedir. 10 iken yüz olursunuz.
Sıfırlar, böyle uzayıp gittikçe; eğitim, yetenek, disiplin, sevgi, tevazu gibi eklenen her yeni 0'ın kişiliği, 10 kat zenginleştirdiğini anlarsınız.
Bir rakamının soluna sıfır eklemeye kalkarsan 1'i değersiz kılarsın. Bir sürü sıfırdan başka bir şey kalmaz elinde. Bu duruma Hz. Mevlana diyor ki; "Kötü ahlaklı kişiye ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermeye benzer."
Toplum olarak geleceğimiz olan çocukların önüne Atatürk gibi rol modeller koymadığımız müddetçe zor ve çetrefilli günler bizleri bekleyecektir. Yukarıda ki, hikayede olduğu gibi Önünde bir fare gördüğünde her şeyi unutan bu kedi gibi, eline bir fırsat geçtiğinde çıkarının peşinde koşan, dinini bile satan, eğitimli fakat karakteri bozuk insanlarla bir arada yaşamak zorunda kalırız.
Bizlere düşen vazife gençlerimizin önüne; karakteri düzgün, topluma mal olmuş, ülkemizin birlik ve beraberliği için çalışan insanları örnek göstermektir.
Selam ve sevgilerimle