Fransa’da 27 Haziran’da patlak veren ve halen devam eden sokak olaylarının, Belçika’nın ardından İsviçre’ye de sıçradığı dünya medyası tarafından ifade ediliyor.
Fransa’da yaşanan sokak olaylarını değerlendiren Fransa Ulusal Birlik Partisi Başkan Yardımcısı Louis Aliot, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla türünden açıklama yapıyor.
Fransa’nın göç politikasının bedelini ödediğini anlatan Louis Aliot diğer Avrupa ülkelerini de bu konuda uyarıyor.
Fransa Ulusal Birlik Partisi Başkan Yardımcısı Louis Aliot’un dikkat çeken açıklamalarından bir bölüm sizlerle paylaşayım:
“Fransa ne yazık ki hatalı göç politikasının bedelini ödüyor. Sonumuzun böyle olacağını kimse düşünmüyordu. Umarım bu olaylar diğer Avrupa ülkelerindeki göçmenlere de ilham kaynağı olmaz.
Avrupa Birliği ne pahasına olursa olsun Türkiye’ye daha fazla para ödemeli ve onların göçmenleri tutmasını sağlamalı.”
...
Seçim döneminde en çok konuşulan konuların başında Türkiye’de ki göçmenler geliyordu. Kimileri bu konuyu övünülecek bir iş olarak görürken kimilerinde ülkemiz için büyük bir tehlikenin habercisi olarak görüyordu.
...
Sağlık Bakanımız 4 bin Suriyelinin atamasının yapıldığını açıkladı.
Bazı medya organlarında Antalya Konyaaltı’nda Suriye bayrağı açarak denize atlayan Suriyelilerin görüntüleri yayınlandı...
Dünyanın neresinde sığındığı ülkede başka ülke bayrağı açan gördünüz? (Bu da ayrı bir konu!)
Dahası bu haberlere benzer bir çok haber var. İşte onlardan bir tanesi:
Kocaeli Dilovası’nda Bir grup Suriyelilerin Türk Vatandaşına ait eve saldırısı sonrası ilçede bulunan vatandaşlar ayağa kalktı. Toplanan ilçe halkı yürüyüş yaptı, Suriyeli göçmen mülteci istemiyoruz diyerek, Suriyeli göçmenleri protesto etti...
Ülkemizin dört bir yanına dağılan bu mültecilerin, tamamının art niyetli olmadığını biliyoruz. Kilis’te onlarla beraber yaşadığımız süreçte çok iyi insanların olduklarını da gördük, çok güzel dostluklarda kurduk. Amma! Çok art niyetli kişilerin de mülteciler arasında olduğuna şahit olduk.
Geçmişte sağlam temellere bağlanan mülteci politikamızın bugün doğru işlemediğini görmekteyiz. Bunu yukarıda sıraladığımız haber örneklerinden net olarak görüyoruz. Bakınız 21 Haziran 1934 günü yayımlanan Resmi Gazete’de Atatürklü Türkiye’nin mülteci politikası özetle şöyle ifade edilmiş:
- Anadili Türkçe olmayanlar müstakil mahalle kuramaz.
- Türk olmayanlar istedikleri şehirlere yerleşemez.
- Yabancıların bir belediyedeki nüfusu yüzde 10’u geçemez.
Sadece bu üç kural hakkıyla uygulanmış olsaydı bugün sığınmacı ve mülteci sorununu konuşuyor olmazdık.
Mehmet Akif Ersoy’un şu uyarısını da unutmayalım!
Geçmişten adam hisse kaparmış...
Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
“Tarih”i “tekerrür” diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Avrupa ülkelerine paranız sizde kalsın deyip, Güzelim Türkiye’mizin güvenliğini artırmak zorundayız diye düşünüyorum.
Selam ve saygılarımla...