Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) hakkında herkes konuştu. Siyasiler sözler verdi. Ama bugüne kadar her hangi bir adım atılmadı. Her şey konuşulanlarla kaldı. Bugün çözeceğiz diye sözler verenler yarın çözümsüz kaldı.
EYTLİLER’İN haklı olduklarında herkes hem fikir. Ama ne hikmetse oyalandıkça oyalanıyorlar. Çift dikiş olacaklar diye korkuyorlar. Emekliye ne kadar maaş veriyorsun da ikinci bir iş yapmasından korkuyorsun! İnsan onuruna yakışır bir yaşam sürmek onların hakkı değil mi?
Bakınız çalışanların hakları konusunda Sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed sav ne buyuruyor:
«Emriniz altındakilerin hakları hususunda Allah’tan korkun!» (Beyhakî, Şuab, VII, 477) «Çalıştırdığınız kimseye, teri kurumadan ücretini verin.» (İbn-i Mâce, Ruhûn, 4)
Bir Kudsi Hadise göre Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor: “Kıyamet gününde üç kişinin hasmı ben olurum;
1- Adıma yemin içip söz verdiği halde sözünde durmayan kimse,
2- Hür bir insanı köle diye satıp parasını yiyen kimse,
3- İşçiyi çalıştırıp, işini yaptırdığı halde ücretini ödemeyen kimse.” (Buhari)
Sevgili Peygamberimiz (SAV) buyuruyor ki: “Her kimin kardeşi hizmetinde çalışırsa, yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin, onlara güçlerini aşan yükler yüklemesin, ağır işler yüklerseniz bizzat yardım ediniz.” (Buhari)
...
Şimdi EYTLİLER kazanılmış haklarını almak için 15 Mayıs’ta büyük bir miting düzenleyecekler. Uzaktan yakından tüm EYTLİLER’in bu mitinge katılmaları bekleniyor. Birlik olup kazanılmış haklarını isteyecekler. Onların yerinde sizler olsanız ne yapardınız! Kazanılmış hakkınızı elinizden alsalar nasıl tepki verirdiniz...? Hadi diyelim ki, EYT olarak haklarınızı aldınız ya geriden gelenler, sizin çocuklarınız ve EYT’li olmayanlar ne yapacak? Burada empati kurar ve15 Mayıs EYT mitingine katılır mısınız lütfen!
Bakınız Bağımsız Türkiye Partisi’nin (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, sık sık “empati” kavramından bahsediyordu. Kendi vatandaşlarının gerçeklerinden oldukça uzak, milletiyle empati kuramayan siyasilere seslenen BTP lideri Baş, şu önemli tespitleri söylüyordu:
* “İnsanlar geçinemiyor, babalar intihar ediyor, askerlerimiz şehit oluyor. Hiç onların yerine kendimizi koyduk mu? Türkiye’nin en ciddi sorunu empati kurabilme yeteneğimizi kaybetmiş olmamızdır.”
* “Türkiye’nin iyi yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Milletimizin iyi yönetilmediğini ve iyi yönetilmeyi hak ettiğini düşünüyorum. Evimizden çıkıp işimize giderken dilenen insanlar görüyoruz. Bu insanların dertlerine çözüm üretebilmemiz lazım. Marketlerde bebek mamalarının kilit altında satıldığı bir dönem yaşıyoruz. Ben Prof. Dr. Haydar Baş’ın ideallerini biliyorum. Bu idealleri hayata geçirmek bizim görevimiz. Ülkemizdeki bu tabloyu gördüğümde ben buna arkamı dönüp gidemem. Bu yaşanan dramları yok sayamam. Evet, ben iş insanıyım, hukukçuyum, ama hiçbir şey, milletimizin geleceğinden, evlatlarımızın geleceğinden daha kıymetli değildir.”
* “Gençler neden Türkiye’den gitmek istiyor? Bunun nedenini anlıyor muyuz? İşte biz empati yeteneğimizi geliştirerek Türkiye’nin geleceği olan gençleri anlamamız gerekiyor. İyi bir eğitimle yeni nesilleri yetiştirmek zorundayız. Bizim de idealimiz bu ciddi problemleri çözüme kavuşturmak olacaktır.”
Neden BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan söz ettim biliyor musunuz?
Çünkü onlardan başka çözümden konuşan kimse yok. Siyasiler hep günü kurtarmakla, gündem değiştirmekle meşguller. Bugün tamam dediklerine yarın yok diyebiliyorlar.
EYT konusunda da Emeklilik konusunda da gerçek çözüm BTP programında var.
İçinde bugün var yarın yok olmayan çözüm, İnsan onuruna yakışır miktarda kazanç sahibi olmak BTP kadrolarının sımsıkı savunduğu ‘Milli Ekonomi Modeli’nde var...
Size gelen siyasetçilere bir soru sorun! Benim için ne yaptın ve ne yapacaksınız?
Gazeteci Akın Aydın’dan alıntıyla devam edelim:
Bu da soru mu? Evet, tamda soru bu. Hatta milletimizin dünden bugüne seçip, kendine efendi yaptığı siyasilere sorması gereken soru: Benim için ne yaptın?
Yol, köprü, tünel, hastane, havalimanı vs. Geç. Hepsinin bedeli var ve o bedeli vatandaş fazlasıyla ödedi, ödüyor.
Benim için ne yaptın?
Asgari ücreti 20 kat arttırdılar. Hani nerede? Suriyeliler için kullanılan ‘onurlu dönüş’ milletimiz için ‘onurlu yaşam’ olarak neden kullanılmıyor?
Hükümet peş peşe yeni yeni kurumlar kuruyor, paketler açıklıyorlar. Varlık fonu, enflasyonla mücadele derneği pardon adımı, kur korumalı mevduat sistemi, yastık altına uzanma projesi vs.
En son ‘dar gelirliye ev sahibi olma şansı’ diye bir paket açıkladılar. Medya bu paketi evi olmayanlara müjde olarak verdi ama Sayın Erdoğan bu paketten kimleri kastettiğini bizzat açıklamıştı: “Mayıs ayı başı itibarıyla asgari %40’ı tamamlanmış ve asgari %50’si satılmamış inşaat projelerinin bir an önce tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık bir kaynak ayırdık.”
Kimin içinmiş? Zenginler için. (Akın Aydın Yeni Mesaj)
Konut alımı için verilecek 28 bin lira geri ödemeli kredi müjdesi ve 1 Mayıs’ta açıklanması planlanan ‘müjde’ den daha söz etmiyorum. O müjdeyi açıklamayı da çok görmüşlerdi ya!
Onun için hangi siyasi görüşte olursanız olun siyaset yapanlara sorun: Benim için ne yaptın ve ne yapacaksın?
Belge isteyin, ispat isteyin, taahhüt isteyin, sevgili EYT’Lİ kardeşlerim, Aynı havayı paylaştığım değerli yurttaşlarım.