A Milli Futbol Takımımız başarı beklediğimiz Avrupa Şampiyonası’na puan alamadan veda etti. Ülke olarak hep birlikte onların başarılarına kilitlenmiştik Kimine göre tarihimizin en iyi kadrosuna sahiptik. Yenemeyeceğimiz takım yoktu. Grup maçlarında Fransa karşılaşmalarında aldığımız sonuçlar başarının habercisiydi.
Yıldızlar karması diyebileceğimiz kalitede bir oyuncu kadromuz var.
Tek tek baktığımızda Liverpool’dan Ozan Kabak, Leicester City’den Çağlar Söyüncü ve Cengiz Ünder, West Bromwich Albion’dan Okay Yokuşlu, şampiyon Lille’den Burak Yılmaz, Yusuf Yazıcı, Mehmet Zeki Çelik. Juventus’tan Merih Demiral, Uğurcan Çakır, Altay Bayındır ve Ozan Tufan, Milan’dan Hakan Çalhanoğlu, son İsviçre maçının bizim adımıza en iyisi Mert Müldür ve ismini sayamadığımız diğerleri
Maçlarımızı Kardeş ülke Azerbaycan’da oynamamız bizim adımıza büyük bir avantajdı. Oyuncularımız beklentilerimizi karşılayamadı. Futbol adına sahaya bir şey koyamadılar. Turnuvaya büyük bir hayal kırıklığı ile veda ettiler.
Bakü Olimpiyat Stadı’nda oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında Şenol Güneş yaptığı açıklamada, “Üzgünüz. Bu gruptan çıkmayı hedefliyorduk, çıkacak gücümüzün olduğunu düşünerek buraya gelmiştik. Güzel futbol oynamak, gruptan çıkmak hedefimizdi. Önümüzde güzel bir hikaye yazma imkanı vardı. Maalesef düşündüğümüzün tam tersi oldu. Futbolseverlere verdiğimiz beklentilerin altında kaldık. Yetenek, karakter önemli ama güçlü de olmak önemli. İlk maçtaki kayıp sonrası oldukça büyük bir travma geçirdik”dedi.
Üzülerek söylüyoruz 3 maçta 0 (sıfır) puanla kalemizde 8 gol görüyoruz. Neyse ki bir gol atma başarısı gösterdik, hepsi bu ...
Basın toplantısında hem Galler hem de İsviçre maçları için üzgün olduğunu anlatan Şenol Güneş, “Oyun olarak son iki maç, İtalya maçının gölgesinde kaldı. Bütün oyuncularım ellerinden gelen gayreti gösterdi ama yeterli olmadı. Bu sahnede kendilerini göstermeleri ve üst seviyede olmaları gerekiyordu. İlk defa bu turnuvaya katıldılar, bizim için büyük bir imtihan, bu imtihanı en azından başarıyla geçip 16’ya kalmamız gerekiyordu. Bazen başarısızlık daha büyük tecrübe katabilir. Bu grup Türk futboluna 10 yıl daha damga vuracak. Bu turnuvayı böyle geçirmek üzüntü verici, bunu kabul etmek mümkün değil, bunun altından kalkacak bir takım olduğunu da düşünüyorum. Öyle başarılar yakalama şansları var ki’ İtalya maçıyla başladı. Oradaki fiziksel, teknik, taktik düşüncelerimizin rakip tarafından baskın şekilde aleyhimize kullanılması bizi çok etkiledi. Galler ve İsviçre’yi yenebileceğimizi düşünüyorduk. Bunları başaramadık. Bu konuda eleştirilerine katılıyorum. Zaten bunları doğru yapsaydık, bunları konuşmayacaktık. Sorumlusu benim, bunu söylerken eksikleri de doğruları da biliyorum, bunu da sizle paylaşıyorum. Herhangi bir şey yapılması için size değil de yönetime bir takım bilgiler verilir.” Değerlendirmesinde bulundu.
Turnuvanın en çok kazanan teknik direktörü olan Güneş İtalya maçının şokunu atlatamadık diyor. Oysa bugünkü rakibimiz de İtalya’dan 3 gol yemişti. Nasıl oldu da toparlanıp bize 3 attılar. Spor yorumcularını dinlediğimiz zaman hocamızın yanlış kadro seçimi, formsuz sporcuyu isminden dolayı oynattığı şeklindeydi.
Kadroya aldığı ve almadığı oyuncu grubuyla eleştirilen Şenol Güneş, dünya kupasına gitmeye çalıştığımız bu dönemde daha fazla yıpranmadan görevinden istifa etmelidir.
Bence performanstan ziyade isme verdiği değerle öne çıkan Güneş, kendi sonunu hazırlayarak, adeta Güneşi balçıkla sıvamıştır. Artık Şenol Güneş dönemi sona ermelidir.