Başlığı görünce suratınızı asar gibi yaptığınızı görür gibiyim. Bu başlık bir tekerleme değil. Bizlere "Yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali" dedirten ahvalimizin habercisi.
Ben; hakem, hekim ve hakimlerimize güveniyorum. Biliyorum, sizlerde güvenmek istiyorsunuz. Yaşadığımız süreç güven duygunuzu alt üst etti.
Öyle kararlara şahit oldunuz ki; hâkime de, hekime de, hakeme de tüm karar mercilerine toplumumuzun güveni kalmadı. Hekim ve hâkim kararları büyük bir bilgi birikimine dayanarak uygulanır. Hakemin kararları bilgi gerektirse de onu sorgulayan, alınan kararlar hakkında fikir üreten insan sayısı çok fazladır. Hakem VAR sistemi ile kararlarına destek alsa da güvenirliği en çok tartışılan oldu. İnsanımız, din görevlisine de, bu meslek gruplarına da, siyasetçisine de güvenmek istiyor...
Bakınız Adalet Bakanı Bekir Bozdağ soru soruyor:
"Siz olsanız bir yere giderken ailenizi Kılıçdaroğlu'na mı emanet edersiniz yoksa Tayyip Bey'e mi emanet edersiniz?"
Sayın Bakanın bu sorusuna 14 Mayıs'ta atacağınız bir Reyle cevap vereceğinizi biliyorum. Sonuç ne çıkar 14 Mayıs'ı bekleyip göreceğiz.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın sorusunun benzeri Eski Cumhurbaşkanımız Turgut Özal döneminde, yapılan bir araştırmada sorulmuş.
"Aniden önemli bir işiniz çıksa aşağıdaki komşulardan hangisine çocuğunuzu bırakırdınız?"
Hakim, Savcı, Polis, Asker, öğretmen, Din görevlisi vs.
Yaklaşık 30 yıl önce yapılan bu araştırmada birinci sırayı Din Görevlisi komşu almış.
Aynı anketi bir araştırma şirketi birkaç yıl önce yine yapmış. Ne yazık ki, 30 yıl önce en güvenilen olan din görevlileri ilk 10'a bile girememişler. Maalesef 20 yılda dindarı da dindara olan güveni de tüketmişiz...
Öyle günler yaşıyoruz ki;
İnsanı insandan ayırıyorlar
Bu sizden bu bizden kayırıyorlar
Dört kitap ne diyor anlamıyorlar
Ortalık karıştı düzen bozuldu
Yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali
Yolumuz düştü Hacı Bektaş'a
Kaderde olan gelirmiş başa
Can düşman olmuş kardaş kardaşa
Yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali
Anaya babaya saygı kalmamış
İnsanlık elinden nasip almamış
Her şeyi var ama gözü doymamış
Bi çare insanlar nefsine uymuş
Yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali
Öyle bir dünya ki kıran kırana
Düşenin sırtından vuran vurana
Aşkolsun gerçekten bir dost bulana
İnsanlık yaralı can pazarında
Yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali
Evet, Ali Mamaraşlı'nın bu sözleri halimizi ne güzel anlatıyor ...
Siz siz olun! Size anlatılan her şeye inanmayın!
Sorgulayın, kurgulayın, araştırın sonrasında karar verin diyerek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nüzü en içten dileklerimle kutluyorum.
(Not: Araştırma sonuçları BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder'in açıklamasından alınmıştır)