Bugün gündem Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan gelişmeler. Konu ile ilgili yapılan açıklamalara sosyal medyadan paylaşımlarla fikir yürütülmeye çalışılıyor. Bu fikir yürütmelerin hemen devamında savunduğu fikir ne olursa olsun fikir sahibine karşı saldırıya geçiliyor. Sen ABD’ci oldun, Sen Rusçu oldun, yok efendim bilmen neci oldun...
Neden Atatürk gibi bağımsızlık yanlısı olunamıyor. Mustafa Kemal’in tam bağımsızlık yolu neden görülmüyor yada görmezden geliniyor?
Adı ne olursa olsun işgal güçleri hep aynı, onların tek bir hedefi var, sömürmek.
Bunun adı bir gün Fransa, bir gün İngiltere yada ABD. Bir başka gün de Rusya olabilir.
Dün Irak Lideri Saddam Hüseyin’e deyim yerindeyse gaz verildi, Kuveyt’e girilmesi sağlandı, bu günde Ukrayna liderine ...
Saddam’ın başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Ukrayna lideri Zelenskiy’nin yaşadıklarını da kendi ifadesinden öğreniyoruz. Yalnız bırakıldığını ifade eden Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, “Ülkemizin savunmasında yalnız bırakıldık. Kim bizimle savaşmaya hazır? Bunları görmüyorum. Kim Ukrayna’ya NATO’ya katılma garantisi vermeye hazır? Herkes korkuyor” diye konuşuyor.
Belki de Ukrayna Donbas bölgesi de dahil, kendi topraklarında yaşayan her bir ferdine eşit muamele yapsaydı, güçlü bir ekonomik duruşla vatandaşlarının haklarını olması gerektiği şekliyle vermiş olsaydı, bugün Ukrayna için böyle bir tablo oluşmayacaktı.
Aslında Ukrayna Lideri Zelenskiy’nin, Rusya’ya karşı olan tavrını, Batılı ülkelerin arkasında olduğuna inanması belirledi. Sağında NATO, solunda ABD, arkasında AB, Ukrayna zannetti ki, biz Rusya’yı ezer geçeriz. Ama iş icraata döküldüğünde Ukrayna bir de baktı ki ne AB, ne ABD ne NATO var. (MuratÇabas)
Bu gün batılı ülkeler Rusya’nın gücünden çekindikleri ve saldırı yapacağını beklemedikleri için böyle bir durum yaşandı. Gerek ekonomik gerekse teknolojik olarak güçlü olan Rusya karşısındakilere korku saldı. Bunu Zelenskiy’nin açıklamalarından anlıyoruz.
Dünyada gerçek barışın sağlanması ise ancak “Kaynakların sınırsız, ihtiyaçların sınırlı” olduğunu savunan bir ekonomik sistemle sağlanır. Bunun adı da Prof. Dr. Haydar Baş’a ait “Milli Ekonomi Modeli”dir.
İncelendiğinde görülecektir ki; Milli Ekonomi Modeli dünyada kalıcı barışı sağlamak ve emperyalist düşünceyi (sömürge düzeni) sonlandırmak üzere hazırlanmış yegane ekonomik sistemdir. Akan kanı durdurmak Milli Ekonomi Modeli ile sağlanacaktır.
...
Konumuzu BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın 24 Şubat tarihinde attığı iki tweet’le sürdürelim:
“Rusya Ukrayna’ya şunu yapıyor bunu yapıyor derken, gece saat 3, İsrail Şam’ı bombalıyor ve hiç kimse ses çıkarmıyor. Dünya’nın neresinde insana zulüm varsa kahrolsun o zalim.
Şimdiye kadar sergilediği savaş durumuna mesafeli tutum sebebiyle hükümeti kutluyorum. Keşke Suriye, Irak, Libya konularında da aynı duruşu sergileseydiler.”
Son bir not, Suriye’de savaş çığırtkanlığı yapanlar, nedense şimdi savaşa hayır diyor...
Bizce izlenmesi gereken yol, Atatürk’ün sevdası, Ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye yoludur.