Bağımsız Türkiye Partisi Akçaabat Belediye Başkan Adayı Muharrem Bayraktar, bizi aynı ilçedeki evimizde sıklıkla ziyaret etmekte…
Kendisini gençlik yıllarından beri tanırım. Başarılı bir okul hayatı geçirmiş, Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi’ni bitirmiştir.
Dürüst, ahlaklı, vatan ve millet sevdalısı, yiğit bir delikanlıdır.
En önemlisi meslek icabı İstanbul’da yaşamasına rağmen; doğduğu, büyüdüğü, toprakları asla unutmamış, bu şirin Karadeniz ilçesiyle gönül bağını hiç kesmemiştir.
Bugün Akçaabat’ı daha yaşanabilir bir kent yapmak için Belediye Başkan Adayı olarak sokak sokak geziyor, halkımıza projelerini anlatıyor.
Hiç duymadığımız büyük projeler ile seçmenin karşısına çıktı.
Söğütlü Deresi’ni denizle birleştirecek bir ‘kanal projesi’ hazırlatmış.
Bunun hayata geçmesi, sağında solunda inşa edilecek alışveriş merkezleri, oteller, moteller, parklar ve iş yerleri ile ilçenin turizme, işe ve dolayısıyla aşa kavuşması demek.
Akçaabat dağlarla denizin buluştuğu bir ilçe... Bayraktar buraya bir teleferik projesi düşünmüş.
Hayata geçirirse, bu coğrafyanın tamamında döşenecek teleferik ağı, yerli ve yabancı insanların, dağ ve denizin birleştiği manzarayı seyretmesine fırsat verecek; aynı zamanda teleferik dağ köylerine ulaşımı kolaylaştıracaktır.
Ulaşılan bölgeler için ciddi bir gelir kaynağı da ortaya çıkacaktır.
Eğer Sayın Bayraktar seçilir ve bunları hayata geçirme şansı yakalarsa, Akçaabat turizm merkezi haline gelecek. Turizm iş ve aş demek Akçaabatlı yüzlerce genç için...
Kadınlar pazarı olarak anılan bir pazar yeri vardır bizim burada. Karadeniz kadınları bahçelerinde yetiştirdikleri sebzeleri, evlerinde öğüttükleri mısır ununu, elleriyle yaptıkları tereyağını getirir, satar, üç beş kuruş gelir sağlar.
İşte o kadınlar pazarının üstü açıktır. Yağmur, kar tepelerine yağar, onlar önlerindekini satmaya uğraşır.
Muharrem Bayraktar, bu pazar yerinin üstünü de kapatma sözü verdi.
Akçaabat’ın bazı yerlerinde metropollerde görmeye alıştığımız trafik sorununa benzer manzaraları çözecek otopark da projeleri arasında yer almakta.
Yine, Akçaabatlının temiz suya kavuşması meselesi de bugüne kadar gerçekleştirilemedi.
Sayın Bayraktar’ın su hakkında çok önemli bir düşüncesi şayet başkan olursa uygulamaya konulacak. Yayla sularını Akçaabat’a getirip, mahallelere tevdi etmek suretiyle hem temiz, hem de sağlıklı suyla Akçaabat’ı buluşturacak.
Kendisi Akçaabat’ı sadece turizm merkezi olarak düşünmüyor. Herkesin işinin, aşının temin edildiği şirin bir ilçe olarak tasarlamış projelerini...
Yani Akçaabatlıya iş imkânları bulup sunarak, insanları ataletten kurtarıp, bu nimetlerden istifade eder duruma getirecek.
Ona, Akçaabat’ta projeleriyle birlikte öne çıkan tek aday da diyebilirsiniz.
Gençler işsizlikten dolayı kahvelerde vakitlerini geçirirken, Milli Ekonomi Modeli’ni uygulayarak bu bölgenin insanına ekmek yedirecektir.
Aşhaneyle birlikte, belediye binlerce insanın karnını bir gün değil her gün doyuracaktır.
Aşhanelerin yanında huzur evleri de, kimsesiz yaşlıların sıcak yuvası olacak.
Açılacak misafirhaneler bu ilçeyi ziyarete gelen kimseler için de kalabilecekleri yerler haline getirilecek.
“Beni çocuklarınız, gençleriniz için seçin, ben de size bu hizmeti vereyim” diyor Sayın Bayraktar. Yani Bayraktar, burayı hem imarı bakımından düzgün bir ilçeye dönüştürecek, hem projeleri ile istihdam merkezi haline getirecek.
Kısaca dereyle denizin birleştiği kanal projesi, teleferik projesi, aşhaneler, huzur evleri, misafirhaneler gibi projeler hayata geçecek; kamu kurum ve kuruluşları ilçeyi ciddi bir istihdam merkezine dönüştürecek; binlerce Akçaabatlıya geçim kaynağı doğacaktır. Biz Bayraktar’ı kutluyoruz, hayırlı başarılar diliyoruz…
Bayraktar’ı bu hizmetleri için desteklemek, Akçaabat’ı dünya merkezi haline getirmek lazım…
Bayraktar, Akçaabat’ta Akçaabatlılar tarafından seviliyor, destekleniyor, başarısı için gayret ediliyor.
Ne diyelim Allah muvaffak etsin, hayırlı olsun…
