Türkiye, 2010 tarihinde anayasa değişikliği için referanduma hazırlanırken, bizler eğer bu referandumdan evet oyu çıkarsa ülke, “demokratik krallığa gider” demiştik.
Okyanus ötesindeki zat da, “ölülerinizi dahi mezardan çıkarıp evet oyu attırın” mesajını vermişti.
Meğer bu demokratik krallığı isteyen Ak Parti’nin yanında cemaatmiş de…
Cemaat, hükümetin desteği ile devletin imkânlarını kullanıp kadrolara yerleştikten sonra, AKP’nin ipini çekmek isterken aslında kendi ipini de çekti.
Peki, cemaat ile Ak Partisi arasında son hızla devam eden iktidar kavgası ne zamana kadar sürecektir?
ABD’nin cemaatten yana tavır belirlemesinden sonra Ak Partisinin Birleşik Devletler ile olması artık düşünülemez.
Cemaat ABD’den vazgeçmeyeceğine göre, Ak Partisinin onunla mücadelesi devam edecektir.
Neticede, hasar yiyen cemaat devletin kurumlarına sızmış olsa da, köksüz bir ağaç gibi sadece devletin içindeki kadrolara tutunacak, siyaset kurumu gibi bir arkası olmadığı için de dalları kuruyacaktır.
Yeni dönemde cemaatin Cumhuriyet Halk Partisi ile beraberlik ihtimali bu sebepten ciddi bir düşüncedir. Zaten ilk sinyaller Kılıçdaroğlu’nun ABD icazeti sırasında verilmişti.
CHP yönetimi ile bir noktaya gelinse de, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve bizzat Atatürk’e karşı olan cemaatin CHP tabanından destek alması düşünülemez.
Cemaatin Ehl-i Beyt’e karşı olduğu ve bilhassa Ebu Talib’in küfrüne hükmettiği bilinen bir hakikattir.
Bu vaziyet karşısında Ehl-i Beyt kökenli Mustafa Kemal’in partisi ve Ehl-i Beyt temelli CHP tabanı; bir başka ifade ile Alevi taban kendi varlığını oluşturan bu görüşü yok etmeye matuf bir hareketi kabul etmeyecek ve CHP kendi içinde çelişkiye düşecektir.
Gelişmeler, Cumhuriyet Halk Partisinin ABD’de icazet aramasından sonra ikinci varlık mücadelesi olacaktır.
Gelinen noktada, AKP ile istediklerine ulaştıktan sonra elindekileri kaybeden cemaat, CHP’den de umduğunu bulamayacak, son olaylar belki de, hem AKP’nin, hem CHP’nin ve hem de cemaat hareketinin bir depremine dönüşecektir.
Sonuç ne olabilir?
İki parti de toparlanmaya çalışacak, cemaat de parti olalım mı, olmayalım mı aşamasına gelecektir.
Ya “siyasetten Allah’a sığınırız diyerek” çıktıkları yolda devam edecekler, gerçekten siyaset dışı kalıp, masumane bir yol çizecekler ya da hodri meydan deyip siyaset meydanına inecekler.
Bekleyelim görelim...