• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:59
Dolar - Euro - TL Kuru 2 Temmuz 2025
09:57
Altın Fiyatları 2 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. Farklı hangisi?
Yayınlanma: 26 Şubat 2014 - 10:01

Farklı hangisi?

26 Şubat 2014 - 10:01
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

Halen süper güç olduğunu ispatlamaya çalışan ABD’nin, devlet başkanları da dahil olmak üzere milyonlarca kişiyi dinlemesi uzun süre gündem edilmişti. Bu olay için yaptığım yorum aynen şuydu: “Ortaya çıkanlar, ABD’nin ne kadar güçlü olduğunu değil, tam tersine yitirdiği imajını göstermektedir. O, devlet başkanlarını bile dinleyerek kimin kendisi için ne düşündüğünü, ne yandan bir tehlike gelebileceğini kestirmeye çalışıyor. Oysa dinlemeler ancak savaş zamanlarında meşru görülebilir.” 
Bir dinleme skandalı da Türkiye’de patlak verdi. 
Paralel devlet, konuşma ‘tape’lerini yayınlayarak, AKP’ye yeniden gözdağı vermeye çalışıyor. Yedi bin insandan ve bunların ‘tape’lerinin yurt dışına çıkarıldığından bahsediliyor. 
Bendenizin de resminin yer aldığı dinlenenler listesi, iki gazetenin ilk sayfasında yayınlandı.  
Her anını Yüce Yaradan’a hesap şuuru ile geçiren bizler, zaten Yaradan tarafından takip edildiğimizin bilinciyle yaşamaktayız. 
Böyle büyük bir iradeye,  yaptıklarımızın hesabını vereceğimizin idrakinde iken ve bizi dinleyenlerin de aynı hesaba çekileceğini biliyorken, dinleyen ademoğulları kim oluyor ki? 
Ben doğduğum günden beri dinleniyorum ve akil baliğ olduğumdan beri de yaptıklarımdan mesulüm… 
Hukuksuz işleri olanlar ‘dinlenme’den çekinirler… Bendenizi dinlemişler, dinlememişler şahsım adına bir önemi olamaz. 
Hesabını Allah’a verecek olan bir kul şuuru ile her adımımız bu kutsi ölçüde, hukuk ve adalet çerçevesindedir. Hayatımızın her anı kontrollüdür.  
O sebeple ‘dinlenme’ bizim için ne bir tehdit, ne sakınılacak bir malzemedir. 
Kaldı ki, hakkımızda açılan, tamamından beraat ettiğimiz ve dosyaları 40 bin sayfayı aşan dava dosyalarımız varken, yani gizli veya mahrem hiç bir şeyimiz kalmamışken bizi neden dinlesinler ki? 
Sayın iktidar şimdi mağduriyet edebiyatı içinde konuşuyor, oysa buna hiç hakkı yoktur. 
Bu iktidar döneminde evlatlarımın nesebi dahi mahkemelerde dava konusu edilmiştir. Nesep babadan yürür. Yani bir çocuk nesep olarak babasına bağlıdır. 
Evlatlarımın nesebi tartışma konusu edilmiş ve hukuk tersine çevrilerek anneleri üzerinden bu çocuk bu kadından mı olmuştur mantığı ile aile mahremiyetim, nefsi ihtiraslar uğruna çiğnenmiştir. Hatta bu davanın görülebilmesi için o dönemde özel mahkeme ihdas edilmiştir. 
Şimdi bizim dinlenmemizden bahsediliyor. 
Onun için cücelerin dinlemesi, bize bir etki yapamaz. Sadece içlerinde Müslüman-Türk’e karşı olan kini gözler önüne serer.  
Gazetede yayınlanan isimler; mesleklerinde başarılı, Türkiye’nin saygın ve sicili temiz değerleri… Ancak aralarında yer aldığım bu sayfada, bir tek insanın dışında fikir ve ideoloji olarak hiç biriyle uyuşmamam dikkatimi çekti. 
Herkesçe malumdur ki, olduğu toplumda lider kabul edilen seçkin bir kişiyim. 
Bendeniz, o sayfada savunduğum görüşler ile aralarında ‘davamı savunan tek kişi’ olarak yer alıyordum. 
Sayın Başbakan’ın bizi bu sayfaya aldırması, bizce “Haydar Hoca’dan medet ummasından başka bir gerekçe” ile olamaz. 
Ama iktidarın vebali, dinlediği iddia edilenlerden daha fazladır. İktidarın bize yaptıklarının karnesini başka bir yazımızda çıkaracağız. Göreceksiniz bunlar, onların yanında hiç kalacak. 
Mevcut tabloda ben, Fethullah Hoca’yı ikaz eden, ona doğruyu tavsiye eden, Türk toplumuna faydalı olması için gerekeni yapan kişi olarak yer alıyorum. 
Sayın Başbakan’ın beni, aralarında kendilerinin de olduğu bir resme yerleştirmeleri, bugüne kadar yaşananlar da dahli olmadığını ispatlamaya yetmeyecektir. 
Hıristiyanın kurtulmuşluğunu iddia eden, İttihat-ı İslam’a üye olan, İngiliz Muhipler Cemiyeti’yle beraber çalışan, İstiklal Mücadelesi’nde Mustafa Kemal’in karşısında yer alan insanları daha birkaç gün önce sırf oy kaygısıyla metheden Başbakan’ın çıkıp ‘diyaloga karşıyım’ demesi samimi bulunmayacaktır. 
Hangisi gerçek Erdoğan acaba? 
Tanıyanlar, takip edenler bilirler. Attığı adımın hesabını verme şuuru bize; gizli, açık ayırt etmeden, yalnızca doğruyu söyletmektedir. 
Bizi alakadar eden, telefon konuşmaları ‘tape’leri ile oynanan tiyatro veya ifşa edilen konuşmaların zilleti değildir. 
Bizler vatanın, milletin, devletin, dinin; devletle sivili barıştırmanın, madden ve manen bu ülkeyi kalkındırmanın derdindeyiz.  
Sayın Başbakan hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya tutunuyor, bendeniz de yarın ölecekmişim gibi hesaba hazırlanıyorum.  
Benim, onlardan esas farkım da budur.

Bu yazı 605 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Hüseyni mantığı kavrayabilmek - 02 Temmuz 2025
  • Bir varmış, bir yokmuş... - 01 Temmuz 2025
  • Atatürk'e sahip çıkmak - 30 Haziran 2025
  • Ayağa kalk Türkiye - 29 Haziran 2025
  • Şark Projesi'ni unutmayalım - 28 Haziran 2025
  • Terör meselesinin halli - 27 Haziran 2025
  • Tek çare - 26 Haziran 2025
  • Tarım kesimi iyi dinlesin - 25 Haziran 2025
  • Yine aynı iftira - 23 Haziran 2025
  • Anayasamıza ve AB'ye aykırı gidişat - 22 Haziran 2025
  • Hangi şartsız zafer? - 21 Haziran 2025
  • Kendimizi kandırmayalım - 20 Haziran 2025
  • Aklı olan - 19 Haziran 2025
  • Atatürk'ün hilafet hakkındaki görüşleri - 18 Haziran 2025
  • İmam Ali'nin hilafeti - 17 Haziran 2025
  • İslam tarihinde ilk fitne - 16 Haziran 2025
  • Gadir-i Hum Bayramınız mübarek olsun - 15 Haziran 2025
  • Gadir Hutbesi Hz. Ali'nin halife tayininin ilanıdır - 14 Haziran 2025
  • Milletin kaybına gelişmeler - 13 Haziran 2025
  • Terörün ve işsizliğin halli BTP ile olacaktır - 12 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 99
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Nefes Alıyorsan Ölüme Koşuyorsun!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
İmam Hüseyin İçin Gözyaşı Dökmek.
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Hüseyni mantığı kavrayabilmek
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Çok Okunan Haberler
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.