Prof. Dr. Haydar
Baş’ın 20.06.2001 tarihinde kaleme aldığı köşe yazısıdır:
Aktüel konularla fazlaca iştigal ederek makaleler kaleme alıyoruz. Ancak asıl maksat olan kulluğun îfâ ve edâsında gerekli olan yolları ihmal ediyoruz. Bu sebeple istedik ki, bugünkü makalemizde, "bizi Yaradana yürüme ve de O'nunla olma nasıl olabilir"in gereklerini izah ederek Allah'ı anmanın lüzumunu, faziletini, insan olmamızdaki önemini ifade edelim.
Ancak Allah'a kul olsun diye yaratılan insanın, bu kulluk
vazifesini îfâ edebilmesi için nefis tezkiyesi, yani Yaratıcısı ile arasındaki
bütün perdelerin aradan kalkması şarttır. Bütün perde ve engeller tek tek
aradan kalkmalıdır ki, insan Bezm-i Elest'te Rabb'ine verdiği sözü yerine
getirebilsin. İnsan ruhuna Elest Bezmindeki şeklini hatırlama yolunu açan
ibadet Allah'ı zikretmek, O'nu anmaktır. Zikir yoluyla insan unuttuğu, ayrı
düştüğü Rabb'ini hatırlar ve O'na yönelir. Bu cihetiyle zikrullah insanoğlunu
Allah'a taşıyan bir burak hükmündedir.
Elest Bezmi'nde Allah'a (cc) "Evet Sen bizim
Rabb'imizsin" (A'raf: 177) diyerek söz veren ruhlar, dünya sahnesine
geldikten ve beden kafesine hapsolunduktan sonra bir çok perde ile
perdelenince, insan bu sözü ve bu sözün verildiği o meclisi hatırlamaz
olmuştur. O meclis ki, orada insanoğlu Rabb'ini müşahede etmiş, cemalini görmüştür.
Zikirle insan bu meclisi ve bu mecliste seyrettiği Yaratıcısının cemalini
hatırlar, kulluk yolunda muhabbet ve istekle yürümeye başlar. Böylece yaradılış
gayesi istikametinde hayatını tanzime yönelir ki, insanoğlunun huzuru ve
mutluluğu da bu nüktede gizlidir. Bu sebeple Cenab-ı Hak, "Dikkat edin!
Kalpler ancak Allah'ı zikirle mutmain olur" (Ra'd: 28) buyurmuştur.
Bütün ibadetlerin özü olan zikir Allah ile kul arasındaki
engelleri kaldırır, insanı kulluğun zirvesine eriştirir. İmam-ı Muhammed Bakır
Hazretleri, "Yıldırımlar, mümin, gayri mümin herkese isabet eder. Bunun
tek istisnası Allah'ı zikreden kimselerdir" demek suretiyle, zikrullahın
insanoğluna kazandırdığı hâli ifade etmektedir.
O halde, gönlümüzü Yaradan'a açmak ve O'nun muhabbetiyle
uyanık tutmak istiyorsak, dilimizin Allah'ın zikriyle meşgul olması şarttır.
Elimiz kârda, gönlümüz Yaradan'da olsun diyor, hayırlar
diliyorum.