• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:59
Dolar - Euro - TL Kuru 2 Temmuz 2025
09:57
Altın Fiyatları 2 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. İmam Hadi (a.s.)
Yayınlanma: 29 Temmuz 2022 - 00:02

İmam Hadi (a.s.)

29 Temmuz 2022 - 00:02
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 26.02.2016 tarihli yazısıdır

Nasp edilmiş imamların 10'uncusu İmam Hadi'dir.

İmam Hadi, hicri 220 tarihinde Mu'tasım döneminde imamet makamına geçti ve 254 senesinde şehit edildi.

Altı Abbasi halifesini görmüştür.

Bunlardan Halife Mütevekkil dönemi Türklerin yönetim üzerinde söz sahibi oldukları dönemdir.

Mütevekkil, İmam Hüseyin'in kabrinin ve etrafındaki evlerin yıkılmasını emredecek kadar Ehl-i Beyt düşmanıydı.

Mütevekkil'den sonra oğulları Muntasır, Mu'tezz ve Müeyyed'i yerine veliaht bıraktı.

İmam Hadi, halife Mu'tezz döneminde hicri 254 senesinde şehit edildi.

Halife Mütevekkil, İmam Hadi'yi Medine'den aldırıp, Samarra'da hapsettirdi.

244 yılında, yani tahta çıkışından iki yıl sonra, Yahya bin Herseme'ye Medine'ye gitmesini ve İmam Hadi'yi Samarra'ya getirmesini emretti.

Yahya, Medine'de yaşananları şöyle anlatır:

"Medine'ye gittim. Şehre girdiğimde büyük bir dalgalanma yaşandı. İnsanların çığlık ve feryat sesleri yükselmeye başladı. İmam Hadi insanlara hep iyilik yapıyordu. Dünyaya en ufak bir meyli yoktu. Halkı sakinleştirmeye çalıştı. O'na bir kötülük emri almadığımıza dair yeminler ettim. Ondan sonra evinde arama yaptım. Evde Mushaflardan, dualardan ve ilmi kitaplardan başka bir şey bulamadım. Gözümde iyice büyümüştü."

Şeyh Müfid, İmam'ın Samarra'da on sene ve birkaç ay kaldığını yazar.

Kaynaklarda Mütevekkil'in, İmam Hadi'yi Samarra'ya getirmesinin nedenlerinden birinin, Ehl-i Beyt'e düşmanlık besleyen İmamü'l Haremeyn'in, İmam Hadi'yi ihbar etmesi olduğu yazılır.

O'nun halkı kendisine davet ettiğine dair mektupları İmam'ın yalanlamasına rağmen devam eden bu ihbarlar O'nun Samarra'da gözetim altında tutulmasında etkilidir.

İmam Hadi, Samarra yolculuğu sırasında kafile için kurak arazide su dolu bir vadiyi tarif etmiş, yanlarına gelerek kör çocuğu için dua isteyen kadına dua ederek çocuğun gözlerinin açılmasına vesile olmuştur. Kerametlerle geçen yolculuk sonunda Samarra'ya ulaşılmıştır.

Halife Mütevekkil, İmam'ı Samarra'da Zavallılar Hanı denilen yere yerleştirmiştir.

İmam'ın kerametleri burada da devam etmiştir.

Bir seferinde, Resulullah'ın (sav) kızı olduğunu iddia eden bir kadın ortaya çıkmış ve kimse bunun aksini iddia edememiştir.

Durum İmam'a sorulduğunda İmam: "Zeyneb falan senenin, falan ayının falan gününde vefat etti" dedi.

Mütevekkil, "Onlar da bu rivayeti anlattılar. Ama ben kadına, onu susturacak sağlam bir delil bulamadım" deyince İmam, "Fatıma evlatlarının etleri yırtıcı hayvanlara haramdır. Yırtıcı hayvanlar Fatıma evlatlarının etlerini yiyemezler. O kadını da yırtıcı hayvanların olduğu bir çukura atın. Eğer Fatıma evladı ise ona zarar vermezler" dedi.

Mütevekkil kadına, "Ne diyorsun?" diye sordu. Kadın, "Bu adam benim öldürülmemi istiyor" diyerek korkusunu dile getirdi.

İmam, "Burada Hasan ve Hüseyin soyundan gelen bir topluluk var. Onları da kadınla indirebilirsiniz" deyince Mütevekkil için İmam'ın ortadan kalkması ümidi doğmuştu. Dedi ki, "Ya Ebu'l Hasan neden oraya sen inmiyorsun?"

İmam kabul ettiği bu öneriden sonra, altı aslanın bulunduğu çukura indi. Aslanlar O'nun yanında ön ayaklarını uzatarak başlarını ayaklarının arasına koydular. İmam da her birinin başını meshederek onları sevdi.

Bu manzaradan sonra İmam çukurdan çıkarak kadının girmesini istediği anda kadın, "Allah rızası için bana bir şey yapmayın. Ben yalan iddiada bulundum" dedi.

İmam Hadi, diğer imamlar gibi halifeler tarafından ağır baskılara maruz kalmış, güvenlik için ciddi tedbirlere başvurmuştur. Ancak Ehl-i Beyt ekolünü devam ettirmiştir. Sevenlerine duaları vardır. Sapık ve batıl akımlarla mücadeleyi sürdürmüştür.

Mütevekkil, İmam Hadi'nin pek çok kerametine şahit olmasına rağmen, hilafet koltuğunu kaybetme endişesi ile O'nun peşini bırakmıyordu.

İmam Hadi'yi gözaltında tuttuğu evini defalarca arayıp kontrol ettikten sonra tutuklanmasını emretti. Kendisini zindana attı. İmam günlerce zindanda kaldı. O'nu ziyarete gelen yareni Sakr'a, "Ey Sakr, ağlama çünkü bize bir kötülük edemezler" diye buyurmuştur.

Mütevekkil, bir seferinde O'nu huzurunda öldürmek için bir suikast planı hazırlamış, İmam yalnız geldiği halde, suikast için tutulan adamlar O'nun etrafında yüz tane eli kılıçlı adam görmüş ve öldürmeye cesaret edememişlerdir.

İmam, "Şu dünyada kesip attığı tırnağı bile Allah katında Semud kavmine gönderilen deveden daha kıymetli olan biri var. Deve boğazlanınca yavrusu Allah'a seslendi. Bunun üzerine Yüce Allah, Semud kavmine şöyle dedi: 'Yurdunuzda üç gün daha yaşayın, sonra helak olacaksınız. Bu yalan olmayan bir vaaddir'" dedi.

İmam'ın bu sözlerinden üç gün sonra Mütevekkil öldürüldü.

Mütevekkil'i oğlu Muntasır öldürttü. Muntasır döneminde, İmam Hüseyin'in kabrine ziyaret yasağını kaldırmış, Fedek'i Hüseyin soyuna iade etmiştir.

Mu'tezz devri, Türklerin devlet kademelerinde önemli mevkilere getirildiği bir süreçtir.

İmam Hadi, ceddi diğer imamlar gibi geniş bir ilme sahipti.

O tarihlerdeki tıp bilgisine kıyasla kendisinin görme konusundaki ilmi, hayranlık uyandırıcıdır.

Ahmed b. İshak'tan şöyle dediği rivayet edilir:

"İmam Hadi'ye bir mektup yazarak Allah'ı görme meselesi ve bu meseleyle ilgili insanlardaki görüş ayrılıkları konusunda bilgi istedim.

Bana şu cevabı yazdı:

'Gören ile görülen arasında gözün işlediği bir hava olmadığı sürece görme gerçekleşmez. Gören ile görülen arasında hava kesilince görme mümkün olmaz. Bu açıdan gören ile görülen arasında bir benzerlik vardır.

Çünkü gören, görülmeyi gerektirici sebep açısından görülen ile eşit olunca benzerlik kaçınılmaz olur. Bu da yaratan ile yaratılan arasında benzerlik demektir. Çünkü sebeplerin sonuçları muttasıl olması gerekir.'

İmam Hadi, şöyle buyurmuştur:

"Allah (cc), Kendisini vasfettiği vasıftan başkasıyla vasfedilemez. Duyuların algılamaktan, vehimlerin ulaşmaktan, fikirlerin sınırlamaktan ve gözlerin kuşatmaktan aciz olduğu bir varlık nasıl vasfedilebilir? 

Yakın olduğu halde uzak, uzak olduğu halde yakındır. Niteliği nitelik yapmıştır, ama nasıl denemez. Mekânı mekân yapmıştır, ama nerede denemez. O nitelikten ve mekândan münezzehtir. Birdir, tektir. Celali celil, isimleri kutsaldır."

İmam Hadi şöyle buyurur:

"Benden sonraki imam, oğlum Hasan'dır. Hasan'dan sonraki imam, oğlu Kaim'dir. Yeryüzünü, zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, hak ve adaletle dolduracaktır. "

Allah şefaatlerinden ayırmasın.

Bu yazı 509 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Hüseyni mantığı kavrayabilmek - 02 Temmuz 2025
  • Bir varmış, bir yokmuş... - 01 Temmuz 2025
  • Atatürk'e sahip çıkmak - 30 Haziran 2025
  • Ayağa kalk Türkiye - 29 Haziran 2025
  • Şark Projesi'ni unutmayalım - 28 Haziran 2025
  • Terör meselesinin halli - 27 Haziran 2025
  • Tek çare - 26 Haziran 2025
  • Tarım kesimi iyi dinlesin - 25 Haziran 2025
  • Yine aynı iftira - 23 Haziran 2025
  • Anayasamıza ve AB'ye aykırı gidişat - 22 Haziran 2025
  • Hangi şartsız zafer? - 21 Haziran 2025
  • Kendimizi kandırmayalım - 20 Haziran 2025
  • Aklı olan - 19 Haziran 2025
  • Atatürk'ün hilafet hakkındaki görüşleri - 18 Haziran 2025
  • İmam Ali'nin hilafeti - 17 Haziran 2025
  • İslam tarihinde ilk fitne - 16 Haziran 2025
  • Gadir-i Hum Bayramınız mübarek olsun - 15 Haziran 2025
  • Gadir Hutbesi Hz. Ali'nin halife tayininin ilanıdır - 14 Haziran 2025
  • Milletin kaybına gelişmeler - 13 Haziran 2025
  • Terörün ve işsizliğin halli BTP ile olacaktır - 12 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 99
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Nefes Alıyorsan Ölüme Koşuyorsun!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
İmam Hüseyin İçin Gözyaşı Dökmek.
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Hüseyni mantığı kavrayabilmek
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Çok Okunan Haberler
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.