• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:52
Dolar - Euro - TL Kuru 23 Haziran 2025
09:51
Altın Fiyatları 23 Haziran 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. İnsan kul olduğunu unutursa -1
Yayınlanma: 04 Temmuz 2024 - 01:38

İnsan kul olduğunu unutursa -1

04 Temmuz 2024 - 01:38
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

Allah'ın kainatta yarattığı birçok varlık var. Nebatat var, hayvanat var, melekler var, cinler var… 

Bunların kendi aralarında nevileri var. Allah, ayrı ayrı binlerce, on binlerce mahluk yaratmış. Hepsinin bir maksadı, bir gayesi var… Hiçbir şey gayesiz yaratılmamıştır. 

Biz bunların ancak bazılarının gayesini biliyoruz, anlıyoruz. Fakat şunu çok iyi biliyoruz ki; bu varlıklar insan için yaratılmıştır. 

Allah, özel bir tecelli ile insan dediğimiz varlığı yaratmış, eşref–i mahlûk/yaratılmışların en şereflisi olarak seçmiştir. Alemde merkez olarak insanı tayin etmiştir. İnsanın, merkez olması münasebetiyle, yaratılış gayesi olan kulluk yönü çok yüce olması gerekiyor. Çünkü insanı, kendine hizmet için yaratılan diğer varlıklardan ayıran özelliği kulluğudur.

İnsanın yaratılış gayesi Allah'a kulluktur

Diğer varlıklarla insanı mukayese ettiğimiz zaman, onun mutlaka farklı bir yönünün olması gerektiğini tespit etmemiz mümkündür. Bu meseleyi çok uzatmadan, o farkın, o nüktenin kulluk olduğunu söyleyebiliriz. Kul olmaktır insanın farkı…

Hayvanların böyle bir iddiası yoktur. Kedinin, köpeğin, karıncanın, yılanın, aslanın, tilkinin böyle bir iddiası yok… 

Onun için hayvanlar gelişi güzel yaşarlar. Bu nedenle, arifler, nereden gelip gittiğini anlamayan, hayvanimiş" diye buyurmuşlardır. Hayatı bir tesadüf olarak görüp,bu basitlikte yaşarsa insan, hayvanlardan farkı kalmaz.

Kelime olarak kulluk; emre itaat, ittika manasına gelir. Yani tam bir teslimiyet... Buna Arap dilinde kölelik denir. Ama öyle bir kölelik ki bu, içinde esaret olan bir kölelik değil. Muhabbetle kendini Hakk'a vakfetme manasında,Allah'a adama manasında,O'ndan gayrı hiçbir şey düşünmeme manasında bir kölelik...

Kulluk iddiasıyla insan şunları söyler: "Bu alemin hakim–i mutlakı olan bir tek Yaratıcı var. Benim sevdam O'nadır. Benim korkum O'ndandır. Benim rızkım O'ndandır. Benim güzelliğim O'ndandır. Benim her şeyim O'ndandır…"

Aslında iyi düşünürsek, insana ait hiçbir şey yok. Hepsi emanet. Gözlerimiz, kulaklarımız, ellerimiz, yüzümüz, canımız, ruhumuz, bedenimiz, her şeyimiz...

Hepsi Allah'a ait. İşte kulluğun nüktesi, her şeyin sahibine olan teslimiyettir. Burada şunu hatırlatmakta da fayda var: Allah'ı, sahibi olarak bilip düşünen ve bu manada O'na teslim olan insanlar arasında kurulan ilişkiler, birbirini rencide eden değil, onurunu okşayan, seven, anlayışla ortaya çıkar. Kulluktaki ana nüktelerden biri de budur.

İnsan kul olduğunu unutursa...

İnsan, kul olduğunu unuturda sahibini tanımazsa, O'nu inkar ederse, "adam sen de, böyle bir irade yok" diyerek uçuruma yuvarlanırsa, o zaman O Mutlak İradenin Rab sıfatı, ilahlık sıfatı tecelli ediyor ve "Onun hesabını sana Ben ahirette soracağım" diyor. 

"O insan (inkarcı) görmedi mi: Biz, onu bir nutfeden yarattık. Şimdi de aşikar bir mücadeleci düşman) kesiliverdi."(Yasin, 77).

Nutfe, meni damlası demektir. Kokmuş bir su… Burada biraz tefekkür etmemiz gerekiyor. O kokmuş su öyle bir hale geliyor ki; görüyor, işitiyor, hissediyor… Muhakeme ediyor, keşif yapıyor, projeler üretiyor… 

İşte insan, su damlasına tecelli ederek onu bu kabiliyetlerle donatan Rabbini görmezden gelirse, bu, Allah'ın hoşuna gitmez. Bu nedenle, "Benim aslım su damlasıdır. Benden bir şey olmaz. Beni değerli kılan, sahibim olan Allah'tır" deyip sırtını O'na dayamak insana yakışan davranış biçimidir. Böyle olursa, insan kendini çok güçlü, kuvvetli hisseder,öyle yaşar.

Dolayısıyla, inkarcı kadar zayıf bir mahluk da yoktur. Çünkü, kainatın sahibini, kendi sahibini inkar ediyor. Bu insanın gücü olur mu? Morali olur mu? Olmaz… 

Olmadığı için dikkat edilirse, kafirin sonsuz bir hesabı da olamaz. Onun hesabı sadece dünyalıktır. Dünya hayatına razı olurlar. Dünya hayatı onlar için bulunmaz bir hayattır. Bunun ötesi yoktur. 

Onun için onun cenneti de burasıdır, cehennemi de burasıdır. Mü'min öyle değildir. Mü'min, Allah'a teslim olarak, Cenab–ı Hakk'ı bilerek yaşar. devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş İcmal Dergisi 2010)

Bu yazı 334 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Yine aynı iftira - 23 Haziran 2025
  • Anayasamıza ve AB'ye aykırı gidişat - 22 Haziran 2025
  • Hangi şartsız zafer? - 21 Haziran 2025
  • Kendimizi kandırmayalım - 20 Haziran 2025
  • Aklı olan - 19 Haziran 2025
  • Atatürk'ün hilafet hakkındaki görüşleri - 18 Haziran 2025
  • İmam Ali'nin hilafeti - 17 Haziran 2025
  • İslam tarihinde ilk fitne - 16 Haziran 2025
  • Gadir-i Hum Bayramınız mübarek olsun - 15 Haziran 2025
  • Gadir Hutbesi Hz. Ali'nin halife tayininin ilanıdır - 14 Haziran 2025
  • Milletin kaybına gelişmeler - 13 Haziran 2025
  • Terörün ve işsizliğin halli BTP ile olacaktır - 12 Haziran 2025
  • Hak arama devletle mücadeleye dönüşmemelidir - 11 Haziran 2025
  • ABD'nin gerçek müttefiki kim? - 10 Haziran 2025
  • Ehl-i Beyt bugün de kurtuluş gemisidir - 09 Haziran 2025
  • Kuran-ı Kerim okumanın adabı ve fazileti - 07 Haziran 2025
  • Kurban Bayramımız mübarek olsun - 06 Haziran 2025
  • Sınırlama da tiyatro - 05 Haziran 2025
  • Atatürkçü iseniz... - 03 Haziran 2025
  • MHP - 02 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 98
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Zirai Don Yalnızca Çiftçiyi Vurmadı…
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Nefes Alıyorsan Ölüme Koşuyorsun!
Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -8-
Uğur Kepekçi
Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -8-
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
ABD, İsrail ve İran Arasındaki Savaş Nereye Evriliyor?
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Yine aynı iftira
Çok Okunan Haberler
BTP'den Türk milleti kavramının tartışılmasına tepki!
BTP'den Türk milleti kavramının tartışılmasına tepki!
Türk Kimdir?
Türk Kimdir?
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.