Yeni Mesaj gazetesinin 7 Nisan tarihli baskısından iki haberle başlayalım:
“TESK Genel Başkanı Palandöken, yerel seçimlerden sonra yaptığı yazılı açıklamada, ‘taksitli satışların sınırlandırılmasının ardından enflasyonun çift hanelere tırmanmasının piyasaları endişelendireceğini’ ifade etti.”
“Mart ayı sonunda yaşanan don olayları ile pek çok üründe ciddi kayıplar var. TZOB, çiftçilerin borçlarının ertelenmesini talep etti.”
30 Mart öncesi ekonomide, tarımda, hayvancılıkta vesaire her sahada konuşulan mevzular, aynı sitayişle yine gündem edilmekte.
Seçimlerden sonra hayatımızda değişen hiçbir şey olmayacak.
Seçim öncesi sıkıntılar ve çözüm bekleyen talepler, seçim sonrasında da aynen gazete sütunlarına taşınmakta.
Burada, seçilenlerin hiçbir suçu yok. Zira seçim sathı mahallinde kimse, ‘bu meseleyi şöyle halledeceğim, çözümüm şudur’ diyerek oy istemedi.
Kime sorsan halinden yakındı; açlıktan, işsizlikten şikâyet etti.
Sonra da bunların müsebbibine yine oy verdi.
Bu saatten sonra, milletin bir şey talep hakkı söz konusu olamaz.
Kendi nefsi adına üç beş kuruşa, icraatları veya hayata geçirilmeyenleri görmezden gelenlerin bugünkü tablo hakkında şikâyete de hakkı yoktur.
Zira iktidarı kendi tercihinle o noktaya kendin taşıyorsun, sonra da kalkıp halinden şikâyet ediyorsun!
Böyle bir mantık başka hiçbir ülkede görülemeyecek bir yaklaşımdır.
Kısaca milletin, seçimlerden önce olan ve halen devam eden mağduriyeti yine milletin eseridir.