Mücadele Moskova sokaklarına taşsa bile Esadı teslim etmeyeceğini ifade eden Rusya Devlet Başkanı Putin, Moskovada ABD Dışişleri Bakanı Kerryyi kabul etti.
Türkiyeye talimatlar vermek için ayda iki kere ziyaret edebilen Kerry, Putinin kendisini kabulüne müteşekkir olduğunu özellikle vurguladı.
Putin, geçtiğimiz hafta İsrailin Suriyeyi vurmasının ardından İsrail Başbakanı Netanyahuyu arayarak, Bir daha Suriyeye saldırmayın mesajını vermişti.
Suriyeye sahip çıkan bu tavır, Birleşik Devletlerin Ortadoğu planlarını bozan en önemli set olmuştur.
Moskova temaslarında Suriyenin konuşulduğu ve ABDnin bugüne kadar sahip çıktığı Suriye tezinden geri adım atmak zorunda kaldığı gelen haberler arasında.
Rusya, Arap Baharının ardından bölgeye yerleşecek Birleşik Devletler ile komşu olmak istemiyor. Üzerinde hesabı olan bu ülkenin sınırlarına yaklaşmasından elbette ki rahatsız.
Bu Suriyeye sahip çıkmasının bir yönü.
Ancak Rusyanın Ortadoğu stratejisinde İsraili ve ABDyi ikaz etmesinin başka bir yönü daha var.
Büyük Ortadoğu Projesi ve Arap Baharı göstermiştir ki, Amerikanın İslam coğrafyası ve Müslümanlara yaklaşımı, sadece onların kaynaklarına ulaşım içindir. Bu maksatla yürütülen misyonerlik çalışmaları ile de İslam itikadı bölgeden silinme çabasındadır.
Gelinen noktada Rusyanın Suriyeyi açıkça koruyan tavrı, işgal tehdidindeki halklara sahip çıkmak manasına da gelmektedir.
Ortadoğudaki Müslüman dünyanın, ellerinden çıkan yer altı kaynaklarına ve diğer geçim imkânlarına yeniden kendilerinin sahip olmasına destektir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, Kurtuluş Savaşında verdiği mücadele ile 20. yüzyılın başında emperyalizmin pençesindeki özellikle Müslüman halklara bağımsızlık mücadelesi için bir örnek olmuştu. Bugün ise, İslam coğrafyasında bağımsızlığın ve ülke bütünlüğünün örneği ve hamisi konumunda Rusya öne çıkmaktadır.
Moskovadaki görüşmelerde Amerikan Dışişleri Bakanına, 2012de imzalanan Cenevre Mutabakatını hatırlatan Rusya, Suriyenin toprak bütünlüğünü, ulusal birliğini, bağımsızlığını ve egemenliğini korumak zorunda olduklarını, bir manada Birleşik Devletlere de kabul ettirmiştir.
Gelişmeler, komünizmden sonra İslam dünyası ile arası açılan Rusyanın yeniden bu dünyanın sevgisini ve güvenini kazanmaya başladığını göstermektedir.