Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Spor
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
14:36
Altın Fiyatları (19 Mayıs 2022)
11:03
Kilis’te 19 Mayıs Coşkuyla Kutlandı
11:03
Kilis’te Gençlik Yürüyüşü
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. Sevgi Allah'ın eseridir -1
10 Ocak 2022 - 10:02

Sevgi Allah'ın eseridir -1

10 Ocak 2022 - 10:02
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

Bu makalemizde sevgi kavramı üzerinde duracağız. Sevgi ve buna ulaşmanın yolları üzerine yazmaya çalışacağız.

Toplumumuzun getirildiği bugünkü durumuna baktığımızda bu konunun ne kadar önemli olduğu anlaşılır.

Hepimiz yakinen görüyoruz ki; toplumumuz belki de hiçbir dönem bu dönemdeki kadar sevgiye muhtaç hale gelmedi. Haklı olarak şu soru akla geliyor: Bu hâle nasıl geldik?

Hakikaten bugünün insanının, mustarip, kendisinden kaçan, kendisi ile kavga eden bir görüntüsü var. Yine fertlerden vücuda geldiği için toplumun da; problemli, kaos ortamına sürüklenmiş, her an sanki bir hadiseye gebe imiş gibi bir manzarası var.

Tabii bunun asıl sebebi, her zaman ifade etmeye çalıştığımız gibi, insan denilen varlığın görüntüsünün tezahürü olmasıdır.

İnsan, Allah'ı arıyor

Aslında bizim toplumda gördüğümüz hadiseler, topluma mal edilmiş olsalar dahi, bunlar, tek tek insanların vücuda getirdiği olaylardır.

Yani bugün biz, rüşvetten, yalandan, gasptan, hırsızlıktan vs. suçlardan bedbin isek, mustarip isek, bunlardan zarar görüyor isek, aslında bu, bizim toplumu meydana getiren insanlarımızın tamamında çok ciddi hastalıkların, problemlerin olduğunun, aynı zamanda bu insanların çürümeye meylettiğinin göstergesidir.

Toplumları fertler vücuda getirir. Toplumlar aslında insanların aynasıdır. Yani toplum meydanında ne varsa bu, sende ve bende olandır. Fert olarak biz, yalnız başımıza kaldığımızda bunu ortaya koyamayız. Ama toplumsal manzarada her şey açığa çıkar. İşte genelde insanlık ve özelde insanımız maalesef böyle bir kaderi yaşamaktadır.

Öte yandan, tek tek bireylerin fıtratında doğruluk, düşünce ve gerçeği arama mevcut olduğu için hepimizde güzel olan bir şeyi arama seferberliği de var.

Topyekûn bir arayışın içine girmiş durumdayız aslında. Yanlışı, zararlıyı yapmamıza rağmen aslında bu yanlışlarda, bu zararlılarda biz, faydalı olan bir şeyin de peşine düşmüş vaziyetteyiz.

Fakat burada işin enteresan noktası, takip ettiğimiz yollar yanlış olduğu için bu neticelere ulaşıyoruz. Eğer biz bu arayış içerisinde ne aradığımızı bilmiş olsak ve aradığımız şeyi de güzel yollardan hayatımıza geçirmesini bilmiş olsak, aradığımıza kavuşacağız. Dünyanın da düzeni değişecek. Ama bugüne kadar böyle olmadı.

O halde görüyoruz ki, toplumun her bir ferdinin bu anlamda sevgiye ihtiyacı var. Sevgiye muhtaç bir halimiz var. Zaten hepimizin cevherinde olan bu İlahi duygudur.

Belki de biz farkında olmadan bunun etrafında pervane gibi dönüp dolaşıyoruz. Yani O'nu arıyoruz. İçimizde gizli olan o hazineye doğru koşuyoruz.

Seferberlik O'na doğrudur. Ama dediğimiz gibi bunu, nerede, nasıl elde edeceğimizi bilemediğimiz için "koş babam koş" bir yorgunluktur devam ediyor.

Sevgide sınır olmayışın sebebi

Sevgi bir haslettir. Bir cevherdir. Bir duygunun meylidir. Dikkat edersek bu, bütün insanlarda, hatta bütün mahlûkatta vardır. Bir şeye doğru meylederler.

Bu meyledişin sebebini insan izah da edemez. "Bu varlığa ben neden meylediyorum? Benim gönlümün bu tarafa akmasının sebebi nedir?" diye insan kendine sorsa, bunun izahını yapması zor, belki de imkansızdır.

Hepimizde, böyle bir duygu, böyle bir akan sel var. Dikkat edersek bu sınırsızdır. Hayvanları seversiniz, bitkileri seversiniz, insanları seversiniz, dağları, taşları seversiniz; yani bu o kadar engin bir duygu ki nerede ise bunun sonu yoktur.

Devamlı surette mekâna, zamana göre de değişir. Bir tabiat manzarası ile karşı karşıya gelirsiniz, ona gönlünüz meyleder. "Bende niçin böyle bir meyil var?" desen, izahını yapamazsın.

Ama bu aslında insandaki iç tabiatın zenginliğinin de bir tezahürüdür. Şayet onda, gördüklerine karşı böyle bir meyil olmazsa, dış tabiattan kendini sakındırırsa içine kapanır, bedbin olur. Akıl hastalıkları baş gösterir.

O zaman da huzuru, saadeti, mutluluğu bulmak için psikiyatristlere götürüp insanı tedavi ettirme yolunu, yöntemini aramak durumunda kalırsınız.

Kısaca demek istediğimiz şey şudur: Sınırsız bir arayış vardır. Sınırsız bir meyil vardır. Burada benim kanaat-i şahsiyem odur ki, işin gerçeği de budur, sevilenin sonsuz olduğunun, sevdiğimiz her şeyin o sevilene doğru bizi sevk-i tabii ile sürüklediğinin işaret ve alametidir bu.

Yani biz farkında olmadan aslında Cenab-ı Hakk'ı çeşitli yollarda, çeşitli varlıklarda sevmek istiyoruz. İşin farkında değiliz.

Çünkü sonsuz O'dur. Şendeki sonsuz sevgi duygusu eğer bir yerden bir yere devamlı surette bir arayış çemberi içerisinde sürekli halde geziyor ve her gördüğüne "budur" dercesine varmak istiyorsan veya O'nunla olmak istiyorsan, içindeki sonsuz Vacibu'l-Vücud olan Allah'tan gelen sevgi ile beraber bir arayış peşindesin de ondandır.  Devam edecek...

(Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi Şubat 2016)

Bu yazı 251 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Atatürk vatandır - 19 Mayıs 2022
  • Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli - 18 Mayıs 2022
  • Gerçek özgürlük gerçek hürriyet - 17 Mayıs 2022
  • Kalpler kör mü oldu? - 16 Mayıs 2022
  • İslam Ekmeldir - 11 Mayıs 2022
  • İslâm ideoloji değil dindir - 10 Mayıs 2022
  • İslam tevhit üzerine bina edilmiştir - 09 Mayıs 2022
  • Ramazan Bayramımız mübarek olsun - 01 Mayıs 2022
  • 1 Mayıs - 30 Nisan 2022
  • Allah'a kulluk ne güzel esarettir - 29 Nisan 2022
  • Hesap verme şuuruyla yaşamak - 28 Nisan 2022
  • Dedikodu değil, ibadet zamanı - 21 Nisan 2022
  • İnsanoğlunun bitmeyen arayışı - 18 Nisan 2022
  • İnsan neyi aradığını bilmiyor - 16 Nisan 2022
  • İki kapılı bir han - 14 Nisan 2022
  • İman-İslam-İhsan - 12 Nisan 2022
  • İslam dünyası olarak acilen ayıkmamız gerekmektedir - 11 Nisan 2022
  • İnsandaki merkez nokta: Kalp -1 - 09 Nisan 2022
  • Ramazan ayı hayırlara vesile olsun - 08 Nisan 2022
  • İmam Ali'den sabır ve adalet örnekleri - 07 Nisan 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 46
Köşe Yazarları
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Atatürk vatandır
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
13 Nisan'daki biz olmak
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Deliler gibi ekmek
Gündemi değiştirmek
Uğur Kepekçi
Gündemi değiştirmek
Kilis'te Herkese Bir Trafik Polisi Düşmüyor Unutmayın!
Selim Baytürkmen
Kilis'te Herkese Bir Trafik Polisi Düşmüyor Unutmayın!
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Sabit-i Kadem Olmak
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
EYT ve Çözüm
Bayram Sevinci
Güner Özbalcı
Bayram Sevinci
Arifler ölmez maruf olur, aşıklar ölmez maşuk olur (Akın Aydın)
Misafir Kalem
Arifler ölmez maruf olur, aşıklar ölmez maşuk olur (Akın Aydın)
Çok Okunan Haberler
KİŞAD da geleneksel bayramlaşma
KİŞAD da geleneksel bayramlaşma
Lozan’da maden çıkarmamıza engel gizli bir madde yokmuş
Lozan’da maden çıkarmamıza engel gizli bir madde yokmuş
Özel Meltem’den Coşkulu 23 Nisan Kutlaması
Özel Meltem’den Coşkulu 23 Nisan Kutlaması
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Spor
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Güncel
  • İlçeler
  • İslam
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.