• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:46
Dolar - Euro - TL Kuru 8 Temmuz 2025
09:45
Altın Fiyatları 8 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. Tasavvuf, insanın gönül yoluyla Allah'a gitmesidir
Yayınlanma: 29 Mayıs 2024 - 07:03

Tasavvuf, insanın gönül yoluyla Allah'a gitmesidir

29 Mayıs 2024 - 07:03
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

"Ben gizli bir hazineydim, bilinmek istedim; mahlukatı yarattım" buyurarak varoluş sırrını açıklayan Âlemlerin Rabbi Yüce Allah'a sonsuz hamd-ü senalar olsun.

O'nun, âlemlere rahmet olarak gönderdiği Muhammed Mustafa'sına ve Ehl-i Beyt'ine sayısız salât ve onların kutlu yollarından yürüyen ve "görüldüklerinde Allah'ın hatıra geldiği" Hakk'ın dostlarına ve tüm güzel kullarına selam olsun...

Cenab-ı Hakk ile kullar arasında, ruhlar yaratıldıkları zaman, Elest Meclisi'nde bir ahidleşme olmuştu. Bir misak gerçekleşmişti. İnsan, her şeyin en güzeline, güzeller güzeline o demde şahit oldu.

Ruh, dünya sahnesine geldiğinde, beden içerisine hapsolup birçok perde ile perdelenince; insan, rıhının o Elest Bezmi'ndeki ahvaline hasret kaldı, aradı durdu. Kimi aradığını bildi, kimileri hiç hatırlamaz oldu.

Allah'ı zikir, işte insana ruhunun o misaktaki ahvalini hatırlama yolunu açar… Zikirden gaye olan hatırlama gerçekleşince, insan aslî varlığı ile bütünleşir. Artık Allah ile kul arasındaki perdeler kalkmıştır.

Kulluktanmurat, ideolojik saplantılar ve nefsi-siyasî analizlerden dini tamamen uzaklaştırıp, ibadetle ve kalbî boyutta Allah'a vasıl olmaktır. Yani kılın kalp kulvarında Allah'a yürümesidir.

Tasavvuf, insanın gönül yoluyla Allah'a gitmesidir. Halk içinde Hakk'la beraber olmasıdır. İnsanın asıl gayesi de budur. Bu hâle insan ubudiyetle, ibadetlevasılolur. 

Tasavvuf, İslam'ın yaşanılır tarzıdır. İslam'ın yaşanılır hâl boyutudur. Bu Resulullah'ın (s.a.a.), sahabesinin ve özellikle de Ehl-i Beyt'inin hâlidir.

İslam dünyasında, tasavvufi hayatına en güzel tarzda geçiren millet de, Türk Milletidir. Sahabe içerisinde de bu hayatı en mükemmel şekilde yaşayan Ehl-i Beyt'tir. Bir mânâdaEhl-i Beyt'in hâli kulluğundoruk noktada yaşanmasıdır.

Allah'ı bilmek ve O'na hakiki manada kul olmak, ibadetler vesilesiyle mümkündür. Bütün ibadetler Allah'ı zikir içindir ve zikir ibadetlerin özüdür.

Yüce Allah, kendisini zikreden kullarına, "dostlarım ve sevgililerim" diye iltifat etmektedir. Bir kul için Allah tarafından, "dostlarım ve sevgililerim" olarak nitelendirilmekten daha değerli, daha büyük bir şey olmasa gerektir. 

Böyleleri Allah'ın rızasına kavuşan kimselerdir. Zira her sevilen sevgilisinden ikram görür. Yüce Allah'ın ikram ve iltifatından daha yüce bir karşılık olamaz.

Her insanın kalbinden Allah'a bir yol gider. Fakat insanın,Cenab-ı Hakk'a vuslatına iki engel vardır: Nefis ve Şeytan.İşte bu yolun önündeki engeller bunlardır.

Nefsin ıslahı gerekiyor. Yani insandaki hayvanî duyguların tezkiyesi gerekiyor. Nefs-i emmâre dediğimiz dünya, böyle bir dünyadır. Bunun tezkiyesi Hakk'ı çokça zikir ile mümkün olur. 

Tezkiye, Allah'ı kalpte hâkim kılmaktır. Kulluktan asıl gaye de budur. Allah'ın tecellisinin, o nefsin ve kalbin üzerine gelmesidir. Ancak zikir ve kalbe gelen tecelliler yoluyla, insanın Allah'a varmasındaki önündeki nefis engeli aradan çıkar, kul Allah'a vasıl olur.

İnsanın Allah'a vasıl olmasında önündeki bir diğer engel de Şeytan'dır. Allah'a varmak isteyen insan, gaflette olmamak ve Şeytan'ın vesveselerinden emin olmak için, daima Allah'ı zikirle meşgul olmalıdır.

Kalbin salah bulması ancak zikrullah ile mümkündür. Zikrullah'ın hâkim olduğu kalp, Allah'ın tecelli ettiği kalptir, orası adeta beytullahtır.

Bir kalbe zikir yerleştiği zaman, oraya şeytan yaklaşır ise çarpılır... Tıpkı insan, Şeytan'a yaklaştığı zaman çarpıldığı gibi.

Cenab-ı Hakk, çok zikredenlerin kurtuluşa erdiğini beyan ediyor.Hz. Peygamberin "Ahir zamanda öyle fitneler zuhur edecek ki, kişi mü'min olarak sabahlayacak fakat kâfir olarak akşamlayacak, mü'min olarak akşamlayacak ama kâfir olarak sabahlayacak; dini ise beş paralık dünya menfaati karşılığında satacaktır" diye haber verdiği ahir zaman fitnelerine ancak böyle bir tezkiye ve kalp uyanıklığı ile karşı durabilir.

Risâlet nurunun sahibi olan Hz. Peybamber ve O'na vâris velâyet nurunun sahibi olan irşat ehli veliler, nefs tezkiyesi ve Allah'a vuslatta İlâhî vesilelerdir.

Şüphesiz ki hidayet, Allah'tandır. Ancak resuller, nebiler ve veliler bu hidayete vesiledir.

Cenâb-ı Hakk, hidayet ve rahmetini enbiya ve evliya vasıtasıyla kullarına ulaştırmaktadır. Hidâyet ve rahmete ulaştıran başka bir kapının olmaması da yine âdetullah gereğidir.

Resulullah'tan sonra imamet ve velâyetin şâhı İmam Ali'dir.Yüce Allah, İmam Ali'nin yolundan ve soyundan ta velâyetin son sancaktarı İmam Mehdi'ye (a.s.) kadar mü'minleri daima istikamet üzere yürütecek irşat ehli veliler lütfetmiştir.Bu Allah'ın nasbı ve nasibiyledir.

Tezkiye edici olması, Peygamber Efendimizin en önemli vasıflarından bir tanesidir. İnsanları, küfürden, nifaktan, samimiyetsizlikten arındırıp, iman, ihlâs, samimiyet, ibadet zevki kazandırıyordu. Bu hâlleri kazandırmak için sahabesinden bazılarına dua edip arınmalarına vesile olurken, bazen onlara virtler tarif ediyor.

Görevleri insanları irşat etmek olan insan-ı kâmiller, bazen dilleriyle, bazen elleriyle, bazen dualarıyla, bazen tarif ettikleri virtlerle, bazen ikazlarıyla, gönüllerdeki rahatsızlıkları tedavi edip insanların Cenâb-ı Hakk'a vasıl olmalarına vesile olurlar.

Onlar, kullara Allah'ı hatırlatan Hak dostlarıdır.Kulları Allah'a, Allah'ı da kullarına sevdirirler.Onlarla beraber olmak bizi Cenâb-ı Hakk'a yaklaştırır. Aksi takdirde ise kalbimiz fitne fücurla dolar. İbadet ve istikameti terk ederiz; İslam adına avukatlık yapmış görünür ama hakikatte şeytanla dost-arkadaş oluruz.

İrşat vazifesinde "seçilmişliği" göz ardı edip baş olma sevdası içindeki bazı insanlar, kendilerini haklı çıkarmak için sahabe, Ehl-i Beyt ve hatta Peygamber Efendimizin bizzat kendisine iftiralar atmaktan, dinde olmayan şeyleri uydurmaktan çekinmemişlerdir. Bu, tarih boyunca yaşanmış ve hâl-i hazırda da yaşanagelmektedir." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)

Bu yazı 373 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Büyük oyun -1 - 08 Temmuz 2025
  • Kerbela'yı anlamak ve anmak - 07 Temmuz 2025
  • Şehitlerin efendisi İmam Hüseyin - 06 Temmuz 2025
  • İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti - 05 Temmuz 2025
  • İmam Hüseyin kimdir? - 04 Temmuz 2025
  • İftira, iftira yine iftira - 03 Temmuz 2025
  • Hüseyni mantığı kavrayabilmek - 02 Temmuz 2025
  • Bir varmış, bir yokmuş... - 01 Temmuz 2025
  • Atatürk'e sahip çıkmak - 30 Haziran 2025
  • Ayağa kalk Türkiye - 29 Haziran 2025
  • Şark Projesi'ni unutmayalım - 28 Haziran 2025
  • Terör meselesinin halli - 27 Haziran 2025
  • Tek çare - 26 Haziran 2025
  • Tarım kesimi iyi dinlesin - 25 Haziran 2025
  • Yine aynı iftira - 23 Haziran 2025
  • Anayasamıza ve AB'ye aykırı gidişat - 22 Haziran 2025
  • Hangi şartsız zafer? - 21 Haziran 2025
  • Kendimizi kandırmayalım - 20 Haziran 2025
  • Aklı olan - 19 Haziran 2025
  • Atatürk'ün hilafet hakkındaki görüşleri - 18 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 99
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Emekliler Baş Tacıdır, Hakkı Teslim Edilmeli!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Bugün 10 Muharrem, Gelin Bugün Ağlayalım.
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Fatıma Ana Ve Gerdanlığı
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Büyük oyun -1
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -9-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -9-
Çok Okunan Haberler
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.