• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
00:17
Avrupa ve Amerika Vizesinde Yaşanan Kriz Devam Ediyor
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. Yaşayan şehit Hz. Zeynep -2-
04 Ağustos 2022 - 00:02

Yaşayan şehit Hz. Zeynep -2-

04 Ağustos 2022 - 00:02
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

(dünden devam ediyoruz) Hanımlara tefsir dersi veren ilim sahibi bir kadındı aynı zamanda Hz. Zeyneb annemiz...

Hz. Mâsume annemiz de; henüz doğmadan müjdelenmiş, kerametleri ile ünlü mübarek bir anadır. İmam Mûsâ Kâzım'ın kızı, İmam Rıza Efendimizin de kız kardeşidir. Aynı anneden doğmuşlardır.

İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "Allah'ın bir haremi vardır ki, o Mekke'dir. Resûlullah'ın bir haremi vardır ki o Medine'dir. Emir'ül- Mü'minîn Ali'nin de bir haremi vardır ki o Kûfe'dir. Bizim de bir haremimiz vardır ki, o da Kum beldesidir. Benim evlatlarımdan bir hanım oraya defnedilecektir ki ismi Fâtıma'dır. Kim O'nu ziyaret ederse cennet ona farz olur."

Râvi diyor ki: "İmam Sâdık bu sözü, henüz İmam Kâzım dünyaya gelmeden buyurdular."

Yani bu müjde henüz Hz. Mâsume'nin babası dahi doğmadan verilmiştir.

Yine İmam Ca'fer Efendimiz, Hz. Mâsume'nin doğumu ve Kum şehrinde vefat edeceğine dair şunu söylemiştir: "Adı Mûsâ kızı Fâtıma'dır. O'nun şefaatiyle tüm Ehl-i Beyt sevenleri cennete girecektir."

Ceddi İmamlar ve Ehl-i Beyt hanımları gibi O da, İslamî ilimlere vâkıftı ve Ehl-i Beyt'in gasp edilen hakları ve fazileti hakkında halkı ikaz etmişti.

Halife Me'mun'un, Hz. Fâtıma Mâsume'nin ağabeyi İmam Rıza'yı, Medine'den Merv şehrine götürmesinden bir yıl geçince Hz. Mâsume de birkaç kardeşinin eşliğinde Medine'den Horasan'a hareket etti.

Yolculuk görünüşte İmam Rıza'yı ziyaret etmek için olsa da gerçek de İmam Rıza'nın velâyetini halka anlatmak için yapılan bir hicretti.

Kendinden nakledilen pek çok hadis vardır

İmam Kâzım'ın kızları Fâtıma Mâsume, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm; İmam Sâdık'ın kızı Fâtıma'dan, O da İmam Muhammed Bâkır'ın kızı Fâtıma dan, O da İmam Zeynelâbidin'in kızı Fâtıma dan, O da İmam Hüseyin'in kızları Fâtıma ve Sakine'den, Onlar da Hz. Peygamber'in kızı Fâtıma'nın kızı Ümmü Gülsüm'den, O da annesinden şöyle rivâyet eder:

Hz. Fâtıma Zehra, Hz. Ali'nin hilafetini gasp edenlere şöyle seslendi:

"Siz, Allah Resûlü'nün Gadir- i Hum'da söylediği, 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır' sözlerini ve 'Ey Ali! Senin, Bana yakınlığın Harun'un Mûsâ'ya yakınlığı gibidir' sözlerini duymadınız mı?"

Hz. Fâtıma Mâsume'nin türbesinde temiz bir kalple yapılan duaların kabul olduğu ve özellikle hastaların şifa bulduğu kerâmetleri meşhurdur.

Üstelik kötürümlerin yürüyerek türbeyi terk ettiği, ağır derecedeki sinir hastalarının gayet sağlıklı olarak ayrıldığı olaylar türbenin yetkililerince defter kaydı tutulacak kadar çoktur ve bu kerâmetler geçmişte değil, günümüzde dahi görülmektedir.

O kerametlerden birkaçını verelim:

2002 senesinde bir Cuma günü sabah saat 9:30'da Kum şehrinin yerel televizyonunda Harem-i Şerif'in sorumlu müdürü bir konuşma yapmaktadır:

"On beş gün önce Türkçe konuşan birkaç kişi ofisime geldi. On beş yaşında genç bir kız ve orta yaşlı bir anne karşıma geçip başlarından geçenleri anlatmaya başladılar.

Anne, Bu benim kızım. Bir yıldır psikolojik rahatsızlığı vardı. Doğal davranmıyordu' dedi.

'Belgeniz var mı?' diye sordum.

İçerisinde film, reçete ve tahlil belgeleriyle birlikte doktor raporlarının olduğu bir dosya sundu. Hepsi, kızın ciddi mânâda ruhsal sorunu olduğunu gösteriyordu.

Anne şöyle anlattı: 'Kızım bir gece uykusundan uyanarak, beni Kum'a götür, dedi. Biz, Zencan'a bağlı bir köyde yaşıyoruz. Kızım, yol masraflarını karşılayacak paramız yok, dedim. Kızım, o halde küpelerimi satın, dedi ve bu para ile geldik.

Türbeye yaklaşıp Hz. Mâsume'ye tevessül ettim. Bir yandan ağıtlar okuyor, bir yandan ağlıyor, bir yandan da kızımın şifa bulmasını diliyordum. Kızım da ağlıyor, ağlarken dahi hastalığı yüzünden belli oluyordu.

Ansızın kızımın bağırdığını duydum.

Kızım, burada on-on iki erkek gördüm; bana kalk diyorlardı. Ben de onlara kalkamam, diyordum.

Bir süre sonra eski haline geri döndü ve sonra tekrar bağırdı; iyileştim, dedi.

Nedenini sorduğumda, o adamlar tekrar bana gelerek, bir hanımefendi gelecek ve sen onun eliyle şifa bulacaksın, deyip gittiler. Çok geçmeden hanımefendi geldi. Bana kalk diye buyurdu. Yapamam dedim. Bunun üzerine, sen artık hasta değilsin, dedi.

Ben bir yıldır hiçbir şeyi anlamıyordum, şimdi her şeyi anlıyorum.'

Ben, 'Geçici bir durum olabilir, bir hafta sonra tekrar gelin' diyerek onları yolcu ettim.

Bir hafta sonra Zencan'dan döndüler. Hasta olan kız, 'Şifa bulduğum andan itibaren daha iyi oldum, hiçbir rahatsızlığım kalmadı' dedi.

Şaban ayının 15. günüydü. (İmam Mehdî'nin (a.s.) doğum günü) 15 Şaban bayramı kutlanıyordu."

Felçli hasta iyileşmesini şöyle anlattı: "... Böylesi buruk duygularla İmam Rıza'nın Harem'ine gittim. Hüzünlü bir kalple son sözümü dile getirerek şöyle dedim: 

'Efendim! Siz Müslüman olmayanlara dahi inâyet ediyorsunuz. Niçin Şii olan, sizin feyz ve kerâmetinize sarılan benim gibi birine teveccüh etmiyorsunuz? Efendim ya cevabını verirsiniz ya da kız kardeşiniz Hz. Mâsume'nin türbesine gider, sizi şikâyet eder ve O'nu vasıta ederim' dedim.

O akşam rüyamda Hz. Mâsume'yi gördüm. Bana, 'Kum'a gel, hastalığına şifa vereceğim' diyordu.

Birkaç gün geçti. Yine Hz. Mâsume'yi rüyamda gördüm. 'Niçin Kum'a gelmiyorsun?' diyordu.

Sonunda Hz. Mâsume'nin Harem'ine vardım. Ziyaretten sonra yorgunluktan uyuyakalmışım. Rüyamda yine Hz. Mâsume'yi gördüm. Siyah bir çarşaf giymişti. Yüzünde de yeşil bir peçe vardı.

'Hoş geldin oğlum. Şimdi sözüme vefa ediyorum. Artık kalkabilirsin' dedi. 'Yapamam' dedim. Elindeki bardağı uzatarak, 'Al şu bardaktaki çayı iç ve kalk' dedi. Dediğini yaptım.

Uyandığımda ayakta durabileceğimi hissettim. Ayaklarımı yere basarak türbesine vardım ve olanca gücümle bağırdım: Baba! Hz. Mâsume bana şifa verdi."

Cenab-ı Hakk'ın, "ey Ehl-i Beyt! Allah sizden sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab, 33) mealinde övdüğü pâk nesil; şifaya, berekete, şefaate vesiledir.

Salât ve selam sevilmiş ve seçilmiş Hz. Muhammed Mustafa'ya ve O'nun Ehl-i Beyt'ine olsun.

Allah şefaatlerinden ayırmasın. (Prof. Dr. Haydar Baş İcmal dergisi Ağustos 2019

Bu yazı 282 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türkiye'nin savaşı - 03 Haziran 2023
  • Batının değişmeyen Ortadoğu taktikleri - 02 Haziran 2023
  • Aldatılan İslam dünyası - 01 Haziran 2023
  • Sünnilik Amerikancılık değildir - 31 Mayıs 2023
  • Allah'ın ayetleri sabit gerçeklerdir, değiştirilemez - 30 Mayıs 2023
  • Hadislerle övülen Türkler ve diğerleri - 29 Mayıs 2023
  • İnanç farklılıkları kültürel zenginliğimizdir - 28 Mayıs 2023
  • Ekonomi ve devlet - 27 Mayıs 2023
  • Türkiye'nin ve dünyanın ihtiyacı Milli Ekonomi Modeli'dir - 26 Mayıs 2023
  • Milli Ekonomi Modeli'ndeki yeni para tarifi - 25 Mayıs 2023
  • Dövizle borçlanmayın milli parayı basın - 24 Mayıs 2023
  • İlahi yardımlar kimlere gelir? - 23 Mayıs 2023
  • Zamlara ve yüksek vergilere dur demek Milletimizin elinde - 22 Mayıs 2023
  • Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 - 21 Mayıs 2023
  • Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 - 20 Mayıs 2023
  • Tam bağımsızlığın ilk adımı - 19 Mayıs 2023
  • Kürtler Türk boyundandır - 18 Mayıs 2023
  • Türkiye ne zaman gerçekleri görecek? - 17 Mayıs 2023
  • Halkın çağrısına icabet ettik - 16 Mayıs 2023
  • Kendi adına hareket etmek - 15 Mayıs 2023
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 64
Köşe Yazarları
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Türkiye'nin savaşı
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Muhalefetin Stratejik Hataları ve İktidarın Kazanımı
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Çanakkale Kahramanı Atatürk.
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Borçlanma Limitlerini Zorlayan Ülkeler ve Kapitalizm
Kazanımlarımızı korumalıyız
Uğur Kepekçi
Kazanımlarımızı korumalıyız
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Hakeme, hekime, hâkime...
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Selim Baytürkmen
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Hava Şehidi Ali Büyükdicle Hatırasına
Misafir Kalem
Hava Şehidi Ali Büyükdicle Hatırasına
Çok Okunan Haberler
Kilis'te Kaza ; 1 Ölü!
Kilis'te Kaza ; 1 Ölü!
Altın Fiyatları 15 Mayıs 2023
Altın Fiyatları 15 Mayıs 2023
Altın Fiyatları 8 Mayıs 2023
Altın Fiyatları 8 Mayıs 2023
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.